Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son yıllarda İstanbul gece hayatının yükselen semtlerinden biri şüphesiz Karaköy. Dönem dönem İstanbul’da bazı bölgeler yükselişe geçer. Ancak Karaköy birden bire popüler oldu, sonu ne olacak diye ben de herkes gibi merak ediyorum. Bir sürü yeni mekân açılmış. Hafta içi biraz sakin olsa da hafta sonu herkes çok iyi iş yapıyormuş. Geçtiğimiz hafta duayen işletmeci Mehmet Tuna’nın kızı Melda Tuna’nın, Louis adındaki mekânının açılışı vardı. Bir süre önce hizmet vermeye başladı ancak tam oturmasını bekledi Melda. Her şey yerli yerine oturduktan sonra bir davet yapmaya karar vermiş. Biz de Melda’nın davetine gitmek için yollara düştük. Mekânın önüne kadar araba ile gelebiliyorsun ki bu çok önemli bir avantaj. Kadınlar arabayı başka yere park edip mekâna yürümek istemediğinden mekân tercihlerini buna göre yapabiliyorlar. Louis öyle değil. Yeri iyi, hemen gözünüze çarpıyor. Yemeklerini daha önce tatmıştım. Yakın arkadaşım Selin İmer bir öğlen beni oraya yemeğe götürmüştü. Özellikle poğaça hamburgerini yemenizi tavsiye ederim. Diğer hamburgerlere göre biraz değişik. Tadı biraz tatlı, biraz acımsı olunca başka bir lezzet ortaya çıkıyor. Onun dışında diğer yemekleri çok başarılı. Melda zaten bu işi çok iyi biliyor. Daha önce Kaya Artemis’te aşçılık yaptı. Casino’nun hemen yanında bulunan restoranın tüm mönüsünü kendi yaptı. Tecrübesini bu sefer yeni açtığı mekâna yansıtmış. Mönü öyle çok kalabalık değil ancak aradığınız her şey var. Sunumlar da çok iyi. O gün açılış olduğu için tadımlık bir şeyler hazırlamışlar. Melda’yı açılışında yakın dostları yalnız bırakmamış. Arda Turan, Selin İmer, Umut Eker ve Burcu Kıratlı gelen isimlerden birkaçı. Melda çok heyecanlıydı. Bütün misafirlerle tek tek ilgilendi. Tabii ki gecede en büyük emeği duayen işletmeci Mehmet Tuna verdi. Mehmet Bey bütün gece orada bulundu. Karaköy’ün yeni mekânı olan Louis gerek konumu gerek sunumları ile benden geçer not aldı. Denemenizi tavsiye ederim.

        Dünya sana güzel

        Sürekli yemek paylaşıyorsun diyenlere sinir oluyorum. Sanki ben başka bir iş yapıyormuşum gibi davrananlar var. Son günlerde Instagram’a merak sardım. “sonradangurme_” adıyla bir hesap açtım. Sayfamda yazılarımda yer veremediğim mekânların yemek fotoğraflarını paylaşıyorum. Gittiğim yerlerde beğendiğim yemeklerin fotoğraflarını çekip ara ara hesabımda yayınlıyorum. İlk günler her şey yolundaydı. Ancak şimdi yemek fotoğrafı paylaştığım zaman hemen altına garip yorumlar bırakılıyor. “Ye ye nereye kadar”, “Kardeşim hep yemek paylaşıyorsun”, “Dünya size güzel” vs. E güzel kardeşim galerici olsam otomobil paylaşırım. Tekstilci olsam kıyafet paylaşırım. Adı üstünde “sonradangurme”. Yemek işi ile uğraşan bir adamın don atlet paylaşacak hali yok. Kendi fotoğrafımı paylaşacak halim de yok. Gördüğüm, beğendiğim, sevdiğim şeyleri rahatsız etmeden paylaşmaya çalışıyorum. Siz siz olun fotoğraf altına yorum yazarken lütfen dikkat edin. Garip garip ürünlerin reklamını benim paylaştığım fotoğrafların altına eklemeyin, ayıp kardeşim.

        Sess yeni sezonu Bodrum’da açtı

        Bodrum'un son iki senedir en çok tercih edilen mekânlarından biri olan Sess, cuma günü açılışı yaptı. İstanbul’da iyi bir sezon geçiren Sess bütün ekibiyle yollara düştü. İşin en önemli tarafı işletmeci Nedim Binler’in tuvaletçiyi bile Bodrum’a götürüyor olması. Yani ekip ruhunu bozmuyor. Sezon malum yeni başladı. Okulların tatil olması ile birlikte Bodrum daha da hareketlenecek.

        Adisyon vukuatları DEVAM EDİYOR

        Geçtiğimiz haftalarda Arnavutköy Balıkçısı’ndaki adisyon rezaleti hakkında bir yazı kaleme almıştım. Başımdan geçen olayı anlattım sizlere. Masaya gelmeyen peyniri gelmiş gibi yazmışlardı. Bir de üstüne ukalalık had safhada. Herkes bildiğini okuyor. Sanki dükkânın sahibi yokmuş gibi davranan şefler, garsonlar topluluğu. Geçtiğimiz günlerde ünlü bir isim bu balıkçıya gidiyor, her şey iyi hoş, yemeklerini yiyorlar sonrasında masaya gelen hesapta yine aynı durum. Arnavutköy Balıkçısı’nda bir kez daha adisyona yanlış yazma hadisesi yaşanıyor. Tabii giden isim Ece Erken olunca başından geçen olayı sosyal medyadan hemen duyuruyor. Başından geçenleri kibar bir şekilde anlatıyor. “Gittim, beni kazıkladılar. Hep gittiğim mekân niye böyle yapıyorlar” diye sitemde bulunuyor. Sonrasında mekân yetkilileri kendince açıklamalar yapıyor falan. Benim fikrimi sorarsanız yıllardır ekranlarda olan ünlü bir isim, olmayan bir şeyi herkese duyuracak insan değil. Yalan söylemez, hem piyasayı iyi tanır, hem de bunun cezai bir yaptırımı olacağını da gayet iyi bilir. Ayrıca okuyucularımdan Arnavutköy Balıkçısı’nın adisyon vukuatlarıyla ilgili birçok şikâyet alıyorum. O yüzden Ece Erken’in başına gelen bu olaya inanmayı bırak, hiç şaşırmadığımı belirtmek isterim. Ama bakıyorum hâlâ ders çıkarmamışlar, bildiklerini okuyorlar. Vallahi bizim millete ne yapsan yeridir. Kazık yer, kötü yemek yer ama iki kişiyi göreceğim diye yine oraya gider. Ama mekân çaptan düştü mü de herkes başka yerlere kaçar.

        Diğer Yazılar