Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YAZ sezonu tüm hızıyla devam ediyor. İstanbul’da gündeme çok gelmeyen ancak en çok iş yapan mekânların başında Suada geliyor. Galatasaray Adası olarak bilinen daha sonra Suada olan ismini alan mekânda, gündüzleri denizden gelen su ile olimpik havuz ağzına kadar doluyor. Yurtdışından gelen yabancı turistlerin tercihi olmuş. Biz nasıl Ibiza’da Privilege, Mikonos’ta Nammos’a gidiyorsak, bize gelen turist de soluğu Suada’da alıyor. Geçtiğimiz gün fırsat bulup Suada’ya gittim. Galatasaray üyesi olanlar hariç herkes yabancı. İnanılmaz güzel bir ambiyans var. Ben tanıtım diye buna derim. Mehmet Koçarslan ve Ali Ünal’ı tebrik ediyorum. Afiş asarak tanıtım yapılamayacağını artık öğrenmemiz gerekiyor. Gelen yabancı turiste iyi yerler sunup aklında bir iz bıraktığımız zaman kimse bizi tutamaz.

        REINA İLE YARIŞIR HALE GELMİŞ

        Düşünün iki kıtayı birbirinden ayıran denizin tam ortasındasınız. Asya ve Avrupa diye koltuk yapmışlar. Gelen herkes burada mutlaka bir fotoğraf çektiriyor. Havuz dışında bu sene diğer mekânlar aynı şekilde devam ediyor. Benim en çok sevdiğim balıkçılardan olan G Balık’ı zaten anlatmama gerek yok. Gerçekten güzel yemek yapıyorlar. Mezeler, ara sıcaklar, salatalar, balıklar hepsi çok güzel, çok taze, ben beğeniyorum. Buradaki müşterinin de yarısı yabancı. Balıkçının hemen yanında kebapçı var. Suda Kebap, orası da çok güzel ve keyifli bir yer. Adanın diğer bölümlerinde ise 360 yer alıyor. 360 beyaz dekoru ve konumu ile herkesi mest ediyor. Özellikle aksam üstü birer içki sonrası yemeğe devam etmek için ideal bir yer. Girişte solda Mezzaluna yer alıyor. Akşamları da iş yapıyor ama ben öğlen ya da öğleden sonra yemek için tercih ediyorum. Yemekleri güzel özellikle porcini mantarlı risotto’yu oradan daha iyi yapan bir yer bulamadım. Sol tarafta ise suşici Itsumi var. Kendine has bir üslupları var. Özellikle Türkiye’de yaşayan Uzakdoğulu misafirlerin en çok tercih ettiği suşici diyebilirim Suada bence Reina ile yarışır hale gelmiş. Sadece gece kulübü yok. O da olsa inanın Reina ile kafa kafaya mücadele verir. Niye böyle bir şey yapmıyorlar anlamış değilim. Yakın zamanda böyle bir yer olursa İstanbul’da yazın en iyi mekânı olur, demedi demeyin. Kısacası Suada günün her saati uğranacak olan yerlerden biri olmuş. Hâlâ gitmeyen varsa tavsiye ederim. Yalnız havuza girmek için bir giriş ücreti var.

        Chef Mezze kendini kanıtladı

        GAZİ-Bilal Kardeşler’in yeni projesi olan Chef Mezze, son dönemlerde adından en çok söz ettiren mekânların başında geliyor. İki kardeş kafa kafaya verip Sortie’nin içinde Ali Türker’in yaptığı muhteşem bir dekorasyon ile Chef Mezze adında yeni bir mekân açtılar. Daha önce ilk açıldığında gitmiştim. Ondan sonra seyahat falan derken bir türlü uğramaya zamanım olmadı. İstanbul’a döner dönmez Chef Mezze’de soluğu aldım. Gazi Ateş, “Çanakkale’den ıstakoz yeni geldi” deyince bende de çocukluktan kalma bir alışkanlık olduğundan ıstakoz yemek için yollara düştüm. Gazi o gece bize ara tadım olarak üç beş meze getirdi. Daha sonra makarnalı ıstakoz faslına geçtik. Zaten manzara, dekor, sunumlar, ambiyans güzel, bir de üzerine yemek iyi olunca değme keyfimize. En son tabağı sıyıran arkadaşımı uyarmak zorunda kaldım.

        KIŞ İÇİN SÜRPRİZ HAZIRLIYORLAR

        O gün yediğimiz yemeklerin tadı damağımızda kaldı. Gazi gecenin sonunda “İlla ki tatlı da yiyeceksiniz” deyince “Hadi küçük bir şey ver” dedik. Hakikaten küçük bir şey verdi. Ankara’dan özel olarak alınan armutlarla yapılan tatlı geldi masaya. Evet, armutlar küçük ama biz kişi başı 3 tane yiyince biraz büyük oldu. O gece mekâna şöyle göz gezdirdim, çok düzgün, gerçekten yemek için gelenler vardı. Simalara baktım, sanki herkes kıtlıktan çıkmış gibi. Önce iki kare fotoğraf, sonra hop yemek bitti. İlk açıldığı zaman neler olacak diye herkes çok merak ediyordu Chef Mezze’yi. Bence rüştünü ispatladı. Zaten ispatlamaması için bir neden yok. Artık dünyada bu işi yapanlar şefler. Geriye ne kalıyor, sadece yatırım yapmak. Bu adamlar usta oldukları için daha rahat personel bulabiliyorlar. Personelin dilinden daha iyi anlıyorlar. İyi şef olunca iyi garson da oluyor.

        Kış için büyük sürprizleri varmış. Vallahi öğrenemedim, öğrenir öğrenmez ilk sizinle paylaşacağım.

        Diğer Yazılar