Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAVA taşımacılığının en iyi buluşlarından biri şüphesiz deniz ulaşımı. Yurtdışında küçük adalara gitmek için taksi gibi kullanılır. Çok pahalı değildir. Bunu Türkiye’de kim uygulayacak diye çok merak ederdim. Büyük şirketler beklenirken daha önce havacılık sektöründe çalışan genç bir adam tüm izinleri alıp tek uçak ile belli yerlere uçmaya başladı. İlk etapta çok iyiydi. Zaman zaman sorunlar çıksa da ‘Seabird’ ile uçmak neredeyse bir ayrıcalık olmuştu. Geçtiğimiz hafta sonu İzmir’in moda dergisi BeStyle’ın daveti vardı. Bir de benim Çeşme’deki tüm mekâncıları bir araya getiren bir çalışmam vardı. Zaten o yazıyı da pazar günü okuyacaksınız. Neyse Çeşme’ye gitmek için Seabird ile yollara düştük. Evden çıkıp Haliç’e gitmek 15 dakika, sonrasında hemen işlemler ve uçağa bindikten iki saat sonrasında ise Çeşme’deyiz. Uçaklar eski olduğu için yolculuk biraz uzun sürüyor. Ama güzel bir deneyim oluyor. Uçaklar yaklaşık 20 kişilik. İndikten sonra ise Çeşme-Alaçatı’ya varmak tam bir işkence. SİT alanına iniş alanı yapmışlar. Topraklı yolda yaklaşık yarım saat süren yolculuk sizi epeyce yoruyor. Hoplaya zıplaya yarım saatte otele vardık. Tabii ki bunun bir de dönüşü var. Sabah erkenden yola çıktık. Uçağın kalkış saatinden tam bir saat önce oradaydık. Uçak denize iniş yaptı. İstanbul-Çeşme yolcuları indi. Saat tam 10 oldu binmemiz lazım ama bir türlü yolcuları almıyorlar. Ortada dolaşan bir adam var. Anladığım kadarıyla oranın müdürü. “Kalkmamız lazım” diyor ama orta yaşlarda bir kadın “Durun birisi gelecek” diyor. 15 dakika sonra bu sefer “Niye kalkmıyoruz” dedim. Seabird Halkla İlişkiler Müdürü olduğunu öğrendiğim hanımefendi, “Birini bekliyoruz” dedi. Allah aşkına olacak iş değil. Ondan sonra böyle şirketler batıp gittiği zaman kimse bir şey anlamıyor. 15 kişi hanımefendinin geç kalan arkadaşını bekliyor. Size bu uçuşlar için izin veren Ulaştırma Bakanlığı’na buradan sesleniyorum. Havacılıkta belli kurallar var. Acil durumlar dışında ne yapılması gerektiği belli. Özel jetler bile 10 dakika geç kalmaz. Ama Seabird gibi büyümeye çalışan bir havacılık şirketinin en tepesindeki insanın bunu yapması sizde ne kadar güven bırakır. Kaptanların da artık uçmamız lazım baskıları neticesinde insanlar bindi ve uçak kalktı. Gülşah Hanım yanıma oturdu. İnsan olan bitenleri bir izah etme gereği duyar. Yok, sanki biz kötülük yapmışız gibi sırtını döndü. Sen nasıl halkla ilişkilerden sorumlu bir insansın? THY’de, Atlas Jet’te böyle bir şeyin olması mümkün mü. Ama bizim Seabird, bir yolcu için 15 kişiyi bekletiyor. Bir de üstüne fırça atıyorlar. Ben böyle bir şey görmedim. Bir daha Seabird ile uçar mıyım, vallahi uçmam. Çünkü disiplin adına hiçbir şey yok. Beni hayal kırıklığına uğrattılar.

        Festivalde ünlü olmak zorunda mı?

        GEÇTİĞİMİZ hafta her sene geleneksel olarak düzenlenen Büyükçekmece Uluslararası Kültür Festivali’ne gittim. Gitme sebebim ise Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ile olan yakın dostluğum. Büyükçekmece’yi Büyükçekmece yapan bir siyasetçi olduğunu herkes bilir. Çok çalışkan olduğu için zaten 20 yıldır başkanlık yapıyor. Her sene festival yapıyorlar. Dünyaca ünlü heykeltıraşlar geliyor. Yaptıkları heykeller sergileniyor. Yurtdışından yöresel oyunlar oynayan folklor ekipleri geliyor. Bu sene tam tamına bin 600 kişiyi konuk etmişler. O gece inanılmaz bir coşku vardı. Başkan işi o kadar ciddiye alıyor ki Akgün’ü Uluslararası Dünya Folklor Festivalleri ve Geleneksel Sanatlar Organizasyon Konseyi yani CIOFF’nin onursal başkanı olarak seçmişler. O gece gurur duydum. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Bu işi organize eden Türk Halk Oyunları Federasyonu Başkanı Gürhan Ozanoğlu’nu da unutmamak lazım. Vallahi helal olsun.

        Diğer Yazılar