Günaydın'ın başına gelenler

GEÇTİĞİMİZ hafta Günaydın’ın Ankara’da ne kadar güzel işler yaptığını anlatmıştım. Gerçekten çok başarılı. Ankara’ya iş nedeniyle yılda birkaç kez mutlaka gidiyorum. Arjantin Caddesi Ankara’nın eğlence merkezi olarak bilinir. Çok sayıda mekân vardır. Gerçi şimdi her yerinde bilinen mekânlar var. Ankaralılar da bu işi öğrenmiş oldu. Ankara’da dışarıda tüketim bence İstanbul’dan daha fazla. Ankara’nın sokaklarında ekonomi daha fazla dönüyor. Arjantin’deki Günaydın küçük ama çok başarılı. Yıllardır eğlencenin kalbi orada attığı için metrekare değeri çok önemlidir. Şimdi buraya kadar her şey güzel. Ancak hani derler ya ev alma komşu al diye, Günaydın’ın yaşadığı sorun da öyle bir şey. Üst kat komşusuyla birbirlerine girmişler. Her gün mekânı şikâyet ediyor. Bunun üzerine dükkân kapama kararı bile almış. Sonra uzlaşmak istiyorlar. Üst komşu “Benim yerimi satın alın öyle uzlaşalım” diyor. Tamam deyip masaya oturuyorlar ama normalin iki katı fiyat istiyor. Bizim insanlar böyle işte. Şimdi mekân çok iş yapınca eller ayaklar bağlanıyor. Ancak belediye niye kapatma verir böyle bir yere anlamış değilim. Kardeşim bunlar yüzlerce kişi çalıştırıyor. Ama kimse buna bakmıyor. Bu tarz olayları duyunca inanın çok üzülüyorum. Bu tarz mekânların kapanması değil yaşaması için herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. İşsizlik böyle sona erer ya da asgariye iner. Boşuna bacasız sanayi demiyorlar.

Zengin koca peşindeki kadınlar

RESTORANLAR gece kulüpleri benim için sosyalleşme alanları. Hoş sohbetler, arkadaşlarla zaman geçirme, onun dışında başka bir şey ifade etmiyor. Yoksa evde de aynı şeyleri yapmak mümkün ama dışarıda buluşmak bir şeyler yiyip iki kadeh bir şey içmek ayrı bir kültürdür. Yeri, zamanı önemli değil, bu bir sabah kahvaltısı, öğle yemeği, akşamüstü içkisi ya da akşam yemeği olabilir. Hepsi bir bahanedir. Sohbetler tüm öğünlerin başını çeker. Biz böyle biliriz. Bizim gibi insanlar için böyledir. Ancak bir de “Orada güzel karı kız var, yakışıklı erkekler, zengin erkekler var” diyerek kendini dışarıya atan yeni bir kitle türemeye başladı. Başta saydığım unsurların hepsini çöpe atın. Son dönemlerde sadece birilerini bulayım derdinde tüketim yapan avcılar var. Şimdi kadın mı avcı, erkek mi onu bilemem. Ancak kadınlar zengin erkek peşinde, erkekler de zengin kadın peşinde. Zengin kadın peşinde olan modeller çoğunlukla günün büyük bir bölümünü spor salonunda geçiren, kıt kanaat geçinen, büyük hayalleri olan insanlar. Zengin bir kadın bulup kendimi ona iyi tanıtayım diye düşünüyorlar, sonrası önemli değil. Aynı şey kadın için de geçerli. Zengin birini bulup bir kapak atayım da evli falan olması önemli değil. Gerçekten son günlerde mekânların yaptığı lezzetli yemekler, verdikleri hizmet bu tarz tipler yüzünden çöpe gidiyor. Herkes alkole dayanmış, kimi bulurum derdine düşmüş. Yoksa bir gecede o kadar mekâna niye gidilir? Bir yere gidersin güzel güzel yemek yersin, sonra başka yerde bir şey içersin, en fazla bunlar yapılır. Ama bu bahsettiğim insanlar freni patlamış kamyon gibi ortada dolanıyor. Peki, sonuca ulaşan var mı? Ben şimdiye kadar görmedim. O zenginlik peşinde koşan kadınlar bir gecelik ilişki oluyor. Zengin kadın peşinde koşanların ise mumu yatsıya kadar bile yanmıyor. Mekânların bu tarz insanlardan arınması gerekiyor. Aileler çiftler böyle ortamları sağlıklı bulmadıkları için evde yemek yiyorlar. Kısacası çevremde bunlar yaşanıyor. Hali vakti yerinde, işi gücü düzgün insanlar da son dönemlerde yabancı kadınlara yöneliyor. Çünkü gece hayatının en önemli terimlerinden biriyle söylersek, “kafa koparmıyorlar”. Şimdi bakıyorum gençlerin çoğu yabancı kızlarla yemekte, onlarla tatile gidiyor. Çünkü sorun yaratmıyorlar. Bir süre sonra ayrılsa da başına bela olmuyor. Eski playboylar bile artık böyle yapıyor. Bizim Türk kızları işin cılkını çıkardıkları için bunlar olmuş olabilir mi? Aynı anda 3 erkek idare eden var. Kendini akıllı zannediyor ya hangisi daha iyi olursa tercihini ondan yana kullanacak. Ondan sonra foyası ortaya çıkıyor tabii. Ah ah daha neler var da yazamıyorum. Spor salonlarında erkekleri ayartan, bütün yaz Bodrum’da yazlıkta kalıp işler çeviren evli kadınlardan mı söz etsem? Neyse burada bu konuyu kapatalım yoksa kötü şeyler olacak.