Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2009 Ekim ayıydı.

        Devrin başbakanı İran’ı ziyaret etmişti.

        Dini lider Hameney ile de görüştü.

        Haberlere göre “gördüğü ilgi ve misapirverlikten ötürü” teşekkür etti.

        Hameney de “Burada kardeşleriniz arasındasınız” dedi.

        Bugünün başbakanı da orada, o aradaydı.

        ***

        2014 Ocak ayıydı.

        Devrin başbakanı İran’ı ziyaret etmişti.

        Dini lider Hameney ile de görüştü.

        Haberlere göre, bir saatlik görüşme sonunda “İran ikinci evimiz” dendi.

        Hameney de “Burada kardeşleriniz arasındasınız” dedi.

        Bugünün başbakanı da orada, o aradaydı.

        ***

        Tamam, 2009’da böyle bir Suriye meselesi yoktu.

        2014 Ocak ayında ise çoktan var olmuş, on binlerce Suriyeli ise çoktan yok olmuştu.

        ***

        Sonra, geçenlerde bir gün, bugünün cumhurbaşkanı, o Hameney için dedi ki:

        “Hiç böyle dini lider olabilir mi?”

        Çünkü Hameney “Esad rejimi”ni övmüş müydü, destek mi çıkmıştı ne!

        ***

        Böyle bir dini lider olabilir mi kısmı elbet tartışılabilir.

        On binlerce insan öldürülürken, ama sadece Suriye’de değil, her köşede, bunları meşrulaştıran dini liderler olabilir mi; katliamların, cinayetlerin ardındaki liderler hakikaten insan olabilir mi, bunlar elbet tartışılabilir.

        Ancak bizim meselemiz, önceki başbakan ile şimdiki cumhurbaşkanının bu kadar açık, net ve sert biçimde çelişmesi.

        Aynı anda görev yapıyor olsalardı, temenni edilmez ama, birbirlerine girerlerdi.

        Zaten aynı Esad ile el ele dolaşan da önceki başbakandı.

        İşte Hameney ile karşılıklı kardeş olan, kendi evinde hisseden, ikinci ev sahibi olan hep önceki başbakandı.

        Ama şimdiki cumhurbaşkanı çıkıp diyor ki, “Böyle dini lider olabilir mi”!

        Yani önceki başbakanın çok övüldüğü ve övdüğü, kadim komşunun dini lideri için, şimdiki cumhurbaşkanı “Olabilir mi böyle dini lider” diyor.

        Bunu keşke önceki başbakana da söyleseydi; o da bu kadar kardeş olmazdı belki; belki de daha bu yıl başında gidip ağırlandığında Hameney’in yüzüne karşı söylerdi, “Böyle dini liderlik olabilir mi” diye!

        Hem şimdiki başbakan da buna şahit olurdu.

        Öyle ya, belki o hala “İkinci evimizde kardeşlerimiz arasındayız” sanıyordur!

        ***

        Eski bir başbakan ile yeni bir cumhurbaşkanı arasında bu kadar çelişki olur mu?

        Olursa, o ülke için enteresan oluyor işte!

        Nitekim önceki başbakan önceki Dışişleri bakanını da elinden tutup “Sünni Blok” için yola çıkmıştı.

        S. Arabistan, Katar, BAE, Kuveyt sponsorluklarında.

        Suriye operasyonu da, öyle bir ittirme, düttürme, sermayeleme ile alevlenmedi mi?

        O esnada, Mısır da “kardeş”ti.

        Ve azıcık arşive bakarsanız, bütün bu devletlerle anormal askeri anlaşmalar görürsünüz.

        Derken, bu bahar havasından sıkılan S. Arabistan başta, Katar hariç, birden Mursi karşıtı oluverdiler; bizzat Mısır darbesini teşvik, organize ve finanse ettiler.

        Buyur Sünni Blok!

        Uzatmayalım; sonra ne oldu?

        Geldik bugüne.

        S. Arabistan, BAE vesaire, çok dargın oldukları, Türkiye’deki kimi yatırımların, kutuların son sponsoru Katar’ı da aralarına kattılar.

        Çekilmiş elçiler yeniden uzadı eski yerlerine.

        Katar ile darbeli Mısır bile flörte başladı.

        Onu bırakın, gözdemiz El Beşir bile Mısır tarlasına darı ekti.

        ***

        Ve önceki başbakanın büyük hayali bugünkü cumhurbaşkanına…

        Önceki Dışişleri bakanının büyük hayali bugünkü başbakana miras kaldı:

        İşte size Sünni Blok!

        Tek sorun, liderliğinizde, yanınızda, arkanızda sandığınız “uyanık krallar, emirler, paşalar” şimdi karşınızda…

        Yolladıkları sermayeleri, dolarları, bağışları belki helal etmişlerdir…

        Ama “Osmanlı” bir kez daha hançerin ucunu gördü sanki.

        Üstelik hayalindeki Sünni Blok karşına oturmuş…

        “Kardeşim, ikinci evim” diye pohpohladığı Şii Blok da tam onların karşısında…

        Ve sen, kime sırtını versen, kime yüzünü dönsen şaşırmışsın; ikisinin ortasında, “bloklar arasında”sın!

        Vallahi bu da büyük başarı işte!

        O daracık yere koca T(I)R’ı parketmek de marifet ister!

        ***

        Fakat iyi haber şu:

        ABD ile mutabıkız!

        Not: 5 çocuk, üstelik o kadar laftan sonra 5 Suriyeli çocuk bir odada, sobadan zehirlenip öldü bu “Her gün yeni bir felaket” topraklarında. Çinli madenciler, Suriyeli çocuklar, hoş geldiler ağıtlarımıza!

        Diğer Yazılar