Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sistem şöyle işliyor; başkanlık olursa daha da öyle işleyecek:

        Cumhurbaşkanı, dediği gibi “Tüm partilere eşit mesafede.”

        Misal kürsüde eşit mesafeden, “Sen kimsin ya” diyerek HDP, MHP, CHP’ye yükleniyor.

        Haliyle zaman kalmıyor, AKP’ye de yüklenip “sen kimsin ya” demesine.

        Sanmam ama, belki “İktidar baskısı” yüzünden iktidara yüklenmiyordur.

        Anayasa’nın emri zaten “partisi ile ilişiğini kesmesi”…

        Anayasa, partinin cumhurbaşkanına “ilişik” duruşuna bir şey demiyor.

        ***

        Yargı da aynen “bağımsız.”

        Anayasa “vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler” diyor.

        Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” diyor.

        Nitekim olan biten her şey öyle.

        Anayasa’da “Hakimler kafana göre tayin edilemez” demiyor; “Adalet Bakanlığı”na bağlıdır diyor. Adalet Bakanı kime bağlıysa haliyle ona da bağlı oluyor.

        ***

        Başbaşkan gibi yürütme üzerinden yürürseniz, “Yürütmenin başı, Başkomutan, MGK Başkanı” olan, “Vatana ihanet dışında sorumsuz” sayılan birisi için Cumhurbaşkanı zaten fazlasıyla tarafsız ve tüm partilere eşit mesafede!

        Bir değişikliğe gerek yok Anayasa’da; Evren ve silahlı arkadaşlarınınki yetiyor da artıyor.

        ***

        Bazı maddeler var ki, zaten hükümsüz:

        1. Siz hiç “herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit” olduğu bir ülkede yaşadınız mı?

        2. Siz hiç “kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip” olduğu, “devletin bunu sağlamakla yükümlü” bulunduğu bir ülkede yaşadınız mı?

        8 askerin tecavüzüne uğramış 15 yaşındaki çocuğu “kanun önünde eşit” biçimde “rızası var” diyerek suçlayan mahkeme; böyle sağlam “kadın-erkek eşitliği” kime nasip sanıyorsunuz?

        13-15 yaşında kızlar için “Rızası var” diyenler ile muhalif kadın siyasetçi için “Kaseti var” diyenleri uzaylı mı sayıyorsunuz?

        3. Siz “hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa imtiyaz tanınmadığı” bir ülkede yaşadınız mı?

        Soma’da danışmanın tekmelediği işçi, artık işsiz işçinin eşinin deyişiyle, “Başbakan aracı tekmeledi” iddiasıyla 500 TL’ye mahkum olurken, iktidar aileleri havuz kapitalistleri, tekme ve tokatçıların “imtiyazı”na kısmet mi diyorsunuz?

        4. Siz hiç “Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorunda” olduğu bir ülkede yaşadınız mı?

        5. Siz hiç “Kimseye işkence ve eziyet yapılamadığı; kimsenin insan haysiyetiyle bağdaşmayan cezaya veya muameleye tabi tutulamadığı” bir ülkede yaşadınız mı?

        Bırakın devletin “böcek” gördüklerini, “kahraman” saydığı binlerce askere “eziyet, haysiyet dışı muamele” yapılmasını sürpriz mi sanıyorsunuz?

        6. Siz hiç “Hiç kimsenin zorla çalıştırılmadığı, angaryanın yasak olduğu” bir ülkede yaşadınız mı?

        Cafcaflı plaza ve bankalar ile medyadan kışlalara; “angarya”nın sistem değil, arıza olduğunu mu düşünüyorsunuz?

        7. Siz hiç “Tutuklananların makul süre içinde yargılandığı” bir ülkede…

        8. Siz hiç “Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğinin dokunulamaz” olduğu bir ülkede…

        9. Siz hiç “Haberleşme gizliliğinin esas olduğu” bir ülkede…

        10. Siz hiç “Herkesin vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğu; bundan dolayı kınanmadığı, suçlanmadığı; kimsenin siyasi veya kişisel çıkar ve nüfuz için her ne suretle olursa olsun din duygularını veya dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemediği” bir ülkede…

        11. Siz hiç “Herkesin düşünce ve kanaat hürriyetine sahip olduğu; bunlar sebebiyle kınanamadığı, suçlanamadığı” bir ülkede…

        12. Siz hiç “Herkesin düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu açıklama, yayma hakkına sahip; resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermenin serbest” olduğu bir ülkede…

        13. Siz hiç “Basının hür ve sansür edilemez” olduğu bir ülkede…

        14. Siz hiç “Herkesin önceden izin almaksızın, dernek kurma, üye olma, çıkma hakkına sahip” olduğu bir ülkede…

        15. Siz hiç “Herkesin önceden izin almadan, silahsız saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip” olduğu bir ülkede…

        16. Siz hiç “Herkesin adil yargılanma hakkına sahip” olduğu bir ülkede…

        17. Siz hiç “Kimsenin eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz” olduğu bir ülkede…

        18. Siz hiç “Çalışanların önceden izin almaksızın sendika kurma, serbestçe üye olma ve grev hakkına sahip” olduğu bir ülkede…

        19. Siz hiç “Devletin çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli ücret elde etmesi için tedbir aldığı” bir ülkede yaşarınız mı?

        ***

        Bunlar Anayasa’nın “Anamasal” maddeleri.

        Anakasa” tamamen maddi de, anayasadaki bu maddelerden maddeten ne var?

        Ezilenler, ötekiler, muhalifler, alttakiler için fiilen bir anayasa var mı?

        Zaten madde madde ihlal edilmiş, maddi maddi çiğnenmiş; nerdeyse ciddi ciddi “ilga” edilmiş.

        Değiştirmeye gerek yok.

        Ortaya tam böyle karışık, kırışık, buruşuk bırakın gitsin!

        Diğer Yazılar