Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başbakan geçen gün parti grubunda yine Filistin ve Gazze için “duygulu” anlar yaşadı, yaşattı.

        Parti grubu, parti tabanı, parti seçmeni; AKP’li olmasa, oy vermese bile Gazze’ye duyarlı insanlar da belki o duyguları paylaştı.

        Lakin aynı anda şu oldu:

        Başbakan’ın partisi, hükümeti, bakanlıkları…

        Kuşadası’nda işgalci konumda olan “İsrail sermayesi”ne, bu işgali sürdürüp yayması için bir kez daha yol verdi.

        Üstelik o şirket; sadece dünyanın en büyük armatörlerinden biri değildi; Gazze’ye ve Mavi Marmara’ya da kan kusturan İsrail komandolarını yetiştiren okullardan birinin finansörü.

        Yanlış anlayana not: Sorun, o şirketin Musevi veya İsrailli olması değil; Filistin ve Türkiye’deki işgallerin bir aktörü olması!

        Bunları ilk kez yazmıyorum.

        (Dileyen Habertürk ve Sabah arşivlerinde o yazıları bulur. En altta internet bağlantıları mevcut!)

        ***

        Hikaye” şu:

        AKP iktidarı, Kuşadası Limanı’nı teslim ettiği (Galata’yı da isteyip de bir türlü veremediği) İsrailli Ofer ile yerli ortağı Kutman’a (Global), Kuşadası’nı dönüp dönüp yine teslim ediyor.

        Üstelik, mahkeme kararlarına rağmen.

        Üstelik, özelleştirme iptaline, 14 bin 238 ayrı dilekçe yazan halka, inşaata ve işgale ruhsat vermeyen Belediye’ye rağmen.

        Tam o sırada Başbakan’ın “taksiciler”e hitabı geliyor kulağınıza:

        Aracına el koymaya varacak ölçüde, korsan taksiye karşı”

        Peki, taksicinin korsanı korsan da; “Karayipler ya da Kara Ayıplar Korsanı” ne!

        Gemileri Karayipler’de de pala çalan, deprem Haiti’yi yıktığı günler bile özel bir koyunda zengin Batılılara alem düzenleyen “ticari tıynet” hukuksuz işgal ettiğinde, hukuk tanımadığında; bir de devlet ve hükümet ona el verince ayıp olmuyor mu!

        ***

        Kabaca sayayım, “Kara ayıplar”ı:

        1. Kıyı işgali

        2. Balıkçı barınağını betonla doldurmak

        3. Mahkemenin yıkım kararlarını tanımamak

        4. Özelleştirmenin iptaline ve geçerli devir hükümlerine rağmen, limanı Denizcilik İşletmeleri’ne devretmemek

        5. Belediye ruhsat vermediği halde inşaat yapmak ve devam etmek.

        6. Şirket ilen limanın sahibi olmadığı halde, koca bakanlıkta o şirket adına yeni planlar hazırlamak

        7. Vali ve kaymakamın; kısaca devletin elini kolunu bağlayıp şirketi kanun, devlet ve millet üstü kılmak

        8. Şirketin açıklarını kapatmak için durmadan yeni kanunlara abanmak ama yine de hem hukuksuzluğa, hem vicdansızlığa batmak.

        9. Halkı takmamak; tarihi dokuyu, çevreyi umursamamak.

        10. Bu inat ve ısrarı, tam 8 yıldır sürdürmek; “one minute” olsun “Ofer’e lüfer” servisine ara vermemek.

        ***

        Rezalet öyle katmerli ki:

        (Bir zamanlar Vijdan’ın otel süitlerine koşup tam medya desteği verdiği kankalardan) Ofer’in ortağı Kutman ve şirketi Global, Borsa’ya ve halka, şu beyanla tam yol açılıyor:

        Global Liman çatısı altında, Bordum ve Kuşadası kruvaziyer limanları da yer almaktadır.”

        Anlayamadığım şu:

        Kuşadası liman özelleştirmesi iptal edildi; o sözleşme iptal edildi; o çatının altındaki işletme iptal edildi. O liman hukuken hiçbir şirkete ait değil! Ama kamunun malı özel bir şirkete aitmiş gibi pazarlanıyor.

        Bakınız Aydın İdare Mahkemesi 02.06.2010 tarihli özelleştirme iptali kararı.

        Bakınız Özelleştirme İdaresi’nin limanı iade çağrısı ve tahliye için açtığı idari tedbir istemli dava.

        Bakınız Danıştay 13’üncü Dairesi’nin, ihale iptaline dair yürütmeyi durdurma talebini oy birliğiyle reddi.

        Ama bir yandan hükümet yol vermeye çalışıyor; bir yandan şirket hukuk dışı korsanlığa devam etmeye uğraşıyor.

        Kamu, halk, millet, ahali ise… ne derseniz artık; bu güçlüler karşısında, ancak el ele verip “işgal altındaki topraklar ve denizler”i kurtarmaya çabalıyor!

        ***

        Sonra bize Gazze’yi anlatın; işgali anlatın; ağlayalım.

        Sonra bize “korsan taksiciler”i anlatın; karalar bağlayalım.

        Çünkü, hisliyiz ama kafamız az çalışıyor!

        Daha fazlası için:

        BİR GÜZELLİK İŞTE MAYMUNCUK İLE MAYMUNLAR AÇIK REJİMİM BENİM İSTANBUL'U SATIYORUM, GÖZLERİM KAPALI COŞKU İLE KUŞKU NE GÜZEL GAZETECİLİK BU BÖYLE! CÜZDAN İLE VİCDAN MUTABIK MISINIZ? OFERİM SANA HENÜZ YAŞAR'KEN BELKİ DE İÇ HESAPLAŞMA BİLEŞİK KAPLARDAN ÇIKIŞ BİR YASTIKTA DEĞİL MİYDİNİZ! BAKIN SONRA NE OLDU SİZ DE SAĞ OLUN TAŞLAR İLE BAŞLAR YOK BÖYLE HİKAYE

        Diğer Yazılar