Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2000’lerin başlarında kendilerine “Baasçı” denenler şimdi başkalarına diyor.

        Sebep: Diktatörlerin baskısına da, bunu bahane edip savaş ve işgal kışkırtıcılığına da Hayır demek.

        Siz, 2000’lerin başındaki merkez egemenlerin işgal ve savaş kışkırtıcılığına, şantajına, tehdidine Hayır demiyor muydunuz, bizim gibi.

        Şimdi sizinkine de diyoruz!

        Biz kimiz, bilmiyorum.

        Biz o zamanlar aynı zamanda Sizdiniz, Bizdik.

        Şimdi belli ki Siz, Biz değilsiniz; Biz de asla Siz olmayacağız.

        ***

        Aşağıda çok yakın tarihten bir sahne var.

        Söz sizin sözünüz; ağız sizin ağzınız.

        Diktatör yine diktatör!

        Biz o kadar kardeş, öyle damardan kanka bile olmamıştık…

        Orada bütün Türkçe hitabınız ve Arapça çevirisiyle siz vardınız.

        Siz şimdi nereden nereye vardınız…

        Velev ki biz hala oradayız!

        ***

        İstanbul’dan Hatay’a, Suriye’ye, Filistin’e, Lübnan’a kale izleri var.

        Bu kaleler insanları Haçlı Seferleri’nden korumak için kondu.

        Kardeşler arasında mayınlı arazi olmaz, kardeşler arasında vize olmaz.

        Her zaman söyledik; ev alma komşu al. Büyüklerimizin bu mirasını yerine getiriyoruz.

        Suriye’den Türkiye’ye turist yüzde 100 arttı. Türkiye kazanıyor, Suriye kazanıyor. Dostluk ve barış kazanıyor.

        Gümrük kapıları yapılacak. Ortak banka kurulacak. Halep Antep arasında hızlı tren seferleri olacak. Eximbank Suriyelilerin kullanımına sunulacak. Asi nehrinde dostluk barajı yapılacak. İlk temeli bugün atıyoruz. İki ülke sel korunacak. Ortak elektrik kullanılacak.

        Lübnan’ın meselesi bizim de meselimizdir. Mısır ve Tunus’un sıkıntıları bizim ve Suriye’nin de meselesidir.

        Gazze’de her bir yuvaya düşen fosfor bombası Suriyelilerin ve Türkiye’nin de yüreğini parçalıyor.

        Gazze’de, Kudüs’te açlık, zulüm ve baskıdan ölen her çocuk bizim de vicdanımızı yaralıyor.

        Türkiye bölgede sadece huzur, istikrar, refah, kalkınma istiyor.

        Şerde değil hayırda yarışalım.

        Türkiye ve Suriye tüm dünyaya örnek gösterilecek. Barışın, kardeşliğin önemi daha çok görülecek. Asi nehrini bizi ayıran değil, birleştiren duruma getirdiğimiz için mutluyum.

        Bu baraj dostluğun nişanesi olsun.

        Yaşasın Türkiye-Suriye kardeşliği.”

        ***

        Velev ki biz hala oradayız, dedim; ama orada olan sizdiniz. Biz o kadar da değildik.

        Ama barış, kardeşlik, huzur gibi sözleri sevdik.

        Gazze’deki fosfor bombalarına, o çocukların kuşak kuşak uğradığı zulme hep birlik öfkelendik.

        Fakat anlamadığımız şu:

        Gazze’deki çocuklar ne zaman kurtuldu?

        Fosforun hesabı ne zaman soruldu?

        Zulüm ve baskı ne zaman bitti?

        Bunlar halloldu da sıra ne çabuk ev almayıp kardeş aldığımız komşulara geldi?

        Dikkatimiz nasıl oldu da Gazze’den buraya döndü?

        Nasıl oldu da, siz bizi komşularla sıfır sorun diye oyalarken; sorunlarla sıfır komşu pozisyonuna düştük?

        ***

        Velev ki biz hala oradayız; o sözlerin söylendiği zamandayız; Şer’de değil, (Savaşa) Hayır’da yarışıyoruz!

        Peki siz neredesiniz?

        Nasıl oldu da birden bu zamana geldiniz?

        Nasıl oldu da barış-kardeşlik diyen dilleriniz silah kuşandı?

        Nasıl oldu da…

        ABD neo-muhafazakârının, İsrail Likud’unun, deyin ki “Haçlı Seferleri”nin; Suudi Sarayı ve Katar Emiri’nin “Bugün Suriye, yarın İran” hayali, sizin hayaletiniz oldu!

        Nasıl oldu da…

        Bir diktatör kardeşiniz iken, kardeşiniz diktatör oldu?

        ***

        Baştanbaşa bir barış, huzur, kardeşlik, istikrar, refah, demokrasi eviniz var da…

        Komşunuzda pişen ve düşen sizin için savaş sebebi oldu!

        Not: Uçakta kimin haklı olduğu bir yana, yahu Rusya, Sovyetler’den beri Suriye’ye silah veriyor, o silahlar ya göğümüzden, ya göğsümüzden, ya denizimizden, ya genzimizden geçiyor. Bir de, siz varken de bu göklerden ne CIA uçakları geçti, komşuları bombalayan ne çevik güçler havalandı, ne İsrail F-16’ları koşturdu; ne Guantanamo işkence kargoları inip inip yükseldi. Elin 90 atom bombasını komşularına karşı depolayan İncirlik sanırsın Maldivler’de; Kürecik ise Turks and Caicos adalarında!

        Not: Alakasız İki haber peş peşe: 14 yaşındaki kızı vuran Taliban Afganistan’da kız okulu yaktı… PKK Türkiye’de okullara saldırdı!

        Diğer Yazılar