Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Zafer Peker: 1990'larda her şey daha samimiydi - Magazin haberleri
        1

        AYTEKİN TEKER / ateker@haberturk.com

        Zafer Peker, 1990'lı yıllarda adından söz ettiren bir müzisyendi. Kardeşi Hakan Peker ile kurduğu 'Peker Müzik' şirketiyle Türk pop müziğine onlarca isim ve eser kazandırdı.

        2

        Akın, Ali Güven, Burak Kut, Demet Akalın, Özlem Tekin ve Soner Arıca, Peker Müzik'in sektöre kazandırdığı şarkıcılardandı.

        3

        Kardeşi Hakan Peker'in desteğiyle albüm de çıkaran Zafer Peker, 1993'te müzikseverlerle buluşturduğu 'Sensiz Olmaz' albümündeki 'Diyemedim' şarkısıyla şöhreti yakaladı. Sonrasında 'Kafayı Taktım Sana', 'Aşkımız Var Gibi', 'Anlamazsın', 'Yalan Aşk' ve 'Geç Bunları' gibi şarkılarıyla şöhretini pekiştirdi.

        4

        Bir döneme damgasını vuran şimdilerde ise pek göz önünde olmayan ünlü şarkıcıyla, sanat yolculuğunu, 1990'lı yıllardaki müziği ve şimdiki hayatını konuştuk.

        5

        MÜZİK MERAKI İLKOKULDA BAŞLAMIŞ

        Zafer Peker'in müziğe olan ilgili çocukluk yıllarında başlamış. Ünlü şarkıcı, "İlkokul beşinci sınıfta mandolin kursuna katılmıştım, öğrenmeye çalışıyordum. Daha sonra kurs devam etmese de evde sürekli onunla uğraşıp zamanla bir şeyler çıkarmaya başladım. Sonra yine kendi kendime bağlama çalmaya başladım. Profesyonel bir şey değildi, evde hobi şeklinde gerçekleşti hepsi, ama müziği her zaman hisseden biriydim" dedi.

        6

        Peker kardeşler, 1991 yılında Peker Müzik Yapım Şirketi'ni kurdu. Müziğin yapım süreçlerinde bulunan Zafer Peker, bir yıl sonra ise Hakan Peker'in de ısrarıyla 1992 yılında bir albüm çıkardı.

        7

        Zafer Peker bu konuyla ilgili şunları söyledi: Başlangıçta müzik şirketini Hakan'ın albümlerini çıkarmak maksadıyla kurmuştuk ve ilk yapımımız 'Hey Corç' çok da başarılı olmuştu. Ancak kısa sürede anlaşıldı ki tek bir yapımla bir müzik şirketinin devam etmesi çok zordu. İkimizin de küçük yaşlardan beri şarkı söylemeye meylimiz vardı. Bu durumu Hakan da bildiğinden şirkette ikinci bir prodüksiyon yapmak gerektiğinde benim hiç öyle bir niyetim olmasa da, mutlaka bir albüm yapmamız gerektiğini, 'İnsanlar senin de sesini, yorumunu duysunlar' diye ısrarla direttiğini söyleyebiliriz. Benim için de her şey böyle başladı diyebiliriz.

        8

        Zafer Peker, "1990'lardaki pop müziğin üretkenliği sizce bugünlerde neden yok?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: Aslında üretkenlik hep var, sadece ilgi zaman zaman farklı türlerde yoğunlaşabiliyor. Bu yüzden de popülerlik inişli çıkışlı süreçler yaşıyor. Pop müziğini baz alırsak 90’lardan 2000’lere kadar aralıksız bir çıkış yaşadık, her yapılan bir karşılık buldu, bir müddet sonra piyasa buna doydu ya da kulaklar buna artık cevap vermedi diyelim. Günümüzde ise maalesef tam bir çöküş yaşanıyor. Dünyada da benzer hareketler çok yaşandı. Bir döneme rock damga vurmuşken peşinden pop müzik, disco müzik, arkasından latin tarzı öne çıktı, hip hop etkisi, reggaeton ritimler derken, son dönemde rap tarzı daha ön planda. İlgi kıtalararası farklılıklar gösterse de gençler şimdi rap müziğe ya da içinde rap olan şarkılara daha çok ilgi gösteriyor. Pek dinlemesem de duyduklarımdan kıyasla, şu anda Türkiye’de yapılan müzik genellikle isyankâr, eleştirel ancak duygudan ve müzikal kaliteden biraz uzaklaşmış buluyorum. Fakat bu sonsuza kadar böyle gitmeyecek tabii ki. Zaman içinde popülerlik anlamında bu tarzın da düşüş göstereceğini düşünüyorum.

        9

        1990'lardaki pop müziği ile bugünün şarkıları arasındaki farka da değinen müzisyen, "1990’larda ağırlıklı olarak canlı enstrümanlar ve o güne özgü yenilenen müzik setupları kullanılarak müzikalitesi daha yüksek, insanların ruhuna dokunan, zamanın güncel dili kullanılan ve insanların hislerine tercüman olan şarkılar yapıldı. Şimdi ise arada iyileri olsa da, daha çok kötü sözler, kısır bir müzik ve altı boş aranjelerle üretilmiş dijital seslerle yapılmış şarkılar duyuyorum. Dijital seslerle de doğru şeyler yapmak mümkün ve yeni nesil bunu bir şekilde yapacaktır. Konserlerimizde gözlemlediğim, insanların hep birlikte söyleyebilecekleri kaliteli şarkılara ihtiyacı var ve bu talep zamanla daha kaliteli üretimler getirecektir. Onun yolunu da artık genç müzisyenler bir şekilde bulacaklar diye düşünüyorum" diye konuştu.

        10

        "İNSANLAR SABIRSIZ"

        Zafer Peker ayrıca, "Günümüzde her şey çok hızlı artık, neredeyse şarkılarda intro yok. Gençler orayı bile dinlemek istemiyor bir an önce şarkı girsin istiyor. Halbuki intro bir şarkının imzasıdır. Şimdiki insanlar sabırsız, orayı bile dinlemek istemiyor. O intro için aranjörlerin ne kadar uğraştığına çok şahidim. O melodi girdiği anda 3-5 nota seni o ana ışınlar, yaşanmışlıkların ve o duyguların içine girersin, ki hala öyle oluyor. Sahnelerde bunu yaşıyoruz. Şimdi iki gün sosyal medyada bir şey paylaşmasan 'neredesin?' diye soran var. Dün verdiğin şey bir günde eskimiş oluyor. Her şeyin bu denli hızlı tüketilmesi sonucu hiçbir şey kalıcı olamıyor diye düşünüyorum" dedi.

        11

        "YAPILAN İŞLERİN ÖMRÜ YOK"

        Müzik sektöründeki yeni jenerasyon hakkındaki sorular karşısında Zafer Peker, "Şunu itiraf edeyim son yıllarda ülkede yapılan müzikle ilgili öyle yakın bir takibim yok. Yaklaşık 10 yıldır televizyon bile izlemiyorum. Dolayısıyla bazılarını sosyal medyadan tanıyorum. Şarkılarının neredeyse hiçbirini bilmiyorum, duyduklarımı da kimin söylediğini bilmiyorum. Yani kısaca yeni nesil Türkçe müzik dinlemekten tamamen koptum. Fakat şunu görüyorum, yapılan işlerin ömrü yok. Geçen yıl hit denilen şarkıyı birkaç aydan sonra bir daha duymuyorum bile. Ya da kim bilir dinleyenler tarafından belki yıllar sonra hatırlanır diyeceğim ama bu tüketimle onu da zor görüyorum" ifadelerini kullandı.

        12

        OĞLU DA MÜZİSYEN

        Zafer Peker'in oğlu Barış Mert Peker de babasının izinden gitmiş. Ünlü müzisyen, "Barış Mert, bir nevi müziğin içinde büyüdü diyebiliriz. Çocukluğundan beri çalışmalarımıza şahit oluyordu. Zaman zaman onu stüdyoya götürüyordum. 'Müzisyen olsun' diye hiç yönlendirmedim ama yine de müziği seçti. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nı kazandı ve Müzik Teorisi ve Kompozisyon Bölümü'nü bitirdi. Üniversitede bir yıl Erasmus programı çerçevesinde Roma’da Santa Cecilia Konservatuvarı'nda eğitim gördü. Sonrasında Jazz’a yöneldi. Türk müziği, pop müzik, klasik, Jazz gibi müziğin birçok yelpazesinde eğitim gördü. Sektörde benim ve Hakan’ın albümleri dâhil pek çok kişinin albümlerinde aranje ve sahne çalışmalarında, büyük orkestralarda, müzikallerde müzisyen olarak yer aldı. Kendi yaptığı farklı tarzda single’lar ve albümü var. Şu anda hâlâ kendi çalışmalarına odaklı üretmeye ve onları yayınlamaya devam ediyor" dedi.

        13

        "ESKİDEN HER ŞEY DAHA BİR SAMİMİYDİ"

        Zafer Peker şarkılarının bugünlere kadar gelmesinin sırrını da şöyle açıklıyor: O yıllarda her şey daha bir samimiydi sanki. Ben onları aynı eski siyah-beyaz Türk filmlerine benzetiyorum. Direk insanların duygularına dokunan içten yapılmış şeylerdi. İlla ki şöhret veya para kazanmak için değil, hep daha iyi bir şeyler çıkarmak için yapılmış işlerdi. Neredeyse herkeste böyleydi. 1990’larda piyasada rakip gibi görünen birçok sanatçının birbirine şarkı verdiğini çok görürsünüz. Sektörü yaratanlar müzikal anlamda bir dayanışma içindeydi. Bir şarkının düzgün çıkması için stüdyoda bir anda birçok sanatçının bir araya geldiğini çok yaşadık. Bir söz mü eksik oradan biri bir şey söyler, bir vokal mi lazım hemen toplanıp vokallere girilirdi.. Bu şekilde ortaya çıkmış içinde sadece okuyanın değil birçok profesyonelin katkısı ve enerjisi olan şarkılar onlar. O yılların albüm kartonetlerini incelense her albümde kimler kimler çıkar çok şaşırırsınız. (Gülüyor)

        14

        "KENDİMİ ORTAYA ATAN BİRİ DEĞİLİM"

        Zafer Peker "Adınızın, şarkılarınızın şöhretinin gölgesi altında kaldığını düşünüyor musunuz?" sorusu karşısında ise şunları aktardı: Bilmiyorum, hiç böyle şeyler düşünmedim ama şimdi düşününce şarkılarım ismimden önde görülebilir. Çünkü ben şarkılarımın zirve olduğu dönemlerde de kendimi ortaya atan biri değildim. Hiç unutmuyorum 'Diyemedim' şarkısı patladığında bir gece Hakan eve geldi. Ben de evde televizyon izliyordum. 'Ağabey dışarı bir çıksana, her yerde senin şarkın çalıyor' dedi. Ben de 'hımm iyi, çalsınlar' dedim. O dönem gece gezmeleri, televoleler, magazin programları çok popülerdi, hiç önemsemedim. Kendimi o hengâmenin içinde görmüyordum ve hep uzak durdum. Bu bir tercihti. İsteyenler için o kameralar ve o programlar hep oradaydı zaten. Ben sadece bir albüm çalışması yaptığımda şarkılarımı tanıtmak için bazı programlara katılan, şirketle evi arasında koşturan evli ve bir çocuk babası Zafer olarak devam ediyordum hayatıma. Klip kanalları açılmasa ve kliplerim olmasaydı sadece televizyon programlarına çıkmayla şimdiki kadar bilinmeyebilirdim de...

        15

        'Diyemedim' şarkısının kendisi için ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan müzisyen, "Söylediğim şarkılar içinde kendi şarkılarım dışında çok değerli besteci ve söz yazarlarının şarkıları da var. Hepsini söylerken kendim yazmış gibi sözlerin içine girmeye, oradaki duyguları, anlatımı hissetmeye ve onu dinleyiciye yansıtmaya çalıştım. Ben ilk albümümde “Diyemedim” gibi çok önemli bir şarkıyla tanındım, insanların duygularına dokundum, anılarında yer ettim ve Zafer Peker olarak insanlar beni o şarkıyla tanıdılar. Bir şekilde tarzımı da ortaya koyduğu için ne kadar olsa onun yeri bende biraz farklı duruyor galiba" dedi.

        16

        "KENDİMİ GÜNCELLİYORUM"

        Zafer Peker (64), kardeşi Hakan Peker (62) ile adeta yıllara meydan okuyor. Müzisyen, "Sırrınız ne?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: Buna nasıl cevap vereyim bilmiyorum. (Gülüyor) Genel olarak yeniliklere açık biriyim diyebilirim, teknolojiyi seviyorum takip ediyorum. Gençlerle, oğlumla ve arkadaşlarıyla bile arkadaş gibi takılırım, yaşıtlarıma kıyasla kendimi sürekli 'update' (güncelleme) ediyorum dersem abartmış olmam. Bunların bana genç kalma anlamında bir faydası var mıdır, belki olabilir bilemiyorum. (Gülüyor)

        17

        Yaşamını İstanbul'da sürdüren müzisyen, "Bazen kısa aralıklarla yurt dışında kaldığım zamanlar da oldu ama yerleşmedim. Hatta öyle zamanlardaki paylaşımlarımdan dolayı 'oraya mı yerleştin?' gibilerinden çok sorular geliyordu fakat her zaman İstanbul’da yaşadım" açıklamasında bulundu.

        18

        1990'LAR PARTİLERİNDE SAHNEDE

        Şimdilerde Mansur Ark, Ferda Anıl Yarkın, Burak Kut, Yonca Evcimik ve Ali Güven gibi kendi dönemindeki isimlerle 1990'lar partilerinde sahneye çıkan Zafer Peker, "1990’lı yıllarda çıkan şarkılar hâlâ dillerde. Bugün canlı veya DJ müziği ile eğlence yapılan her yerde repertuvarlarda 90’larsız bir şey olması mümkün değil. Bir anlamda geçmişi yâd edip nostalji yapıyoruz. Sahnede çok iyi tepkiler alıyoruz. Gelenlerle adeta bütünleşiyoruz. Hem onlar hem de benim açımdan çok da keyifli geçiyor" dedi.

        19

        2017'de 'Karabulut' adında bir single çıkaran Zafer Peker, "Şu an yeni şarkılar yapmakla ilgili bir düşüncem yok. Çünkü şu anda her şey var, her mecra açık ancak vitrin çok dolu. Öyle dolu ki, doluluktan karmakarışık ve hiçbir şey görülmüyor, tersine kayboluyor. Günümüzde maalesef sadece gereksizlikler fark ediliyor ve ön planda. Sevenlerimizle ancak sosyal medyada ve konserlerimizde bugüne kadar yaptığımız şarkılarla buluşuyoruz" ifadelerini kullandı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ