Bayern Münih'te Jupp Heynckes'le birlikte ne değişti?

Şenol Güneş yönetiminde son iki sezonda lig şampiyonluğunu kimselere kaptırmayan Beşiktaş, beklediği başarıları Avrupa'da bu sezona kadar elde edememişti. Kara Kartal, bu yaz Pepe transferi kadar Come to Beşiktaş viraliyle Avrupa'ya nam saldı, sonrasını sahada getirdi. Geçen iki sezon önce UEFA Avrupa Ligi'nde gruptan çıkamayan siyah-beyazlılar, geçen sezon Şampiyonlar Ligi grup aşamasından sonra UEFA Avrupa Ligi'nde çeyrek finalde veda etmişti. Bu sezon ise Türk futbol tarihinde bir ilki başararak gruptan namağlup ve lider olarak çıkmayı başararak B Grubu'nu ikinci sırada tamamlayan Bayern Münih'le eşleştiler.

2012-13 sezonunda Jupp Heynckes'le Devler Ligi'ni kazanan Bayern Münih, yıllardır yarı finalden ötesini göremedi. Şampiyonlar Ligi'nin kurtlarından olarak bilinen Carlo Ancelotti'yle bile bunu başaramayan Bavyera devi bu sezon 6. haftada eski teknik direktörü Jupp Heynckes'e sarıldı ve aşı tuttu. Kırmızı-beyazlılar, Heycnkes yönetiminde oynadığı son 24 maçın sadece ikisinde puan kaybetti, 22'sini kazandı. Peki Bayern Münih'te Heycnkes yönetiminde neler değişti?

CARLO ANCELOTTI DÖNEMİ

Bayern Münih, Carlo Ancelotti yönetiminde üst üste 5. kez Bundesliga'yı kazandı ve bu alanda rekora imza attı. Bu sezonki istatistikler ise pek iç açıcı değildi. Normal bir Avrupa kulübü için gayet iyi sayılabilecek rakamlar, Bayern Münih gibi bir dev için kötü kabul ediliyordu. Gol beklentisinde Borussia Dortmund'un arkasında kalınması gibi istatistikler kötü sonuçlarla pekişince Ancelotti döneminin sonu oldu. Alman gazeteci Raphael Honigstein'ın BBC'ye aktardığına göre futbolcular, Guardiola yönetiminde geçen 3 yıldan sonra Ancelotti'nin antrenman ve çalışma metodlarına uyum sağlayamadı.

Futbolcuların her biri Guardiola döneminde bireysel olarak geliştiklerine inanırken Ancelotti döneminde bunun gerçekleşmediğini düşünüyordu. Avrupa'da gelmeyen kupa nedeniyle Bayern Münih, Guardiola'dan farklı bir teknik direktörle çalışmak istedi. Yönetim kurulu biraz güven istiyordu ancak işler istedikleri gibi de gitmedi. Örneğin futbolcular, tatil yapmaya alışık oldukları pazar gününde antrenman yapmak istemiyorlardı ancak İtalyan çalıştırıcı bunu değiştirmişti. Bu gibi sorunlar büyüdükçe büyüdü. PSG yenilgisinden sonra gazeteciler, Arjen Robben'e Ancelotti'nin arkalarında olup olmadıklarını sorduğunda Hollandalı yıldız soruya cevap vermekten kaçındı.

Ancelotti, Avrupa'nın en başarılı çalıştırıcılarından biri. Gittiği hemen hemen her kulüpte yerel ve Avrupa'da kupa kazandırmış bir isimdi. Genç yetenekler ile yıldız oyuncuları harmanyalamasıyla ünlüydü. Çalıştığı oyuncuların güvenini kazanmasıyla da tanınan Ancelotti, oyuncuları ona sırt çevirdiğinde başarısız oluyordu. Milan'da Şampiyonlar Ligi'ni kazandıkları aralığın sonunda 2007-08 sezonunda ligi 5. tamamladılar, Şampiyonlar Ligi'nde ise 16 sıradaydılar. Real Madrid'de 2014-15 sezonunda 4. Bayern Münih'te de 8. Futbolcuların desteğini kaybeden Ancelotti'nin görevine son verildi. Yeni Jürgen Klopp olarak anılan Julian Nagelsmann, Joachim Löw, Jürgen Klinsmann gibi isimlerin adı anılsa da Bayern bu kez kumar oynamadı ve Jupp Heynckes'e yöneldi.

4. HEYCNKES DÖNEMİ

Allianz Arena civarında Jupp Heynckes dendiğinde ya da akıllara bu isim geldiğinde isimlere gülümseme gelir. Bayern Münih taraftarları için mesih gibi olan Heynckes, 2013'te üç kupalı sezon sonrasında 72 yaşındayken emekli olduğunu açıkladı. Carlo Ancelotti sonrasında ise futbola ve eski kulübüne 4. kez görev yapmak adına geri döndü. Göreve getirildiği açıklandığında ise Münih'te Papa'nın seçilmesinden bile daha çok sevinç yaşandığı söyleniyor.

Düzenlenen imza töreninde geri dönüşünü özetleyen tecrübeli çalıştırıcı, "Bayern Münih, sınırlı bir süre için ricada bulununca takımın durumu analiz ettim. Zor duruma rağmen başarılı olacağımızdan eminim." ifadelerini kullandı.

Kulübün yaşadığı 'küçük sorunları' çözmesi için en doğru isim olarak görünen Heynckes'le birlikte futbolcuların bireysel performansı artışa geçti. Javi Martinez, Thomas Müller, Corentin Tolisso, Kingsley Coman ve Sven Ulreich'in form grafiğinde ciddi bir yükseliş oldu.

UĞUR KARAKULLUKÇU: QUARESMA'NIN MAÇI OLABİLİR Bayern Münih, elbette kadro kalitesi olarak Avrupa'da ancak 2-3 takımın yarışabileceği bir ekip. Zaafları yok mu var? Bireysel savunmada yetenekli oyunculara karşı arızalar yaşayabiliyorlar. Bu açıdan tam da Ricardo Quaresma'nın maçı olabileceğini düşünüyorum. Hücuma gelince ise sınır bulunmuyor. Duran toptan gol atıyorlar, yakaladıkları fırsatları çok iyi değerlendiriyorlar. Özellikle Heynckes döneminde bu açıdan çok mesafe katettiler. Tecrübeli bir ekipler, Robben, Müller, James... Birçok oyuncu sayabiliriz. Bu noktada Beşiktaş'ın gol pozisyonları bulacağını düşünüyorum. Beşiktaş bu maçı fırsat bulmadan tamamlamaz. Beşiktaş'ın kaderini ne kadar iyi yapacağı belirleyecek. Açıkçası Bayern Münih'i favori görüyorum, çekinecek bir şey değil. Deplasmanda Bayern Münih'e karşı favori olunmaz. Beşiktaş fırsatları bulduğunda değerlendirmek zorunda.

2016 Avrupa Şampiyonası'nda ev sahibi Fransa'ya yarı finalde elenen Almanya'nın en güvendiği isimlerden olan Thomas Müller, turnuva oyuncusu çizgisini bir kenara bırakın normal futbolcu olarak bile hayal kırıklığı yarattı, yeni sezon da kötü başladı. Heynckes'in dönmesinden sonra çıktığı ilk 3 maçta 1 gol 2 asist üreten Müller, sakatlığını tamamen atlattığını da gösterdi.

Pep Guardiola'nın stoperde görev verdiği Javi Martinez, Heynckes'le kendine gelen isimlerden oldu. Kritik pas araları ve hava topları yapan Martinez'in oyunundaki gözle görülür artış ise topla ilişkisinde oldu. RB Leipzig ve Celtic maçlarındaki performansıyla eski günlerine yani Bayern'in 2012-13 sezonundaki haline döndüğünü kanıtladı.

Lyon'da oyunun merkezinde olan Tolisso, Ancelotti yönetiminde savunmada beklentileri karşılasa da işin hücum kısmında sorgulanıyordu. Arkasında Javi Martinez'le birlikte Heynckes'le çıkışa geçen Tolisso, üçüncü bölgede etkin olmaya, sürpriz koşularıyla fark yaratmaya başladı. Fransız orta saha Şampiyonlar Ligi'nde kritik önem taşıyan Anderlecht ve PSG maçlarında 3 gol atarken gruptan çıkılmasında kritik rol oynadı.

2015'te "Golden Boy" (Altın çocuk) ödülünün sahibi olan Coman, Ancelotti döneminde Ribery ile dönüşümlü oynadı. Heynckes ise göreve geldiğinden sonra Coman'a sorgusuz güvendi ve Şampiyonlar Ligi'ndeki son üç maçta 3 gol 1 asistle takımını sırtlayan isimlerden biri oldu. Heynckes, onu şu sözlerle özetledi: Bana her maç onu bir sonrakinde 11 oynatmam için sebep veriyor.

Manuel Neuer'in sakatlığı sonrasında ateşten gömleği sırtına geçiren Ulreich de Heynckes'le formu yükselen oyunculardan oldu. Neuer kadar katkı sağlaması beklenmeyen, Şampiyonlar Ligi'nde sadece Rostov ve Dinamo Zagreb maçlarında forma giymiş deneyimsiz bir kaleci görünümündeydi. Buna rağmen Cavani, Mbappe, Neymar üçlüsünü bile durdurmayı başardı. Özellikle RB Leipzig maçında birebirlerde yaptığı kurtarışlarla dikkatleri çekti, bu performansını sonrasına da yaydı. Taraftarlar onu Aralık 2017'de ayın futbolcusu seçti.

Ancelotti gibi 4-3-3 dizilimini tercih eden Heynckes'in formasyonu ise İtalyan çalıştırıcıdan farklıydı. Alman gazeteciler, tecrübeli çalıştırıcıyla birlikte futbolcuların saha içerisinde daha esnek ve özgür olduğunu dile getiriyor. Kulübün CEO'su Karl-Heinz Rummenigge de benzer bir görüşte. Heynckes'le ilgili açıklamalar yapan efsane, "Heynckes'le Bayern arasında karşılıklı bir güven ilişkisi var. Bunu Hoenes, Salihamidzic ve ben görüşme gerçekleştirdiğimizde bize bir kez daha hatırlattı. Bayern'in içerisinde bulunduğu durumda ondan daha ideal isim yoktu." ifadelerini kullandı.