Suriye'de klor gazı kullanıldığı belgelendi

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki üç köye düzenlenen saldırılarda klor gazı kullanıldığını ortaya çıkardı. 13 kişinin öldüğü saldırılar BM Genel Konseyi'nde tartışıldı.

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün raporuna göre, Suriye'nin Talmenes, El Tamana ve Kefir Zeyta köylerine klor gazıyla yapılan saldırılarda 13 kişi öldü, 350 ilâ 500 arasında kişi de yaralandı.

Raporda klor gazının Beşar Esad'a bağlı birliklerce mi yoksa muhalif gruplar tarafından mı kullanıldığı konusuna netlik getirilmedi. Bu konuda taraflar birbirlerini karşılıklı olarak suçluyor.

Suriye'de işkence görüntüleri

"Caesar" kod adlı askeri polisin sızdırdığı rejimin işkence fotoğraflarının bir kısmı, başkent Washington'daki Amerikan Yahudi Soykırımı Müzesi'nde bugün ziyaretçilere gösterilmeye başlandı.

Projektörle ekrana yansıtılan yaklaşık bir düzine fotoğrafın, rahatsız edici içeriğinden dolayı sayısının sınırlandırıldığı belirtildi

Fotoğrafların toplam sayısının ne kadar olduğu, nasıl ve kim tarafından çekildiğiyle ilgili bilgiler de ekranlara yansıtılırken, ziyaretçilerin fotoğraflara ilgi gösterdiği gözlendi.

Amerikan Yahudi Soykırımı Müzesi'nin Soykırımı Önleme Merkezi Direktörü Cameron Hudson, bugün sergilenmeye başlanan fotoğrafların birkaç ay boyunca müzede yer alamaya devam edeceğini söyledi.

Hudson, fotoğrafların müzede sergilenmesinin amacını şöyle dile getirdi; "Rejimden kaçarak bu fotoğrafları sızdıran kişi, Suriye'de nelerin yaşandığını gösteren fotoğrafları ülkenin dışına çıkartarak kendi hayatını riske attı.

Bu gerçekliğin gün yüzüne çıkarılmasına yönelik sorumluluğumuz vardı."

Suriye'de Esed rejimine bağlı askeri birlikler tarafından işkenceyle ve aç bırakılarak öldürülen rejim muhaliflerinin fotoğrafını çekmekle görevli kod adı "Caesar" olan askeri polis, 11 bin kurbana ait 55 bin fotoğrafla bu ülkeden kaçmış,

Anadolu Ajansı da bu fotoğrafları kamuoyuna duyurmuştu.

Fotoğrafların yayınlanmasının ardından uluslararası kamuoyunda infiale neden olmuş, ABD, AB ve BM'de Suriye'de yaşanan insanlık dışı işkence suçlarıyla ilgili soruşturma ve sorumluların cezalandırılması talebi gündeme gelmişti.

"Ceasar", geçen aylarda da kamuya açık bir ortamda ilk kez ABD Kongresi'nde konuşmuştu.

Suriye'deki işkencenin yeni belgeleri!

BM Güvenlik Konseyi'nin, Suriye'deki durumun Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sevk edilmesine ilişkin karar tasarısını oylamaya sunmasıyla eş zamanlı ortaya çıkan yeni görüntüler, uygulanan işkencenin korkunç boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.

Ortaya çıkan 8 yeni fotoğrafta, gözleri yuvalarından çıkarılmış gençler, vücudunda delici ve kesici aletlerle derin darbeler olan çocuk ve yaşlılar, aç bırakılarak ve işkence edilerek öldürülen kadınlar,

gözü çıkarılan, kulağı kesilen ve vücudu ikiye ayrılarak beden bütünlüğü bozulan mahkumlara ait görüntüler yer alıyor.

Fotoğraflarda, işkence sebebiyle hayatını kaybedenler numaralandırılmış şekilde yan yana yatıyor. -

İsviçre öncülüğünde geçen hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) mektup gönderen 58 ülke, Suriye'deki durumun UCM'ye sevkini desteklediklerini duyurmuştu.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay da daha önceki açıklamalarında,

Suriye'de insan hakları ihlalleri yapıldığına yönelik kuvvetli deliller olduğunu belirterek, bunun sorumlularının yargılanması için BMGK'yı göreve çağırmıştı.

Suriye'de savaş suçu belgeleri

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün denetiminde Suriye'de hardal gazı ve sarin üretiminde kullanılan 600 ton dolayında kimyasal madde imha edildi. Ancak sanayide de kullanılan klor gazı imha programına dahil edilmemişti.

Konuyu kapalı bir toplantıda ele alan BM Genel Konseyi, rapor dikkate alınarak Esad rejimine yönelik yeni önlemlerin alınması talebini görüştü. Aralarında ABD'nin de bulunduğu 8 ülke tarafından desteklenen taleple ilgili bir uzlaşmaya varılamadı.

ABD'nin BM nezdindeki Büyükelçisi Samatha Power, klorin gazıyla düzenlenen saldırılardan Esad rejiminin sorumlu olduğunu söyledi.

DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE