İMİB'de yeni başkan adayı Çevik oldu

İMİB yönetiminde geçtiğimiz aylarda yaşanan istifalarla yönetim kurulu üye sayısının 7 kişinin altına düşmesi ile başkan Ali Kahyaoğlu da görevden ayrılmak zorunda kalmıştı. Kahyaoğlu, ayrılığının ardından yaptığı açıklamada başkanlık için tekrar aday olacağını duyurmuştu.

İMİB’in şu an için başkansız olduğunu ve bu durumun sektör açısından olumsuz bir duruma neden olduğuna işaret eden Çevik, sektörden gelecek talep doğrultusunda başkanlığa aday olacağını kaydetti.

GENÇLERİN ÖNÜNÜN AÇILMASI GEREKİYOR

Aile şirketleri Çevik Grup'un hem mermer hem de madencilik işiyle uğraştığını ve Türkiye'nin en büyük 5 işlenmiş mermer ihracatçısından biri olduklarını kaydeden Çevik, şöyle konuştu:

"İhracatçı birliklerinde artık yurtdışı tecrübesi olan, dil bilen ve vizyon sahibi insanların başkan adayı olması gerekiyor. Dış dünyayı, Amerika’yı, Çin’i, ve tüm Avrupa’yı iyi tanıyor olmaları lazım. Tanımadan, iyi analiz etmeden, beklentiyi bilmeden satış yapamazsınız. Mesela Amerika'da bu sene siyah ve beyaz mermere ilgi var, Çin’de bej mermere ilgi var bunları bilmek lazım. Travertenler için pazar bulmamız lazım, bunun üzerine birliklerin traverten üreticilerini yönlendirmesi lazım.

Şu anda sektörde herkes kendi gayreti ile bir şeyler yapmaya çalışıyor fakat bir birliktelik yok. Sektörün ortak akla ihtiyacı var. İlk defa bir ihracatçı birliğinde yönetim düştü ve olağanüstü seçim olacak. Bir an önce bu puslu havanın dağılması gerekiyor. Sektörü canlandırmak ve hak ettiği yere getirebilmek için herkes katkı vermeli. Yeni dönemde bence fazla sayıda aday çıkmamalı. Ancak sektörün ortak karar verdiği tek aday çıkarsa bir birlik sağlanabilir."

Birliğin Ankara ile ilişkisini de daha çok geliştirmesi ve daha yakın çalışması gerektiğini ifade eden Çevik, ortak bir hafıza geliştirmenin de önemli olduğunu söyledi.

MERMERE LOBİ VE STANDART LAZIM

Türkiye'nin elinde mermer gibi çok önemli bir değerin olduğunu ancak bundan yeteri kadar faydalanılamadığını kaydeden Çevik, pazarı başka ülkelere kaptırmamak için en kısa zamanda bir mermer lobisi kurulması ve bir kalite standardı getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Çevik, şöyle devam etti:

“Bizim en büyük eksiğimiz marka ve mermer lobimizin olmaması. Amerika'da Türk taşının kullanılmadığı ev yok, Las Vegas’da Türk mermeri olamayan otelgörmedim. Ama bizim markamız yok. Eğer bir mermer lobisi olsaydı, bizim de İtalyanlar gibi markamız olurdu. Türk mermeri vurgusuyla markalaşmamız lazım.

Bir diğer sıkıntı da Türk mermerinin kalite standardının olmaması. Örneğin Yunanistan'a gidiyorsunuz, oradaki her mermerin kalite standardı belli. Yurtdışındaki alıcının kaliteli veya kalitesiz eline ne geçeceğinden emin olması lazım. Bu satın almacı için de ciddi kolaylık. Bizim en çok yönelmemiz gereken konulardan biri kalite standardını oluşturmak olmalı. Bunu aslında ihracatçı birlikleri kendi bünyesinde de yapabilir, bir kalite standardı çerçevesinde çalışabilir."

HEDEF LATİN AMERİKA

İlk 8 ayda işlenmiş maden ihracatında yüzde 30, blok maden ihracatında ise yüzde 36'lık bir artış olduğunu anlatan Çevik, "Bizim işlenmiş mermer ihracatımızı artırmamız lazım. İşlenmiş ihracatta Latin Amerika'da yüzde 50'ye yakın düşüş var. Bu çok önemli. Bizim acilen Latin Amerika ülkelerini keşfetmemiz ve oralara daha çok ilgi göstermemiz gerekiyor. Avustralya'da da çalışmalar yapabiliriz. Türk firmaları yavaş yavaş Avustralya pazarını tanımaya başladı. Ama bizim mermerde bu kadar çeşitliliğimiz varken İtalyanlar yine bizim önümüzde seyrediyor."

Türkiye’nin işlenmiş mermer ihracatında ilk sırada Amerika, ikinci sırada Suudi Arabistan, ardından ise Irak geliyor.