Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Üç büyük adımla pozitif ayrışma
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Finansal piyasalar açısından bakıldığında içeride ve dışarıda haber akışının çok yoğun olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Dünyadaki gelişmeler daha çok negatif yönlü ve işler giderek kötüleşiyor, Türkiye’de ise daha çok pozitif yönlü haber akışı söz konusu ve işler iyileşiyor.

        ➔ Önce dünyadan başlayalım. Küresel kriz üzerine pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı geldi. Yetmedi Ekim 2023’ten itibaren Ortadoğu yangını başladı ve son haftalarda en keskin iki düşmanı İsrail ve İran’ı karşı karşıya getirdi. Jeopolitik risk tırmandıkça tırmandı.

        DÜNYANIN DURUMU İYİ DEĞİL

        ➔ Bu sırada ultra küreselleşme dönemi bitti. Dünya iki bloka ayrıldı. Küresel ticaret en az iki parçalı hale geldi ve dost-müttefik ülkeler arasında dönmeye başladı. Ticaret savaşları had safhada. Rusya küresel ticaretten dışlandı.

        ➔ Batı dünyasının gücü yetse Çin’i de dünya ticaretinden dışlayacak. Zaten bunun hazırlıklarını yapıyorlar. Yeni tedarik zincirlerini oluşturuyorlar.

        ➔ Çin’i sıcak çatışmanın içine çekmek için nasırlaşmış Tayvan sorununu kaşıdıkça kaşıyorlar. Tayvanlı yöneticiler de bu çarka zaman zaman su taşıyor.

        ➔ Son olarak ABD, Rusya’ya karşı savaşan Ukrayna’ya, Gazze’ye saldıran İsrail’e yardım kararı alırken Tayvan’ı da paketin içine aldı.

        ➔ Bugünkü Tayvan’ın kurucu lideri Çinli Çan Kay Şek’in adı ülkeden siliniyor. Böylece Tayvan’ın Çin ile tarihsel bir bağı daha görünürde kopartılmış oluyor.

        ASKERİ HARCAMALAR REKORDA

        ➔ Dünya ekonomisinin ve piyasalarının merkezi ABD’de ise başkanlık seçimi yaklaşıyor. Anketlere göre seçimde önde giden Trump’ın ekibinden medyaya sızan haberlere göre Fed’in bağımsızlığına darbe gelebilir. Bunun hazırlığının yapıldığı anlaşılıyor.

        ➔ Dünya parasının sahibi ve küresel piyasaların yönlendiricisi siyasetçinin elinde oyuncak haline gelebilir. Piyasalar için ciddi bir risk ve istikrarsızlık kaynağı haline gelebilir.

        Trump’ın ikinci kez seçilmesi dünyada pek çok ülke için zaten büyük bir risk kaynağı iken buna Fed riski de eklenebilir.

        ➔ Her ülke artık savunmasını güçlendiriyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre silahlanma ve savunma harcamaları rekor düzeyde. Küresel askeri harcamalar 9 yıldır düzenli artıyor ve 2023’te yüzde 6.8 daha artarak 2 trilyon 443 milyar dolara yükseldi.

        ➔ Faiz oranlarının ABD’de daha uzun süre daha yüksek kalacağının ortaya çıkmasına rağmen altın fiyatlarının geçtiğimiz dönemde rekorlar kırmasının gerisinde artan jeopolitik riskler var.

        STAGFLASYONUN GÖLGESİ Mİ?

        ➔ Hafta içinde ABD’de açıklanan veriler de enflasyonun yükselmesine karşı büyümenin düşmekte olduğuna işaret etti. Büyümenin düşmesi piyasalar için normalde pozitif karşılanacak bir durumdu. Çünkü Fed’i faiz indirimine teşvik ederdi. Ancak enflasyon yükselişte olmasa.

        ➔ Enflasyon yükselirken büyümenin düşmesine karşı merkez bankasının eli kolu bağlı. Faizi düşürse enflasyon azacak, enflasyon için faizi artırsa büyüme daha düşecek.

        ➔ Sonuç piyasaların da öncelikle karşılaşmaktan korktukları stagflasyona, yani durgunluk içinde yüksek enflasyona doğru çıkıyor. Zaten bu konuda güçlü kuşkular vardı. Veriler bunu hafif çağrıştırınca ortalık biraz karıştı.

        ➔ Neyse ki imdada şimdilik büyük teknoloji şirketlerinin güçlü bilançoları yetişti.

        ➔ Böyle bir ortamda ABD tahvil faizleri yükseldi. 10 yıllıklar yüzde 4.74’e kadar çıktı.

        ➔ Dolar piyasalardaki dalgalanmaya rağmen haftayı hafif kayıpla kapadı. Çünkü Ortadoğu kaynaklı korku önceki hafta sonu zirve yapmışken geçen hafta geriledi. VIX yüzde 20 gerilemeyle 15 civarına indi.

        KORKU AZALDI, ALTIN SATILDI

        ➔ Jeopolitik riskin azalması ve korkunun gerilemesi, son haftalarda rekor kırarak yükselen altında sert sayılabilecek kar satışlarını beraberinde getirdi.

        Önceki hafta sonu gün içinde 2.415 dolara kadar yükselen altınının onsu geçen hafta salı günü 2.291 dolara kadar indi ve iki işlem gününde tavandan tabana yüzde 5.2 geriledi.

        ➔ Daha sonraki günlerde gelen alımlarla toparlanan altın haftayı yüzde 2.2 kayıpla 2.337 dolardan kapattı.

        ➔ Yurt içinde gram altın fiyatları da haftalık bazda yüzde 2.1 geriledi. 19 Nisan’da 2.534 lira ile zirveyi gören gram altın 2.401 liraya kadar inerek yüzde 5.2 geriledi ve tıpkı dünyadaki gibi kısmı toparlanmayla haftayı bitirdi.

        ➔ Türkiye’de TL bazındaki fiyatların dünya fiyatlarına paralel seyretmesi dolar/TL kurunun yatay seyirden kaynaklanıyor.

        ÜÇ ÖNEMLİ ADIM

        ➔ Türkiye’deki iç gelişmelere dönersek iyilik siyasi konjonktürde ve makro ekonomide atılmaya hazırlanılan adımlarda.

        ➔ Seçimler bitti. Anayasa tartışması gündeme getirildi ama referanduma götürüleceğini sanmıyorum. Artık ekonomiye odaklanma zamanı geldi. Enflasyonla mücadelede şimdiye kadar eksik kalan ayakların yerine konulması zamanı geldi.

        ➔ Bunun açıklaması da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten geldi. Şimşek cuma günü Uludağ Ekonomi Zirvesi’ndeki konuşmasında önümüzdeki dönemin üç önemli konusunu şöyle vurguladı:

        “1-Kamuda tasarruf 2024’ün ikinci yarısında güçlü bir şekilde devreye girecek. Mali tarafta dezenflasyonu destekleyecek adımları atacağız. Bütçede ilave tedbir alacağız.

        2-Yapısal reformlarla yeni bir sanayi politikasını, yeşil ve dijital dönüşümü öne çıkartacağız. Verimlilik artışını gerçekleştirerek Türkiye’yi katma değer zincirinde yukarı çekeceğiz.

        3-Gelirler politikası da hedeflerle uyumlu hale gelecek.”

        ➔ Mayıs 2023 seçimleri sonrası geçilen rasyonel ekonomi politikaları çerçevesinde parasal sıkılaştırma önemli ölçüde yapıldı. Kredi sıkılaştırması da yapıldı.

        Enflasyonla mücadelede eksik kalan ayaklar gelirler politikası, yapısal reformlar ve kamunun harcama reformuydu. Sıra bunlarda. Geriye birkaç ay sabretmek kalıyor.

        HABER AKIŞINA 10 BİN BARAJI DAYANIR MI?

        ➔ Makro çerçevedeki düzelmenin ve normalleşmenin etkisiyle Türkiye risk primi gerilerken kredi notlarında artış da başladı. Bu hafta cuma günü Türkiye’yi en düşük notla değerlendiren S&P’nin açıklaması olacak. Not artışı bekleniyor. Yılın kalan döneminde bu artışlar devam edebilir.

        ➔ Bununla birlikte yabancı yatırımcılar Türkiye hikayesini daha güçlü bir şekilde satın almaya yönelebilirler. Sermaye akımları daha güçlenebilir.

        Düşecek enflasyona ve yükselecek kredi notuna, yapısal reformlar da eşlik ederse yabancıların kayıtsız kalması ancak çok önemli gerekçelerinin olmasıyla mümkündür. Böyle bir konjonktür Türkiye’yi dünyadan pozitif ayrıştırabilir.

        ➔ Borsa bu gelişmelerle 10 bin puanlık büyük psikolojik eşik barajına gelip dayandı. Bu kez rahat geçilebilir diye beklerim. Çünkü bu pozitif haber akışına öyle psikolojik baraj filan dayanmaz diye tahmin ediyorum.