Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Aile Ve Akrabalık Nedir?

        Toplumsal örgütlenmenin temel bileşenlerinden biri ailedir. Ancak tüm toplumlar için geçerli, evrensel bir "aile" tanımı konusunda sosyal bilimciler ve antropologlar arasında fikir birliği yoktur; çünkü ailenin biçim ve işlevleri bir toplumdan diğerine değişmekte, aynı toplum içinde bile yöresel, sınıfsal farklılıklar görülebilmekte, tarihsel olarak farklılık göstermektedir. Aile kurumu ve anlayışı sosyal bilimciler tarafından pek çok farklı kategorilere ve sınıflandırmalara konu edilmiştir. Çekirdek aile, geniş aile, otoriter aile, işlevini yitirmiş aile bu sınıflandırmalara örnektir.

        Antropolog George Peter Murdock, 1949 yılında 250 toplum üzerinde yaptığı etnografik araştırmasında, insan toplumları arasında en temel aile tipinin ana-baba ve çocuklardan oluşan "çekirdek aile" olduğu sonucuna varmıştır. Ailenin sınıflandırma ve tanımlamalarında soy, yerleşim tercihleri, ekonomik yaşam gibi kriterler göz önüne alınmıştır. Murdock'ın aile tanımında ailenin, bir arada yaşama, ekonomik iş birliği ve üreme-çoğalma ile karakterize olan bir sosyal grup olduğu; aralarında toplumsal olarak kabul gören bir cinsel ilişki bulunan her iki cinsiyetten iki yetişkini ve bunların kendilerinin veya evlat edindikleri bir veya daha çok çocuğu içerdiği anlayışı hakimdir.

        Çekirdek aile tipi, sanayileşmiş-kent toplumları ve Inuit (Eskimo) gibi avcı-toplayıcı topluluklar için geçerlidir. Fakat geniş veya bileşik aile yapılarının yaygın olduğu geleneksel tarım toplumları veya çocuğun kendi ailesi ile değil, çocuk yuvalarında yaşayarak eğitimli personel tarafından yetiştirildiği İsrail kibbutz sistemi gibi farklı toplumsal örgütlenmeler için yeterince kapsayıcı görünmemektedir. Türkiye'de aile sözcüğü sadece çekirdek aileyi imlemek için değil, aynı zamanda "aynı soydan gelen ve aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimseler bütünü" anlamında kullanılmaktadır. Halk ağzında bir erkeğin "eşini/ karısını" imlemektedir.

        Birçok antropolog tarafından çeşitli yaklaşımlar çerçevesinde aile tanımlamaları yapılmaya devam edilmiştir. Aile kurumunun doğa ve kültür ara yüzünde olması, aile tanımının kapsamını genişletmektedir. Ailenin cinsel, üreme-çoğalma, dil ve kültürün aktarımı, ekonomik üretimin örgütlenmesi işlevlerinin yanı sıra sosyal iş bölümü, mülkiyetin -yeniden- dağıtımı, yaşlıların bakımı gibi birçok başka işlevi bulunduğu kabul edilmektedir.

        Ailenin biçim ve işlevlerinin şekillenmesinde doğum (kandaş) ve evlilik (hısım) yoluyla oluşan akrabalık ilişkileri örüntüsü ve soy kuralları önemli rol oynar. Akrabalık, aile bağları olan bireyler arasında kültürel olarak tanımlanmış ilişkileri ifade eder. Kültürel olarak kabul edilmiş evlilik kuralları (tek eşli, çok karılı, çok kocalı), soy sistemi (baba soyu, ana soyu, vb.), yerleşme kuralları (ana yanı yerleşme; baba yanı yerleşme, ayrı yerleşme, vb.) ile aile örgütlenmesi arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu nedenle aile sınıflamalarında akrabalık sistemlerinin değişkenleri de dikkate alınır.

        1. Çekirdek Aile: Ana-baba ve çocuklardan oluşan en küçük toplumsal birimdir. Çekirdek aileye "evlilik ailesi" de denir. Evli çiftler ana-baba ailelerinden (kök aile) bağımsız "ayrı yerleşim" biçimini benimserler. Her iki tarafın akrabaları eşit olarak tanınmakla (iki yanlı soy sistemi) birlikte, çiftlerin kendi kök ailelerinin bu aile üzerinde birtakım hakları veya ağırlığı yoktur. Dolayısıyla aile içi sorunların çözümünde daha bağımsız kararlar alınır. Toplumsal statü mesleki uzmanlık sayesinde elde edilir. Akrabalara yönelik görev ve sorumlulukları azalmış, görece yalıtılmış olan çekirdek aile, sanayileşmiş-kent toplumunun hareketli iş gücü talebini karşılar. Bununla birlikte, ailenin mülkiyet ilişkileri soy temelli miras sistemi yoluyla devam eder. Çocukların bakımı, eğitimi ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanmasının, bu tip ailenin işlevleri arasında daha merkezi bir yeri vardır.

        Etnografik araştırmalara göre, Inuit (Kuzey Kutup Bölgesi) veya San (Güney Afrika'da Kalahari Çölü) gibi avcı-toplayıcı topluluklar arasında da çekirdek aile tipi yaygındır. Bunun nedeni ekolojik çevredeki besin kaynaklarının sınırlı olmasında ve mevsimsel değişimlere göre hareket etme zorunluluğunda yatmaktadır.

        2. Geniş Aile: Bir haneyi paylaşan ve en az üç kuşaktan oluşan aile tipidir. Geniş aileye "kandaş aile" de denir. Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Akdeniz Bölgelerinde, coğrafi ve mesleki hareketliliğin görece az olduğu geleneksel tarım toplumlarında görülür; ancak toplumsal yapıda baskın değildir. Örneğin, Yörüklerde geniş aile yapısının tercih edildiği belirtilmesine rağmen, gerçekte hanelerin sadece %30'u bu aile tipine dayanır.

        Geniş ailede akrabalık ilişkileri baba soyuna dayanır ve evli oğullar eş ve çocuklarıyla birlikte baba evinde (büyük, tek bir konutta veya birbirine bitişik kulübelerde) yaşarlar (Baba yanı yerleşme kuralı). Dolayısıyla geniş aile birden fazla çekirdek aileden oluşur ve baba otoritesi altında tarıma dayalı aile işletmesinin varlığı korunur. Ebeveynlerin ölümünden sonra miras yoluyla mülkiyetin bölünmesi mümkün kılındığında genellikle geniş aile çözülür. Bazen bu çözülme süreci geciktirilir ve büyük ağabeyin otoritesi altında ortak mülkiyet üzerindeki emeğin ve gelirin paylaşımıyla "bileşik aile" yapısı özelliği kazanılır.

        Ülkelerin yürürlüğe koyduğu ekonomi politikalarının aile yapılarının üzerinde etkisi vardır. Örneğin, Balkan zadruga (topluluk) aile yapısında, "Büyük Ev" denilen konutlarda aynı aileden dört-beş hane bir arada yaşar ve ailenin tüm üyeleri ortak toprak üzerinde çalışırlardı. Geleneksel özelliklerini sosyalist sistem (eski Yugoslavya, Arnavutluk) içinde koruyan zadrugaların, ülke yönetimi kapitalist sisteme geçtikten sonra toplumsal işlevlerini yitirdikleri ve dağıldıkları görüldü. Türkiye'de 1960'lardan itibaren gittikçe ivme kazanan kente göç olgusu tarımsal faaliyetlerden büyük kopuşu beraberinde getirmiş ve geniş ailelerin biçim ve işlevlerinde değişime yol açmıştır. Ortak mülkiyet etrafında çalışmanın, yerini kentlerde birbirine yakın ama bağımsız hanelerde yaşamaya bıraktığı; ancak kaynakları ortaklaşa kullanarak birbirlerini destekleme eğiliminin sürdürüldüğü ve aile bağlarının önemini koruduğu gözlenmektedir.

        Tarımsal üretim yapan ana soylu toplumlarda da geniş aile yapısı görülebilmektedir. Örneğin, Pueblo toplumunda (Meksika, ABD'de Arizona, Teksas Bölgeleri) ana yanı yerleşme kuralı uygulanır. Bir kadının evlilikle kurulan ailesinde, evlenmemiş oğulları, evli kızları, onların kocaları ve çocukları yer alır.

        3. Çok Eşli Aile: Bazı toplumlar çok eşli evliliğe izin vermektedir. Erkeğin birden fazla kadınla evliliğine çok karılı aile (polijeni ailesi); kadının birden fazla erkekle evliliğine çok kocalı aile (poliandri ailesi) denir. Murdock'ın (1957) 554 toplum üzerinde yaptığı bir başka etnografik araştırmaya göre, insan toplumlularının %75'inde çok eşli aileler görülmektedir. Çok karılı ailelere izin veren toplum sayısı 415 iken, çok kocalı ailelerin sayısı birkaç toplumla sınırlıdır. Polinezya'da Markiz Adalıları ve Tibet'deki bazı topluluklar (Toda, Pahari, vd) çok kocalı ailelere örnek teşkil etmektedir.

        Aile başlangıçta tek eşli bir evlilikle kurulur ancak daha sonra bir erkeğin veya bir kadının çok eşli evliliğine dönüşebilir. Çok eşli evlilikler genellikle cinsler arası nüfus dengesinin bozulması veya toplumsal tabakalaşmada üst sınıfa mensup erkeklere ayrıcalık tanınması durumunda ortaya çıkmaktadır. Çok eşliliğin ekonomik ve siyasi nedenleri de vardır. Örneğin, Buganda Kralı -sömürge öncesi büyük Uganda Devleti- ulusunun tüm kabilelerini temsil eden yüzlerce eşe sahipti. Markiz adalıları ise on dokuzuncu yüzyıl boyunca Avrupalı kaşiflerle savaşmak, başka kabilelerin akınlarına maruz kalmak, çiçek hastalığı ve kıtlık gibi sorunlarla karşılaştı. Nüfus dengesi kadınların aleyhine olmak üzere önemli ölçüde bozuldu ve çok kocalılık bunun sonucunda ortaya çıktı.

        Çok eşliliğin yasal olarak yasaklandığı toplumlarda, örneğin Kuzey Amerika'da farklı aile tipleri görülmektedir: Bunlar arasında boşanma sonrası çocukların sorumluluğunun tek bir eşin üstlendiği "tek ebeveynli aile", çiftlerin önceki evliliklerinden olan çocukların da katıldığı "karma aile" sayılabilir.

        Aile kurumunun toplum yaşantısı içinde temel bir yeri olduğu ve toplumsal değerleri etkilediği anlayışı hakimdir. İşlevsel (fonksiyonalist) kuramcılar ailenin bireylerin sosyalizasyonu, temel maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması gibi alanlarda benzersiz bir çatı kurum olduğunu örnekleri ile açıklarken, Marksist ve bazı feminist yaklaşımı benimseyen teorisyenler ise aileleri toplumsal eşitsizlikleri ve cinsiyet ayırımcılığını pekiştiren kurumlar olarak ele almakta ve onlara eleştirel bakmaktadırlar. Bazı ülkelerde eşcinsel evliliklerin yasal olarak kabul edilmesi ile ortaya çıkan sosyal ve hukuki tartışmalar da aile kurumu üzerinde süren farklı anlayışlara örnek gösterilebilir. Aile açısından önemli bir gelişme de son yıllarda giderek artan yapay döllenme gibi üreme teknikleri ile yeni şekillenen annelik / babalık anlayışlarıdır.

        Günümüzde, toplumlar sanayi ötesi bir evreye geçmektedir. Çekirdek aile ve geniş aile yapılarının bu durumdan derinden etkilendiği gözlemektedir. Buna paralel olarak akrabalık ilişkileri ve örüntüleri de değişmektedir. Geniş aileler ve soy grupları kaybolmaktadır. Çağdaş kent toplumlarındaki boşanma oranları göstermektedir ki çekirdek aileler bile çözülüp dağılmaktadır. Artık bir ailenin yaşam alanı olarak kullanamayacak kadar küçük, stüdyo tipi evler tek kişilik, bağımsız yaşamların artışına paralel olarak yaygınlaşmaktadır. Aile-akraba ilişkilerinin yerini sosyal çevre (spor salonları, sosyal kulüpler, vb.) ilişkileri almaktadır. Önümüzdeki yıllarda yaşanacak gelişmeler, yeni aile-akrabalık çalışmalarıyla değişimin yönünün ve biçiminin tespit edilmesini gerektirecektir.

        YAZAR

        Serpil Altuntek

        KAYNAK

        • "Aile." İçinde Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük. Erişim Adresi: https://sozluk.gov.tr/
        • Barnouw, Victor. Ethnology. An Introduction to Anthropology (Cilt 2) Homewood, Illinois: The Dorsey Press, 1975.
        • Bates, Daniel. G. 21. Yüzyılda Kültürel Antropoloji. Çev. S. Aydın. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2009.
        • Demircioğlu, Göknar. Achieving Procreation: Childlessness and IVF in Turkey (Fertility, reproduction and sexuality). USA: Berghan Books, 2015.
        • Erdentuğ, Aygen. "Çeşitli İnsan Topluluklarında Aile Tipleri" Antropoloji, 12 (1985): 165-212.
        • Kottak, Conrad. P. Antropoloji: İnsan Çeşitliliğine Bir Bakış. Çev. S. Özbudun Ankara: Ütopya Yayınevi, 2001.
        • Murataj, Olta. "Toplumsal cinsiyet rolleri üzerine kurulmuş kültürler arası evlilikler: Sırbistan'da yaşayan Arnavut-Sırp çiftlerin evlilikleri üzerine bir vaka çalışması." Yayınlanmamış doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Anabilim Dalı, Ankara 2020.