Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Lojistik Ve Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir?

        İhtiyaç duyulan her tür girdi, mal ve hizmetlerin tedarikçiler, üreticiler, dağıtım kanalı üyeleri, müşteri ve tüketiciler vb.nden oluşan zincir boyunca (iki yönlü) akışının yönetilmesidir. Lojistik terimi, "kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürünün, hizmetin ve bilgi akışının, çıkış noktasından varış noktasına kadar iki yönlü taşınmasının etkili ve verimli bir biçimde planlanması ve uygulanması" olarak tanımlanmaktadır. Lojistik, taşımacılık ve depolama ana faaliyetleri ile paketleme, katma değerli hizmetler, gümrük sipariş yönetimi, stok yönetimi, sigorta, muayene ve gözetim gibi tamamlayıcı faaliyetlerden oluşan bir fonksiyondur. Lojistik, ürünün çıkış ve varış noktaları arasındaki tüm malzeme hareketlerini kapsar; doğru malzemenin doğru miktarda, doğru durumda, doğru yerde, doğru zamanda, doğru tüketiciye, doğru fiyatla teslim edilmesini gerektirir.

        Tedarik etme, ihtiyaç duyulan bir ürünün ya da hizmetin doğru şekil ve doğru miktarda uygun maliyet ile temin edilmesini ifade eder. Tedarik zinciri de; ürünler ya da hizmetlerin tedarikçiden müşteriye doğru ve müşteriden tedarikçiye doğru olan birbiri ile ilişkili tüm faaliyetleri kapsayan sistemlerin bütününe verilen isimdir. Tedarik zinciri yönetimi ise; tedarikçilerin tedarikçilerinden başlayan, üretici ve üreticiler, lojistik hizmeti verenler, depolar, perakendeciler, müşteri ve müşterilerin müşterisine kadar uzanan zincirdeki ürün, hizmet, iş gücü, para, tasarım ve bilgi gibi kaynakların (akışının) etkin bir şekilde planlanması, koordineli ve verimli biçimde yürütülmesi ve kontrolüdür. Tedarik zinciri yönetimi; talep tahmini ve sipariş süreçleri ile başlayarak, tedarikçi seçimi ve değerlendirilmesi, satın alma, planlama, üretim, stok yönetimi, sevkiyat, bilgi, nakit akışı gibi süreçlerin iyi yönetilmesini gerektirir.

        Günümüzde lojistik ve tedarik zinciri, işletmelerin hayatta kalması ve başarısı için etkin biçimde yönetilmesi gereken birbiriyle ilişkili önemli konulardır. Tedarik zinciri yönetiminin köklerini lojistik faaliyetlerde bulmak mümkün olup lojistik yönetiminde meydana gelen değişiklikler tedarik zinciri yönetimini önemli ölçüde etkilemiştir.

        Rekabet ve karlılık arasında sıkışan işletmelerin ürünlerinin müşteriler tarafından tercih edilebilir olması, uygulanacak doğru tedarik zinciri stratejileri ile sağlanabilir. Eskinin maliyet odaklı satın alma yaklaşımı, 1980'li yıllardan sonra yerleşen kalite anlayışı ile birlikte tedarikçilerin de çözümün bir parçası olmasını gerektirmiş, zaman içinde tedarikçilerle uzun dönemli ilişkiler geliştirilip, onların da bir çözüm ortağı olarak masada bulunması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Kısalan ürün hayat çevrimleri, hızlı iletişim ağları, bilgisayar destekli üretim teknolojileri, eklemeli imalat ve sanal gerçeklik gibi gelişmiş ve gelişmeye devam eden teknolojiler ile ürünün tasarlanıp, modellenip üretime geçilmesi tüketim çağının bir gereği olmuştur.

        Müşteri talebinin çekme stratejisi ile bütün zincir boyunca paylaşılması ve doğru bilgi akışının sağlanması bu sistemlerdeki başarının anahtarıdır. Tedarik zinciri boyunca bilgi, mal, para, tasarım gibi akışlar devamlıdır, dinamiktir ve iyi yönetilmesi gerekir. Ürünün doğup, büyüyüp, olgunlaşıp ve ölmesi olarak tanımlanan ürün hayat eğrisi kavramı, tedarik zinciri yönetiminde önemli rol oynamaktadır. Ürünün başlangıç aşamasında talep ve arz belirsizlik içindedir, talep tahmini yapılması çok zordur, kar marjları yüksek ama zamanlama çok önemlidir. Ürünün bulunabilirliği pazarın ele geçirilmesi için kritik bir faktördür, maliyetler dikkate daha az alınır. Daha sonraki aşamalarda ise talep daha bilinir hale gelip, tedarik imkanları da geliştirilmiş olur ve bu evrede pazara giren diğer oyuncuların yarattığı rekabetten dolayı kar marjı daha düşük olur ve fiyat müşterinin seçimi için önemli bir kriter halini alır. İşletmelerin rekabet edebilir fiyatlarla yüksek kaliteli malzemeleri ve bileşenleri sağlayabilmeleri için müşteriler ve tedarikçilerle birlikte çalışabilme yeteneği çok önemlidir.

        Başarı, iyi bir tedarik zinciri tasarımı ve planlaması yardımı ile sağlanabilir. İyi bir planlamanın olmadığı bir ortamda kaos hakimdir. İyi planlanmamış bir fabrika, içi sıkışık ve düzenlenmemiş, kazaların bol olduğu bir şehir trafiğine benzetilebilirken, birçok ülke ve şehirde, çeşitli faaliyet merkezleri olan binlerce çalışanıyla çok kollu bir ağaca benzetebilecek, tedarik zincirlerindeki karmaşanın büyüklüğü, planlamanın olmadığı halde hayal bile edilemez. Planlama aşaması; talep tahmini ile başlar ve hangi kaynaklardan ham madde, parça, mal tedarik edileceği ile hangi pazarlara sunulacağına karar verilmesi, kaynak ve dış kaynaklar ile fiyat ve maliyetlerin belirlenmesini içerir.

        Bu ihtiyaçlar doğrultusunda tedarik zincirinin çevik, yalın, esnek, özelleşmiş şekilde tasarımı ve planlanması gerekir. Çabuk cevap veren bir strateji benimsendiğinde hız, berberinde maliyet getirse de, bu maliyete katlanılmalı ve temin süreleri kısaltılmalıdır. Verimli tedarik zinciri için de elbette kısa temin süreleri hedeflenmeli ama daima maliyet unsuru göz önünde olmalıdır. Küresel tedarik zincirlerine sahip olan firmalar, dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelen felaketlerden etkilenmektedir. Savaş, deprem, salgın gibi doğal ya da doğal olmayan afetler, firmaların dünyanın farklı yerlerindeki operasyonlarını etkileyerek ciddi zararlara ve iş kayıplarına yol açabilmektedir. Tedarik zincirinin izlenebilir ve gürbüz olması çağımızın ihtiyacıdır. Bu konuda, dijital teknolojiler önemli imkanlar sağlarken sürdürülebilirlik de bir gereklilik ve hedef olarak önem kazanmaktadır. İşletmenin başarısı yolunda ilerlerken, bunun toplum ve çevreye etki ve maliyetleri de hesaba katılmalıdır. Tasarımdan itibaren ürün hayat çevrimleri planlanarak, gelecek nesillere iyi bir işletme, iyi bir dünya bırakılması hedeflenmelidir.

        YAZAR

        Özlem Akçay Kasapoğlu