Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Sabiilik/Mandeizm Nedir?

        Müntesipleri genellikle güney Irak'ta ve İran'da Karun nehri boyunca yer alan yerleşim birimlerinde yaşayan, gnostik inanç ve öğretileriyle tanınan bir dindir.

        Irak ve İran dışında dünyanın değişik yerlerinde de irili ufaklı cemaatler halinde diaspora yaşantısı sürdüren Sabiilerin, dünya genelindeki nüfuslarının 100 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Arap komşularınca Sabii (Subbi ya da Subba) olarak adlandırılan bu inanç grubundan, Kur'an'da da üç yerde (Bakara 62, Maide 69, Hac 17) bu isimle bahsedilir. Bununla birlikte onlar kendilerini Mandayye (arifler, bilenler) ve Nasurayye (kutsal öğretileri koruyup gözetenler) olarak adlandırırlar. Sabiilerce kutsal metin ve ibadet dili olarak kullanılan ve Aramicenin diyalektlerinden biri olan Mandence'de bilgi, hikmet anlamına gelen "manda" teriminden türetilen Mandayuta, Sabiiliği ifade eden ve Sabiiler arasında yaygın olarak kullanılan bir terimdir. Bu terimden hareketle Batılı araştırıcılar Sabiiliği Mandeizm olarak isimlendirirler.

        Sabiiler, kendi dinlerinin Hz. Adem'le birlikte başlayan "ilk din" olduğunu iddia etseler de Sabiiliğin tarihçesi gerçekte günümüzden yaklaşık iki bin yıl önce başlar. Sabiilik MÖ son iki yüzyıl içerisinde Filistin-Ürdün bölgesinde mevcut olan heterodoks Yahudi akımları içerisinde filizlenmiştir. Kutsal kitaplarında Sabiiler, Filistin'deki atalarından Nasuralar olarak bahsederler ve onların Yahudilerle olan mücadelelerini anlatırlar. 

        Oldukça zengin bir dini literatüre sahip olan Sabiilerin kutsal metinleri arasında en önemli yeri oluşturan temel kitaplar Ginza, Draşya d Yahya ve Kolasta'dır. Sabii literatürü üzerinde yapılan çalışmalar, bu literatürden en azından bir kısmının MS 2. ya da 3. yüzyılda derlendiğini ortaya koymaktadır. Bunun dışında ezoterik metinler içeren birçok metnin de kutsiyetine inanırlar.

        Sabii teolojisi, Tanrı, evren ve insan anlayışları ile hakikat ve kurtuluş öğretileri açısından gnostik bakış açısını esas almaktadır. Sabii öğretilerinde gnostik düalizm egemendir. Yalnızca ahlaki düzlemde bir düalizmden ibaret olmayan, kozmolojik düzlemde de bir düalizm öngören bu anlayışa göre bir tarafta ışık ve nur alemi, diğer tarafta ise karanlık alemi bulunur. Buna göre ışık ve karanlık ya da iyilik ve kötülük şeklindeki iki asli ilke/prensip ezelden ebede mevcuttur ve aralarında bitip tükenmek bilmeyen bir karşıtlık ve mücadele söz konusudur. Sabiilerin tanrı tasavvurlarının temelinde de bu gnostik düalizm mevcuttur. Sabii ilahiyatına göre ışık tanrısı Malka d Nhura gibi karanlık tanrısı Malka d Hşuka da ezeli ve ebedidir. Dünyanın sonunda bütün kötü varlıklar yok edilecek, ancak karanlık ve kaos prensibiyle karanlık tanrısı Malka d Hşuka varlığını ebediyen sürdürecektir. Bununla birlikte bunlar Malka d Nhura tarafından kendi kabukları (alemleri) içine hapsedilecektir. Sabiilerin kainatın ve yeryüzünün oluşumu ile ilgili tasavvurları baştan sona mitolojiyle iç içedir. Gerek kainat ve yeryüzünün gerekse insanın yaratılışı, ışık ve karanlık ya da iyilik ve kötülük arasındaki kaçınılmaz mücadeleyle ilgili ilahi kaderin bir tecellisi olarak görülür. 

        Sabiilere göre insan madde ve ruhtan oluşan iki farklı unsurdan meydana gelir. İnsan bedeni de dahil maddi olan her şey kötülük ve karanlık aleminin bir parçasıdır. İnsanın asıl varlığını oluşturan ruh, maddi alemle bedene atılmış/düşmüş bir ışık varlığı olarak kabul edilir. Beden maddi varlığı itibarıyla kötülük ve karanlığı, ruh ise iyilik ve nuru temsil eder. Sabiilere göre kurtuluş yalnızca ruh için geçerlidir; zira beden bu süfli dünyaya aittir. Ruhun kurtuluşu ise beden hapishanesinden ve dünyadan kurtulmasına bağlıdır. Kurtuluş için ruhun gerekli olan şeyleri yapması, yani doğru inanç ve ibadetlere bağlanması gerekir. Ancak bu bile kurtuluş için yeterli değildir. Zira Sabii düşüncesine göre kurtuluşun tek yolu ilahi kurtarıcı bilgiye sahip olmaktır. Manda (hikmet, gnosis) olarak adlandırılan bu bilgi, yüce ışık aleminden kişiye iletilen bir bilgidir.

        Sabii ritüelleri arasında en önemli olanı boy abdesti ya da vaftizdir. Masbuta, tamaşa ve rişama şeklinde üç çeşit dini yıkanma/temizlenme ayini vardır. Sabiilikte ayin yemekleri törenleri de önemli yer tutar. Bunlardan en önemli olanı masiqta adı verilen törendir. Ayrıca Sabiiler günün belirli saatlerinde (Ginza'ya göre 3 kez gündüz, 2 kez gece) yüce Işık Kralı'na dua ederler. Ayin yemeklerine hazırlık aşamasında güvercin ve koç kurban ederler. Sabiiler ibadetlerini evlerinde, akarsularda ve belirli durumlarda Mandi adı verilen bir yapının önünde bulunan havuzda ve havuz kenarında yaparlar.

        Sabiilik misyonerliğe yer veren bir din değildir; zira bir kişinin Sabii olabilmesi ancak Sabii bir anne ile babadan doğması ile mümkündür. Sabiilikte atama/kutsama töreni ile gerçekleşen bir din adamları sınıfı vardır. Rahiplikteki en üst tabakaya "Riş'ama" adı verilir. Bu görev yalnızca dini anlamda değil siyasal anlamda da Sabii toplumunun liderliğini ifade etmektedir. Ganzibra'lık ise yöresel başrahiplik görevine tekabül etmektedir. Normal rahiplere Tarmida, yardımcı rahiplere ise Aşganda adı verilmektedir.

        YAZAR

        Şinasi Gündüz