Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        En radikal, en uç sözleri sakin bir üslupla, sanki ninni okuyormuş gibi söylerlerdi.

        En belirgin örneği Abdullah Gül olmuştu bu taktiğin. Gözlerinizin içine bakmadan, sanki mırıldanır, sanki temrin eder gibi konuşuyordu.

        Üsluba aldanıp, içeriğin ‘şaşırtıcı’ etkisini hissetmiyordunuz. Söz söylenmiş, tepkisi ise, bir tür geleneksel eğitimle kazanılmış bu üslupla elemine edilmiş oluyordu.

        Şimdi AKP iktidardan uzaklaşıyor. Liderinin Cumhurbaşkanlığı şansı her gün biraz daha azalıyor.

        Ve üslup değişiyor!

        Mırıldayarak konuşan AKP kükremeye, bağırmaya başlıyor.

        Ama bu kez içerik yumuşak, içerik sıradan, içerik çekingen. Milletin bütün ortak değerleri, kimsenin itiraz etmeyeceği kavramlar bağıra bağıra söylenmeye başladı.

        Zevahiri bu üslup kurtarır mı?

        Yani AKP ‘mıntıka temizliğinden’ paniğe kapılıp sesini kesmedi, şeklinde anlaşılabilir mi bu yeni üslup?

        Sanmıyorum.

        Sivil toplumun, muhalefetin, askerin ağzından çıkan her söze şöyle sert bir ‘Hayır,’ çekip, sonra cümlenin devamında aynı sözü tekrar etmek kamuoyunda ‘dik durma’ yanılsaması yaratabilir mi?

        AKP, ‘Mıntıka temizliğinden’ ürkmediğini böyle gösterebilir mi?

        Bunu deneyebilir.

        Yarın AKP pekala, ‘çöpleri toplayalım,’ ‘İrtica tehdidi vardır’, ‘Tarikatlar kapatılmalı,’ ‘Ulus devlet parçalanamaz’ diye de bağırabilir…

        Bağırabilir de... Temizliğe vatandaşın başladığını, askerin sadece üzerine düşeni yaptığını fark etmeden bağırır…

        FIKRA MI? EVET FIKRA:

        Hakim sormuş:

        -Adın ne?

        -Temel, diye cevap vermiş Temel. Aman haçim pey tikatli yazsunlar, yumuşak g’si yoktur, diye eklemiş.

        -Ulan, demiş hakim, Temel’de yumuşak g var mı?

        Temel kızmış, bağırmış:

        -E piz ne diyeyruz haçimum..

        Diğer Yazılar