Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tabii ki Libya savaşı henüz bitmedi ama doğrudan çarpışmanın kinetik gücü önümüzdeki haftalarda mutlaka azalacaktır. Bununla birlikte Libya’nın devrik lider Kaddafi döneminden bu yana en savaşçı kabilelerini barındıran Mısratalı güçler, bu noktada Sirte’yi kurtarmak için hücuma geçmeyi deneyebilir.

        Her halükârda savaş bir yana, yönetilmesi gereken devasa bir siyasi kriz, arka planda ise ülkenin paylaşılması ihtimali olacak: Sahaya indiği andan beri savaşın seyrini değiştiren Türkiye’nin yörüngesinde Trablusgarp… Öte yanda Rusya ile BAE’nin yörüngesindeki Sirenayka…

        Ancak kesin olan bir şey var: Hafter güçlerinin 14 ay süren kuşatmasının sisleri arasından şu anda tek bir mutlak galip beliriyor ve bu, Fayez el Serrac hükümeti gözükse de galip, Türkiye’dir.

        Türkiye, 2019’un sonundan itibaren yıldırım gibi bir siyasi ve askeri süratlenmeyle Trablus hükümetini savunmak üzere yardıma koştu. Bir savunma ve bir de enerji kaynaklarının paylaşımına ilişkin iki anlaşma imzaladı, zırhlı araçlar, İHA’ların yanı sıra 3 bini aşkın Suriye Milli Ordusu’na mensup silahlı grubu Trablus’a nakletti. Bu noktada, gelecekte düzenlenecek her müzakere masasında Türkiye olacaktır.

        Serrac’ın Perşembe günü Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme sıradan değildi.

        REKLAM

        Serrac, “Libya’da düşmanın ortadan kaldırılmasına kadar mücadelemize devam edeceğiz. Hafter ile hiçbir müzakereyi kabul etmeyeceğiz” dedi. Hemen ardından ise şunları ilave etti: “Şimdi Türk işletmelerin tamamı ülkenin yeniden inşası için bize yardım etmek üzere Libya’da hoş karşılanacak.”

        UMH’nin sahadaki başarılarından güç alan Türkiye, ateşkes müzakereleriyle zaman kaybetmeden siyasi bir çözüm uygulanması için NATO’nun desteğini garanti etmeye çalışıyor.

        Türkiye, Libya'nın geleceği konusunda ABD ile yaptığı görüşmelere de hız verdi. ABD’nin Rusya’nın Libya’daki faaliyetleri konusunda duyduğu endişeler nedeniyle Tunus’ta bir Güvenlik Gücü Yardım Tugayı kurmayı düşündüğünü açıklaması Washington’ın Moskova’ya karşı duracağına dair Ankara’da umutları artırmış durumda.

        Türkiye Suriye’de olduğu gibi Libya’da da Rusya ile karşı karşıya gelmeden süreci yönetmek istiyor. Yönetim modelleri oldukça farklı. Daha önceki yazımda belirtmiştim. Rusya nasıl ki Suriye’de Beşar Esad’ın yerine alternatif lider düşünüyorsa Hafter ile ilgili benzer kanaate varabileceği de uluslararası basına yansımaya başladı.

        Öte yandan Libya çatışmasına karışan ve karşı çıkan Rusya ve Türkiye, doğu ve batı Libya'daki kamplar arasındaki müzakerelerin yeniden başlatılması lehine diplomasi alanında da çalışıyorlar.

        İki Libyalı lider, ülkenin batısında Trablusgarp için Fayez el Serrac ile doğuda Bingazi için Hafter, bir gün aynı müzakere masasında buluşur mu? Libyalı iki düşman hiçbir zaman yüz yüze görüşmediği için bu olasılık biraz uzak görünüyor. Ve görüşmelerdeki son girişimlerin yıkıcı başarısızlıkları dikkat gerektiriyor. Ancak yeni bir fırsat penceresi de var.

        Darbeci Hafter, şubat ayı sonunda önerilen ortak askeri 5+5 komisyonu (CMM) çerçevesinde görüşmelerin yeniden başlamasını kabul etti. BM elçisi Amerikalı Stephanie Williams ile Hafter'e sadık delegasyonun beş üyesi arasında video konferansla ilk toplantı yapıldı. BM, Ulusal Mutabakat Hükümeti ile benzer bir toplantının önümüzdeki günlerde yapılmasının planlandığını belirtti. 3 Haziran'da Fayez el Serrac Ankara'daydı. Aynı dönemde de el Serrac’ın sağ kolu Başbakan Yardımcısı Ahmed Muaytık Moskova'ya gitti. Yakın zamanda askeri çatışmalarda çok ciddi bir azalma olacak dedi.

        REKLAM

        PETROL GELİRLERİ YÜZDE 97 DÜŞTÜ

        BM, bu tartışmaların "kalıcı bir ateşkes anlaşmasının yolunu açmak için sakin bir dönüş ve insani bir ateşkes" ile sonuçlanmasını umuyor. Çünkü Nisan 2019'da doğu birliklerinin Trablus'a saldırmasıyla yeniden alevlenen savaş, son aylarda yoğunlaşarak yüzlerce ölüme ve 200 binden fazla kişinin yerinden edilmesine neden oldu. Nisan ayında Libya’nın petrol gelirleri, petrol tesislerinin kapatılması nedeniyle 2019 yılının nisan ayına göre yüzde 97 azalarak 1,4 milyar avrodan 45 milyon avroya düştü.

        Trablus ile bağları koparmadan Rusya, Bingazi Merkez Bankası’nın tartışmalı varlığı için Malta’da bastırılan sahte para da dahil olmak üzere Hafter'e verdiği desteği azaltmadı. Geçen aralık ayında BM uzmanlarının hazırladığı rapora göre Rus şirketi Goznak, 6 milyar avro karşılığı Libya dinarı üretti. Malta makamları ayrıca 26 Mayıs'ta 1 milyar avro değerinde sahte Libya dinarı banknotları ele geçirdiğini duyurdu.

        Rusya Libya sürecinin yönetimi konusunda sıkışmış durumda. Ele avuca sığmayan Hafter’den kendi ekonomisindeki sorunlara, küresel pandemiye uzanan bir silsile buna sebep oluyor.

        Avrupalı bazı uzmanlar ise Moskova ve Ankara’nın çoktan anlaştığını hatta Libya’yı paylaştıklarını yazıyor. Ortada bir paylaşım var mı bilinmez ama Rusya ve Türkiye’nin çıkarlarını korumak için uzlaşmak durumunda oldukları net. Ve bu uzlaşı Suriye’dekinden daha tekin olmalı.

        Ayrıca Libya’da Rus-Türk ittifakı özellikle Fransa’yı endişelendiriyor.

        Araştırmacı ve politika uzmanı Emadeddin Badi, Foreign Policy dergisinde, “Abu Dabi yönetiminin Nisan 2019'dan bu yana Hafter adına 850'den fazla drone ve uçak saldırısı gerçekleştirdiğini ve 2020'nin başından beri yüzlerce uçağın tonlarca silah taşıdığından şüphelenildiğini belirtti.

        Élysée Sarayı’ndan 3 Haziran'da yapılan açıklamada, “Libya’daki krizin gözden kaçmasından endişe duyulduğu” kaydedildi. Paris, "en kötü durum senaryosundan" yani Moskova ile Ankara'nın "kendi şartlarına göre siyasi bir senaryo üzerinde anlaşmış olmalarından" korkuyor.

        Diğer Yazılar