Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eskiler istiâre-i temsîliyye derlerdi: Bir şeyi söylerken başka bir şeyi kastetmek. Bugün alegori diyoruz. NATO’nun Karadeniz’deki tatbikatına Deniz Meltemi (Sea Breeze) ismini vermesi de olsa olsa bir alegori olmalı. Karadeniz gibi hırçın bir denizdeki askeri tatbikata neden ‘meltem’ ismi verilir? Burada başka türlü bir konuşma olmalı.

        Breeze günlük dilde ‘yapılması kolay olan iş’ anlamına geliyor. 1997'de Sea Breeze'lerin ilki düzenlenirken, Karadeniz'de işlerin NATO için 'çocuk oyuncağı' gibi kolay olacağı düşünülmüş olmalı! Kaldı ki o günlerde çok da farklı bir algı yoktu. Ta ki Vladimir Putin, 2000 yılında Boris Yeltsin'in yerine Rusya Devlet Başkanı seçilene kadar...

        Rusya için 1990'da başlayan ve Putin'in durdurduğu büyük çöküşün 'son kalesi' Ukrayna oldu. Bulgaristan ve Romanya’nın 2004’te NATO’ya üye olmalarının ardından Ukrayna’nın da Rus kampından ayrılma girişimine Putin çok sert bir yanıt verdi. 2014’teki Kırım müdahalesiyle birlikte Karadeniz'de gücünü hızla takviye etti. O zamandan beri orada konuşlanan asker sayısı ikiye katlanarak neredeyse 32 bine ulaştı. Karadeniz Filosu'ndaki gemi sayısı 50’nin üzerine çıktı. Ukrayna, filonun karargahının olduğu Sivastapol’u kendi sınırları içinde yer alan özel statülü bir şehir olarak kabul ediyor. Ve bugün Deniz Meltemi tatbikatına Ukrayna ev sahipliği yapıyor. 28 Haziran-10 Temmuz günleri arasında sürecek tatbikata 6 kıtadan 32 ülke, 5 bin asker, 32 gemi, 40 uçak, 18 özel operasyon ve dalış timi katılıyor.

        REKLAM

        Deniz Meltemi tatbikatı konusunda Ruslardan gelen sert uyarılar durumun ciddiyetini gösteriyor. Geçen hafta Kırım Yarımadası açıklarında seyreden İngiliz savaş gemisi "HMS Defender”, Rus ordusu tarafından yapılan uyarı atışları ve bombalarla geri dönmeye zorlandı. Moskova salı günü, manevraya yanıt olarak eş zamanlı bir biçimde hava savunmasının hazır olup olmadığını kontrol etti.

        Putin bölgede dikkatli ve konjonktüre göre hamleler yapıyor. Rusya’nın dış politika vizyonu için Karadeniz, yüzyıllardır vazgeçilmez öneme sahip: Buradaki filosu ile Akdeniz'e yani Orta Doğu'daki Beşar Esad gibi müttefiklerine erişimi söz konusu. Moskova’nın enerji ihracatının güvenliği, Balkanlar, Ortadoğu stratejisi ve kendi iç güvenliğinin yolu da Karadeniz'den geçiyor.

        Rusya, NATO'nun Karadeniz'deki varlığını artırması halinde ülkenin Avrupa kesiminin büyük bir bölümünün denizin batısından ve karadan orta menzilli füzelerin tehlikesine maruz kalacağından endişe ediyor. Romanya'daki Aegis Ashore füze savunma sistemi en önde gelen tehdidi oluşturuyor. Diplomatik kaynaklar, “Putin Romanya'daki Aegis Ashore füze savunma sistemini ilk hedef olarak belirlemiş durumda. Yani NATO işleri daha fazla zorlarsa ilk hedef belli…” diyorlar.

        Rusya'nın yarımadadaki radar sistemleri artık Karadeniz'in tamamını kapsıyor. Kırım'daki S-400 hava savunma sistemlerinin menzili yalnızca Ukrayna'nın güneyini değil aynı zamanda NATO ülkesi Romanya'nın kıyılarını da savunmasız hale getiriyor. NATO karargahındaki endişelerden biri de S-400'ler. NATO karargahında; Türkiye'de S-400 testlerinin yapıldığı Kardeniz’de kurulum olursa Moskova’nın bu sistemi kendi amaçları için kullanılabileceğinden, yani bu sisteme uzaktan da erişimin olabileceğinden endişe ediyorlar.

        ABD her ne kadar 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren Karadeniz'i 'yaşamsal çıkar alanı' olarak tanımlıyorsa, Rusya da burayı kendi 'yaşam alanı' olarak görüyor. Gürcistan ve Ukrayna'nın da üye olması halinde kendisi dışındaki tüm kıyıdaş ülkeler NATO üyesi olmuş olacak. Ve Rusya Karadeniz'in bir NATO denizine dönüşmesine geçit vermemeye kararlı görünüyor.

        Bu arada son bir not: Daha sonra diğer teorisyenlerce zayıflatılsa da Maks Fasmer'in Karadeniz'in antik dönemlerdeki isminin nereden geldiğine dair bir kuramı var: Yunanlıların bu denize verdikleri Pontus Euxinos (konuksever, kolay yol) ismi, aslında Pontos Axenos'un sonradan değişmiş hali. Pontos Axenos ise 'konuk sevmez, seyri zor' anlamına geliyor. Yani dışarıdakilerin işi hiç kolay değil.

        Türklere gelince... Bu denize dünya coğrafyasındaki ismini Türkler verdi. Her ne kadar 'kara' kelimesinin kuzey yönünü işaret ettiği için Karadeniz dendiği yaygın kabul görmüşse de Türkler 'kara' kelimesini, 'büyük, güçlü' anlamında da kullanıyor...

        Diğer Yazılar