Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye Cumhuriyet tarihin yüzüncü yılında en önemli cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerine hazırlanıyor. Seçim tarihinin 7 Mayıs olacağı belirtiliyor. Aylardır ‘’Millet İttifakı’’, ‘‘Cumhur İttifakı’’ tartışmaları yapılırken, HDP sahneye yeni çıkıyor.

        Ne Cumhur İttifakı ne de Millet İttifakı HDP'yi doğrudan ortak aday müzakerelerine dâhil etmeye yanaşmıyor. Zira bunun sebebi, HDP’nin terör örgütü PKK ile bağını koparmak istememesi ve hatta bu bağı çoğu zaman inkar etmemesi.

        Millet İttifakı, HDP’nin seçmeninden oy talep ediyor ama siyasi sürece dahil etme eğilimini göstermiyor. HDP bu şartlı kabulü ve siyaseten dışlanmayı, pazarlıklara da açık kapı bırakan kendi kurguladığı bir oyunla bozmak istiyor. “Biz asıl oyunu ikinci turda oynayacağız” mesajı veriyor. HDP seçimin ikinci tura kalma ihtimalini çok yüksek görüyor. Pazarlıklara açık tutacağı talepleri için elinin o zaman çok daha güçleneceğini düşünüyor.

        CHP ve İYİ Parti’nin belirleyici olduğu Millet İttifakı’nın genel fotoğrafına bakıldığında, denenmemiş ve anketlerde yüzde bir bandında yer alan partilerin liderleri cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve ülkenin kaderini belirleyecek her konuda eşit güce sahip olmayı talep ederken, yüzde 10 bandının üzerinde gözüken HDP neden taleplerini güçlü bir şekilde ortaya koymasın ki... Üstelik Millet İttifakı HDP seçmeninden belediye seçimlerinde, büyük metropollerde oy almışken… İstanbul, Mersin, Adana, İzmir, Antalya ve Ankara’da seçimin kaderini belirlemiş bir seçmenin Millet İttifakı’ndan siyasi olarak beklenti içinde olması gayet normal. HDP de illaki bunu fırsata çevirmek için elinden geleni yapacaktır.

        HDP'nin cumhurbaşkanı seçimine kendi adayını koyacağını ilan etmesi Kürt oylarını çekmeye çalışan muhalefet ittifakı içerisindeki kafa karışıklığını artırmış görünüyor. HDP ile CHP kurmayları arasında bir görüşme trafiği var. Ancak HDP, CHP’nin görüşmeleri kamuoyundan gizli yürütmesinden rahatsız. CHP’nin tavrına karşı, HDP yönetimi bu hafta “HDP iki yüzlü tavırla illegal bir zemine çekiliyor. Bu kabul edilemez. Oy oranımız açık” mesajını verdi. Bunun ardından iki parti arasındaki görüşme trafiği hızlandı.

        Kendi adayını çıkarmak nihai kararı olmasa da her halukarda HDP’nin asıl hedefi, iki ana siyasi ittifakı kendi mevcudiyetini tanımaya zorlamak, konumunu güçlendirmek ve taleplerinin gerçekleşmesini sağlamak. Yüzde 10 ila yüzde 12 arasında oy oranına sahip olduğuna bakarsak kilit parti durumunda. HDP’nin muhtemel cumhurbaşkanı adayının kazanma ihtimali imkânsız gibi görünse de, HDP’nin seçim yarışındaki mevzilenmesi, Cumhur ve Millet ittifaklarına göz kırpıyor.

        Sahadan gelen anketler, Cumhur ve Millet ittifakları arasındaki oy oranlarının birbirine yakın olduğunda birleşiyor. Bu da söz konusu iki ittifaktan birinin Kürt oylarının çoğunu elde etmeden seçimin ilk turunda yüzde 50'den fazla oy almasını zorlaştırıyor. HDP ve Kürt oyları oldukça önem kazanıyor…

        Güçlü laik temayülleriyle tanınan Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ı desteklemeyen muhafazakâr oylara ulaşması ise hala zor görünüyor. Bu nedenle HDP muhalefetle pazarlık oyununa yoğunlaşıyor.

        Millet İttifakı, Erdoğan'ın rakibi olacak ortak bir aday üzerinde uzlaşma sıkıntısını hâlâ yaşıyor. Hatta kulislerde DEVA partisi lideri Ali Babacan’ın ortak adayın beklentileri karşılamaması halinde tek başına aday olabileceği konuşuluyor. İşte bu durumda HDP, muhalefeti alt üst edecek bir hamle yapabilir. HDP daha yeni sahneye çıktı. Ancak muhalefeti zor durumda bırakacağı kesin. Millet İttifakı’nın bölünmesi halinde kendisine meşru zeminde DEVA gibi ortaklar bulması da mümkün. Ama HDP içinde de işler sanıldığı kadar kolay gitmiyor.

        Parti içindeki şahinler cumhurbaşkanı adaylığı için Gülten Kışanak diyor. ‘Yeniden Türkiye’ söylemi ile ılımlı çizgi arayışındakiler ise Mithat Sancar… Şahinler Kışanak seçeneği ile parti içindeki Selahattin Demirtaş hegemonyasını sona erdirmek ve Demirtaş’ı HDP’nin eski genel başkanları fotoğraf listesine eklemek niyetinde. Demirtaş ise avukatları aracılığı ile Türk siyasetinde ve HDP’de belirleyici rol oynayacağını ilan ediyor. Gerçekçi olmak gerekirse, Demirtaş HDP’de söz sahibi.

        Yani demek istediğim şu; HDP içerisinde de bir paralel yapı var aslında. Selahattin Demirtaş ve ekolü meclise girebilmeyi Sol-Liberal kesimden oy alabilmeyi başarmış bir grubu temsil ederken, Gülten Kışanak’ın temsil ettiği klik Türkiye’ye hitap etmektense her fırsatta Kandil ile angajmanının altını çiziyor. HDP içindeki bu iki yapı aslında birbirinden çok da razı değil. Rekabet var. Orta ve uzun vadede HDP kapatılmasa bile bu kavga HDP içindeki bütünlüğü bozabilecek potansiyele sahip.

        Diğer Yazılar