Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Değerli Hanımefendi, bu mektubumda kısaca insan kişiliğinin oluşumdan söz edeceğim, daha sonraki yazımda ilk mektupta söz ettiğim birkaç kavramı açıklığa kavuşturmak istiyorum.

        Kişilik gelişiminde dört aşamadan söz edilir (Kişilik konusundaki bu irdelememde kaynak olarak Robert Hogan’ın Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan Kişilik ve Kurumların Kaderi adlı kitabı kullanıyorum.)

        1- Bebeklik: Doğumdan 4-5 yaşına kadar geçen dönemde anne ve babanın sevgi ve disiplini (davranışa getirdiği sınırlamaları) nasıl dengelediği çok önemlidir. Bu dönemde çocuk özsaygı ve otoriteye karşı tutum geliştirir. Otoriteye karşı tutum sağlıklı ise sorumluluğa dönüşür, özsaygı ise güçlüklerle baş etme yeteneğinin temelini oluşturur. Araştırmalar kişiliğin bu bileşenlerinin erken yaşta geliştiğini ve yetişkinlikte değiştirilmesinin çok zor olduğunu göstermektedir.

        2- Çocukluk: Bu çağda diğer çocuklarla ilişki kurulmaya başlanmıştır ve çocuk akranlarıyla ilişki kurmanın önemini kavramaya başlar. Anne ve babanın etkisinin yanı sıra arkadaşlarının da etkisi önemlidir ve bu arkadaş etkisi gittikçe büyüyerek anababanın etkisinden daha güçlü olmaya doğru bir gelişim gösterir. Diğer çocuklarla etkileşim içinde çocuk karşıdakinin beklentilerini önemsemeyi, daha önceden tahmin etmeyi öğrenemeye başlar. Kendi davranışlarını diğerlerinin gözünden değerlendirme yeteneğini bu dönemde geliştirir. Yaşamın sonraki yıllarında bu yetenek ancak belirli bir derecede gelişebilmektedir; temeli çocukluk dönemidir.

        3- İlk gençlik: Ergenlik çağında birey artık topluma, yani yetişkinler dünyasına, üretici ve saygı değer bir insan olarak girmeye hazırlanmaktadır. O toplumda geçerli olan bilgileri, araçları, becerileri öğrenmeleri ve uygun zamanda uygun bir biçimde uygulamaları önemlidir. Başka insanlarla üretim amaçlı nasıl ilişki kuracağını, nasıl yaşanacağını öğrenmektedir. Bu aşamada öğrenilen yetkinliklerin tümü sonradan öğrenilmiştir ve kolaylıkla değiştirilebilir, yenileri öğrenilebilir.

        4- Yetişkinlik: “Yetişkinlikteki en önemli psikolojik görev, kişinin kendi yaşamı hakkında, geçmişi anlamlandıran geleceğin resmini çizen bir hikâye oluşturmasıdır. (s.28)” Bu hikâye onun ben kimim sorusunun yanıtını oluşturur. “Kimlik duygusu, kim olduğumuzla, neyi savunduğumuzla ilgili olarak kendimize anlattığımız hikâyedir ve aynı zamanda, bireyin bakış açısından kişilik derken kastettiğimiz şeydir. (s.29)”

        Değerli anne, oğlunuz geçmişinden aldığı malzemeyle kendisi için bir yaşam öyküsü oluşturmuş bulunuyor. İki temel soru şu: 1- Öyküsü niçin böyle? 2- Nasıl değişebilir?

        Diğer Yazılar