İZBAN'da akıl günü
Bugün, İzmir ulaşımında önemli bir gün... 136 km’lik İZBAN hattında kademeli ücretlendirme başlıyor. Planlayıcılar anlatıyor, vatandaş itiraz ediyor. Günlük yaşantısında, uzat hatlarla ilgisi olmayanlar “İzban yönetimi haklı” diyor, Aliağa, Menemen, Torbalı, Tepeköy ve Selçuk’ta oturup da İzmir merkezdeki işine gidip gelenler dar bütçelerine gelen yük için kaygılı...
Akıl-mantık, hesap-kitap ise “Bir km’lik toplu ulaşım kullanımıyla, 136 km’lik kullanımın ücretinin aynı olamayacağı”nı söylüyor.
Bir de konunun cazgırları var; efendim oy vermiş de, pişman olmuş da, elleri kırılasıymış da, bir daha vermeyecekmiş de...
Dar gelirli, gerçekten ihtiyaç sahipleri kusura bakmasın; bu cazgır tipler, 136 km’lik yolculuğunu, aynı hattan 1 km’lik yararlanan vatandaşın üzerine yıkmak istiyor. O tiplerin, kaymakama kızıp hükümete, başkana kızıp partisine “oy vermeyeceği” tehdidi, kullanım ömrü hiç bitmeyen bir durum.
HER ŞEY VATANDAŞ İÇİN
Zaten, onların, “vatan, millet, ülkemin, çocuklarımın geleceği” diye kılı kırk yararak oy verdiklerine de inanmam ya...
Üzerinde yine kıyametler koparılan şu raylı sistemden daha fazla yararlanmak için belirli hatlara aktarma otobüsü konduğu günleri hatırlayın; aynı tartışmalar o zaman da ayyuka çıkmıştı.
Sonunda iyi niyetli, mantıklı önerili vatandaşlar, kendilerini dinlemeye, mağduriyetlerini önlemeye kararlı, samimi yöneticilere bir şeyler anlatabildiler, düzelebilecek bir aksaklığın giderilmesine katkıda bulundular. Şimdilerde münferitler dışında haklı şikayet olduğunu zannetmiyorum...
Her şey vatandaş için...
İZBAN kimsenin babasının malı değil... Bir tarafta bu olgudan yararlanan halk, karşı tarafta bu sistemi en iyi şekilde çalıştırmak üzere görevlendirilmiş, çoğu uzman kamu görevlileri... Vatandaş üzerinden daha fazla kazanmak gibi bir düşüncenin olabileceğini asla kabul etmem....
Bugün hayata geçirilecek “kademeli ücretlendirme sistemi”, uzun hesaplardan ve dış örneklerden de yararlanılarak ortaya konmuştur. Amacının, kimseyi kimsenin sırtına bindirmek değil, ulaşımda da adaleti sağlamak olduğuna inanıyorum...
Mağdur ve aklı başında önerileri olan vatandaşlarımız, belediyenin iletişim kanalları haricinde İzmir basının da sonuna kadar kullanabilir.
Nasıl olsa İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmenin önünde hiç bir engel yok...
Hadi; bir hafta deneyin, haklı eleştirilerinizi doya doya yapın...
