Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        -Bir haftadır "Kış bitsin, yaz gelsin" fotoğrafları peşi sıra geliyor. "Yaz gelsin, neden bu yaz gelmiyor" diye sinirlenenlere şaşırıyorum. Mart ayındayız ve Mart demek, "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" değil miydi? "Nedir bu acele?" deyince "Ama bu kış çok yorucuydu. Son yıllarda kış bu kadar olmuyordu alışmışız. Kış bitsin" diyorlar da başka bir şey demiyorlar.

        -Hayatımda ilk kez Selçuk Ural'a hak verdim. Evet ne dedi Selçuk Ural, "Şöhret olay sever, dram sever, gözyaşı sever" dedi. Tamam sever sever. Orası kesin de... E yeter mi artık. Bergen de Bergen... Nedir derdiniz şu arabesk ile...

        -Yine klasik Serenay Sarıkaya bakımdan çıkarken görüntülendi. Ve yine klasik Umut Evirgen soruldu. Tamam işte yanıt vermiyor. Onların gizemli mi gizemli, bir ilişkisi var. Nokta.

        -İrem Derici ve Cem Belevi'ye nazar değdi. Şahane Amsterdam tatillerini boy boy sosyal medyadan izlettirdiler. Sonra da tatil dönüşü çat diye birbirlerini takipten çıkarttılar. E ne oldu şimdi? Nazar değdi ikiliyi görüyor musunuz? Allah'ın hakkı üçtür. İlişkiye üçüncü hak verilir mi? Bi deneseniz mi?

        -Kerem Tunçeri, mesajlarını ifşa ettiği için fenomen Elif Şen'i mahkemeye vermişti. Sonra davadan vazgeçince dosya düşmüş. Olay kapanmış da, e ne gerek var mahkemeleri boşu boşuna oyalıyorsunuz. Gerçekten gereksiz davalar için girişmeyin şu dava mevzularına hanımlar-beyler.

        -Geçen haftanın en belirgin ve en çok konuşulan magazin mevzusu tabii ki, Hamdi Alkan'ın boşanırken "Lüks araba" diye Selen Görgüzel'e 2005 model bir araba bırakmasıydı. Birçok kadının ağzından "Ne safmış kadın" lafı çıktı. Hatta kimisi "New York'taki evde kulübe çıkmasın" dedi. Sonra düşündüm sanırım ben de Selen gibi okumadan imzalardım. Ki tecrübeyle sabit. Seni çok iyi anlayabiliyorum Selenciğim. Biz sanırım insanları kendimiz gibi zannediyoruz. Neyse geçmişler ola...

        Benim de ayaklarım büyüdü Özge

        Benim de ayaklarım büyüdü Özge
        0:00 / 0:00

        Özge Ulusoy, önceki gün yapılan bir defile çıkışında "Kulaklarımın kepçe olduğunu söylemiştim. İnsan yaşlanınca kulakları büyüyor ama olsun her güzelin bir kusuru var" demiş.

        Özgeciğim bence yüzün küçüldü o yüzden kepçe kulaklar daha da bir görünür oldu ama insan yaşlandıkça bir yerleri büyüyor ben de buna vakıf oldum. Ayaklarım büyüdü benim de şu ara.

        Hatta geçen bir arkadaşım 40 yaşına gelmiş, "Boyum büyüdü" dedi.

        Ki boy büyümesi 18'den sonra duruyordu bildiğim. Ama bu pandemi sonrası bi tuhaflık oluştuğu kesin.

        Ya da bizler kendimizle çok uğraşmaya başladık.

        İşte bu

        İşte bu
        0:00 / 0:00

        Kadir İnanır, "10 senedir devam eden benim hayatımı anlatan bir belgesel çalışması var. Ben de içinde olacağım ve hayatım anlatılacak" demiş.

        İşte bu...

        Bazı isimlerin öldükten sonra değil, yaşarken belgesellerinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. En doğru ağzından, en gerçek bilgilerle hazırlanan bir belgesel daha güzel olur. Ki Kadir inanır çok doğru bir karar almış. Kendisinin bilgisi ışığında, doğrultusunda yol alacak ve ilerlenecek. Bundan daha iyisi olabilir mi?

        Onun onay verdiği ve netleştirdiği. Ki öbür türlüsü belki yalan yanlış olacak. Gerçeği yansıtmayacak. Ve belgeseli yapılan kişi hayatta olmayınca doğrulanamayacak. Ve geriye yalan bir bilgi kalacak. Bunun olmaması için bazı isimlerin yaşarken belgesellerini yapması ve en doğru kayıtları bırakması şart.

        Mesela Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Bülent Ersoy gibi isimlerin de bunu yapması ve doğru bilgileri geriye bırakması gerekiyor.

        Diğer Yazılar