Umut tazeleyen bir mektup
“Saygıdeğer Fatih Hocam,
Öncelikle teke tek programlarınızı çok beğenerek izlediğimi belirtmek isterim. Hem esprili hem öğretici, her alandan konuyu ele aldığınız güzel bir program. Özellikle Celal hocamla ve İlber hocamla birlikte olduğunuz her programı izledim.
''Mars'a inmek neden problem ?'' bölümünüzde projeme değinmişsiniz, çok onore oldum. Sanırım kozmik radyasyonu engellemek hakkında konuşurken biri size projem hakkında mail attı. Sizi tanıyorsam içinizden ne kadar saçma dememek için kendinizi zor tutmuşsunuzdur. Şahsen projemin haberlere çıkan halini görünce ben bile zırva diyorum.
Ülkemizde bilimsel haberciliğin ne kadar zayıf olduğu, sırf rating almak için saçma başlıklar atıldığını biliyoruz. Maalesef ben de bunun kurbanı oldum. Bu konu hakkında size içimi dökmek istedim umarım bu maili okursunuz. Hocam öncelikle projede hamam böceklerinden ve bordan elde ettiğim solüsyonları kullanmadım bu oldukça yanlış bir tabir olurdu. Yaptığım X ışını engelleyen dolgu malzemesi için polimerleştirici olarak hamamböceği kabuğundan elde edilmiş kitinin deasetile formu olan kitosanı kullandım. Bu dolgu malzemesi yeleğin katmanları arasına uygulanıyor. Bunu yapma sebebim ise radyoloji teknikerleri için kurşun yelekten daha hafif, daha az maliyetli ve daha esnek bir yelek üretmekti. Kozmik radyasyonu engellemenin yakınından bile geçemeyeceğinin farkındayım. Kitosanı deneme sebebim ise hamamböceklerinin dünyada yaklaşık 300 milyon yıldan beri var olmaları, dünyanın o dönemde çok daha fazla radyasyona maruz kalıyor oluşu. Hamamböcekleri bu durumdan en az etkilenecek şekilde adaptasyonlar geçirmişler. DNA Replikasyon hızları mutasyonu azaltacak biçimde çok hızlanmış. Benim de aklıma kabuklarının da bir çeşit radyasyon zırhı olabileceği fikri geldi. Yoksa radyasyondan etkilenmemelerinin asıl sebebinin replikasyon hızları olduğunu biliyordum. Ancak birçok canlı örneğinde olduğu gibi evrim tek koldan gerçekleşmez diye düşündüm, başka bir korunmaya yönelik adaptasyon daha olmalı. Bunun hakkında olabildiğince makale bulmaya çalıştım, kaynak taraması yaptım ancak elle tutulur bir veriye rastlamadım. Ben de dedim ki madem kimse denememiş ben deneyeyim. Yani medyanın lanse ettiği gibi bir belgesel izleyip proje yapacak değilim.
Borlu kısma gelirsek onu kullanma sebebim ise halihazırda borun (sodyumpentaborat) nötron ve gama ışınlarını zırhlamak için kullanılıyor oluşu. Ben de bunun üzerine içinde borun farklı bileşikleri olan bir sıva yapmayı düşündüm. Sonuçta kozmik radyasyonun içinde gama, x, nötron gibi güçlü ışıma türlerinin hepsi var. Deney grubu olarak normal sıva ve içinde farklı bileşikler olan 7 farklı sıva türünü test ettik. Aldığımız sonuçlara göre de içinde farklı bor bileşikleri içeren sıvalar normal sıvadan kayda değer ölçüde daha iyi X ışını absorbe etti. Bunun 16 yaşımda lise aklımla yaptığım teorik kısmı zayıf kalan bir proje olduğunun farkındayım. Zaten proje ekibimiz de farklı illere dağıldı çünkü üniversiteye geçtim. Ancak yine de patentini aldık ve ileride geliştirmeyi düşünüyorum. Hatta deney sonuçlarını incelemek isterseniz proje raporlarını da paylaşabilirim.
Sizin desteğinizi aldığım için de çok mutlu oldum. Umarım sizin aklınızdaki yaptı mı yapmadı mı bilemiyorum sorusunu da gidermiştir. Her zaman şüpheci yaklaşmak gerekir sonuçta.
Saygılarımla,
Alperen Berberoğlu”