İyi ki doğmuşum…
İnsanın doğum günü gelirde kendine “iyi ki de doğmuşum” cümlesi kurar ise, emin olun bu kibirden değil yaş almayı kendi içinde sindirebilme olgunluğundandır.
Bugün artık tam 40 yaşındayım… Dile kolay kırk yılın birikimi bugün ile başka anlamlar kazandı bende. Kabullenmem gerekirse biraz yorgunum. Bedenen değil. Kalben ve ruhen bazen de istemeden biriktirdiğim onca şeyin, yani artık kırk yaşın çokluğundan.
Hafızamda kalanların mı, yoksa hatırımdan çıkanların mı daha fazla olduğunun muhakemesinden bile geçtim. Eskiden fazlasıyla önemserdim.
Artık çok ya da az sevenim var mı dert ve tasalarından da uzaklaşabildiğim yetilere sahibim. Bunun adı da hamdan çıkıp olgunlaşmak sanırım.
Hiçbir zaman mükemmeli oynamadığım için, zamanın benden alacaklarına da çok takılmayacakmışım gibi geliyor.
Gereklilikle özel bir şeyler yapmayı hep yapay ve zorlama hissetmiştim. Bu yüzden doğum günü kutlaması hiçbir zaman bana göre olmadı…
40 yaşımda yeniden aşık oldum…
Sevgilim, nasıl iyi geldin bir bilsen…
Onunla paylaştığım her günü, doğum günü sevinci gibi görebildiğim özel bir şansım var.
Ömrünün ne kadar olacağını hiç umursamadan çok seviyorum onu.
Yeni yıl hediyem… Sevgililer günüm… Doğum günüm… Yeni yaşımda özel sayılabilecek her günüm onun varlığından başka bir şey değil.
Benim için bu yıl, geçen onca yıldan arınma zamanı.
Bu gün “değer mi?” diye düşündüğüm ne çok gereksiz şey varmış geçmişimde.
Balık burcuyuz biz…
Alıngan, hassas ve daha onca yıpratıcı şeyi sırtlayan insanlarız
Doğum günüm bugün.
İyi ki de doğmuşum. Emeklerim, aşklarım, gururlarım ve tabi ki de hatalarım, sonuçta İnsanım.
Başka bakıp, başka duyuyorum ya şimdilerde… İşte bu yüzden algım artık yaş almaktan ziyade yaşadıkça yenilenmek ve demlenmek üzerine.
******
Bana sizde biriken her ne ise yazın…
Ben de kalbimin, ruhumun ve hatta bedenimin biriktirdikleri ile sizlere cümleler kurayım. fkazanci@haberturk.com