Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İki merkez bankası TL'ye, Dolar karşısında 2013'ten bu yana en iyi Ocak ayını armağan etti. Tahvil faizlerimiz geriliyor ve borsa yükseliyor.

        Türk Lirası sadece nominal olarak değer kazanmıyor, vadeye göre benzerlerine kıyasla da olumlu ayrışıyor. Örneğin, uçurumun kenarından döndüğümüz Ağustos ayının sonundan bugüne TL'nin değer kazancı %26 olurken, ona en yakın kazançları %10 ile Brezilya Reali ve Güney Afrika Randı gösteriyorlar.

        Daha kısa vadeli karşılaştırmalar yaparsanız TL bir parça geride kalıyor. Bunun sebebi ise piyasanın TCMB'nin erken faiz indirimine gidebileceği kuşkusu ve ekonomi yönetiminin belediye seçimleri öncesinde seçim politikası uygulayarak genişlemeci olacağı korkusu idi. İkisi de gerçekleşmedi. Bunlar TL için olumlu gelişmeler.

        REKLAM

        ***

        Amerikan Merkez Bankası (Fed) sıkı bir dönüş gerçekleştirdi. Bu dönüşün sağlıklı olacağını ve sebeplerini anlatmaya çalışmıştım.

        Nedir bu dönüş? 3-4 faiz artırması beklenen banka şimdi sabırlı olacağını açıklıyor. Piyasa böylelikle yıl boyu faiz artışı beklemez hale geldi. Bununla yetinmiyor Fed. Bilanço küçültme operasyonuna da ince ayar yapacağını ve işi bittiğinde daha büyük bir portföye sahip olacağını beyan ediyor. Türkçesi, bu yıl Fed'in 4 trilyonun üzerinden başlattığı bilanço küçültme böylelikle bu yıl içerisinde bitebilir. Bilanço da 3 trilyon doların üzerinde bir yerde kalabilir. Yeni normal...

        Fed'e göre sebepler küresel yavaşlama ve ABD ekonomisinin yeteri kadar enflasyon üretmemesi. Durum böyle olunca, güçlü dolar ve yüksek faizler ABD'de finansal koşulları gereksiz sıkılaştırır hale geliyor. Bu kabul edilebilir bir açıklama olabilirdi. Eğer ki sadece 1-2 ay içerisinde Fed Başkanı aksi birkaç beyanda bulunmasaydı.

        Öyleyse gerçek sebep ne? Bana göre sebepler 2 tane. Biri ABD'nin Çin'e karşı büyük bir politik hücumda bulunması. Madem enflasyon yok, siz bana yardımcı olun ve elimi güçlendirin diyor Başkan Trump. Faizleri mümkün olduğunca artırmayın. Keza siz Dolar'a değer kazandırıp Yuan güçsüz kaldıkça benim tarifelerim by-pass edilmiş oluyor. İkincisi ise Fed'in gerçekten bazı iktisat modellerinin teorik cazibesine kapılarak düşük enflasyon ortamında bir parça fazladan faiz artırmış olma olasılığı.

        Küresel resesyon yoksa ve Fed de uslu duracaksa getiri arayışı başlar...

        REKLAM

        ***

        Bizim Merkez Bankamıza gelince, en doğrusunu yapıyor. Maksat enflasyonu düşürmeye çalışmak ama hedeften uzağız. Herkesin aklında da kabul edelim ki kredi faizlerini düşürmek ve sert çakılan ekonomide reel sektörü korumak var.

        Bunu nasıl yaparsınız? Faiz indirerek mi yoksa faizleri yüksek tutarak mı? Söylerken mantığa aykırı gibi işitilse de yanıt ikincisi. Bunu daha uzun şekilde tartışmıştık.

        Merkez Bankası son Enflasyon Raporu'nda sıkı duracağı mesajını iletti ve piyasa bunu anladı. 10 yıllık tahvilin bileşik faizi %15'in altında ve ülke bonolarının kaskosu olarak tarif edebileceğimiz kredi temerrüt takas primimiz / risk primimiz (CDS) 305 baz puana kadar geriledi. CDS eylülde 586'ya dayanmıştı!

        Üstüne düşeni yap, riskini azalt. Üstüne bir de küresel iştah açıksa yapman gereken tek şey var: Tadını çıkar ve bu fotoğrafı bozma.

        Diğer Yazılar