Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AVRUPA derbisinin ilk ayağında dün kazanan Fenerbahçe, ancak sahip olduğu artıları sahaya daha iyi yansıtan ise kaybeden Galatasaray Odeabank’tı.

        Sarı-Lacivertliler, oyunun ilk 18 dakikasında, guardı Martinez’i sakatlığa kurban veren Galatasaray’ın “bocalama” evresini en iyi şekilde değerlendirdi. Potasını daha iyi savunup, topu topu 4-5 baskete izin verdi ve rakibini 15 sayıda tutarak 16 sayılık farkı buldu. Buraya kadar onlar adına herşey güllük gülistanlıktı. Ancak iş “taktik hamlelere” geldiğinde G.Saray coachu Ekrem Memnun, rakibi Jacek Winnicki’ye göre oyunu daha iyi okuyup, daha akıllı müdahaleler yaparak farkını gösterdi. Önce alan savunması ile “hodri meydan” diyerek, rakibin boyalı alandaki etkinliğini azalttı. Dış atışlarda sezon genelinde kötü bir yüzdeye sahip olan rakibi yine dışarıdan atmaya zorladı. Memnun, ardından Nevriye’yi daha aktif kullanıp rakip savunmanın “madeni” Charles’ın üzerine giderek skoru dengeledi. Eğer oyunun sonunda kritik top kayıplarını önleyebilselerdi dünkü görüntüde Metro Enerji Arena’dan sürpriz sayılabilecek bir galibiyetle Final-Four’un kapısını aralayabilirlerdi.

        Fenerbahçe cephesinde ise savunmayı sevmeyen Charles’ın 3/13 isabetle, hücumda da 10 topu boşa harcamasıyla “saatli bomba” etkisi yarattığı Sarı-Lacivertli takım, biraz Bibrzycka, biraz da Birsel ve Zellous ile hücumda bu büyük gediği kapatmaya çalıştı. Savunmada Charles’ın açığını kapamak ise Tuğçe’ye düştü. Tuğçe, defansif anlamda dün önemli katkı verse de oyunda kaldığı 16 dakika boyunca potaya hiç bakmadı. Coach Jacek Winnicki ise Charles bu kadar kötü günündeyden, yanında oturan Fransız forvet Astou NDour’un yüzüne bile bakmadı. Eli sıcak “yegane” isim Bibrzycka’yı en kritik anda yanına oturttu. Tüm bunlara rağmen Kanarya, “ite kaka” da olsa kazanıp serinin ikinci ayağında işlerine çok yarayacak “psikolojik” avantajı da ceplerine koydular.

        Galatasaray coachu Ekrem Memnun’un, oyuncularını maça hazırlamadaki mental becerisini alkışlamak gerek. Cesurca sahaya sürdüğü tüm oyuncularından, özellikle de Nuria Martinez’in yokluğunda Ayşegül’den azami verim aldı. Zaten istatistik kağıdına baktığınızda iki takım arasında Türk oyuncuların skora katkısının yarattığı fark (10-28) maçın 16 sayı farktan dengeye gelişinin en açık göstergesiydi. Bibrzycka ile Birsel’in kırılma anlarında iki kritik üçlüğü girmese Galatasaray’ın kazanması işten bile değildi.

        Diğer Yazılar