Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GAZETE HABERTÜRK / POLEMİK

        GÜLİN YILDIRIMKAYA

        gulinyildirimkaya@haberturk.com

        “GİYMEYE cesaret edemeyeceğiniz bir şey var mı?” sorusunu yanıtlayan hande Ataizi çarpıcı bir tespitte bulundu. Kelebek’e konuşan Ataizi’ne göre Türk toplumunun meme sendromu var. Peki meme sendromu nedir? Ataizi’nin yanıtından aktaralım: “Bizde toplumca meme sendromu var biliyorsun. O yüzden biraz transparan ya da hafif iç gösteren kıyafetle bile sutyen takıyoruz. Daha basit gösterdiğini bile bile. Kate Moss’a bak, o çok rahat. Ben de uzaktan iç geçiririm ama cesaret edemem transparanlara, topless güneşlenmelere. Kimseyi tanımasam da, yalnız olsam da...” Defileler haricinde sütyensiz transparan görmediğimiz, en cesur kadınların bile bırakın toplessi, bikinili görüntülenmekten kaçındığını göz önünde bulunursak, Ataizi haklı olabilir. Peki bu bir sendrom mu, haklı ve gerekli bir tercih mi? Moda dünyasından magazin camiasına bu soruyu yönelttik, işte farklı görüşler...

        Meme sendromumuz yok, ev hanımları bile sutyen giymiyor!

        Hilal CEBECİ: BEN böyle bir sendromumuz olduğuna katılmıyorum. Bizi genelde gittiğimiz gezdiğimiz yerlerde, yazlık yerler olsun, kokteyller olsun bu ortamlarda sadece ünlü hanımlar değil ev hanımları da son derece cesur göğüs dekolteleri kullanıyorlar, içlerine sutyen giymiyorlar, sırt dekolteleri kullanıyorlar vs. Biz hiçbir zaman dekolteden kaçan bir toplum değiliz, böyle bir şey yok. Ama nedense çok enteresan şekilde, olmadığımız birileri gibi gösteriliyoruz. Türk kadını güzeldir, Akdeniz kadını vücut tipine sahiptir. Amerikalı kadından da güzeldir, İtalyan kadınından da güzeldir. Kendilerine has bir güzellikleri var. Kendimize güveniriz bu yüzden hiçbir zaman dekolteden de rahatsız olmayız. Bu yanlış bir tez bence. Ben cevap olarak vermiyorum ama bunları bunu ısrarla belirteyim. Başkalarının konuşmalarıyla ilgili şeylere asla cevap vermem çünkü herkesin söylediği kendisini bağlar. Herkes farklı düşüncelere sahip, saygı duymak zorundayız. Ama benim görüşüm de böyle. Böyle bir kısıtlama, baskı asla yok. Türk kadını kendisine güvenir ve son derece güzel bir fiziğe sahiptir.

        CENGİZ ABAZOĞLU: Müslüman bir ülke olarak fazlasıyla dekolteyiz

        BAZI cesaretli hanımlar özellikle İbiza, Mikanos, Capri, Cannes, Nice gibi sahil kesimlerinde yazlık yerlerde transparan giysileri rahatlıkla, fizikleri de müsait olduğu sürecekullanabiliyorlar. Bu tamamen toplum psikolojisiyle de ilgili bir durum, dönüp bu hanımlara kimse bakmıyor. Çünkü yıllardan beri alışılmış bir görüntü. Türk toplumunda ise bu formda giysileri hanımlar tercih etmiyor, bunu doğru da buluyorum. Bence kadın gizemli olduğu sürece daha çekicidir. Özellikle ABD’deki Mad Men dizisinden sonra dekolte anlayışı da tüm dünyada değişti, 1940’lı 1950’li yıllardaki elegan kadın formuna bir dönüş var modada. Bunlar benim de en sevdiğim dönemler diyebilirim. Hande Ataizi’ni giyim olarak çok beğeniyorum, kendisi arkadaşım da ama bu açıklaması açıkçası bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkıyor. Kate Moss örneğini vermiş, Kate Moss zaten ne ikon olarak, ne yaşam biçimi ne de model olarak beğendiğim bir kadın değildir. Türkiye’de genel anlamda böyle bir kısıtlama, sendrom olduğunu düşünmüyorum. Müslüman bir ülke olduğumuz düşünülürse, kısıtlanmayı bırakın, sırt dekolteleri, mikro minileri tercih eden çok hanım var. Sahnelerde mayo bile giyiliyor. Bence zaten şehir içinde transparan, sutyensiz göğüsler dışarıda bir görüntü hoş da değil, şık da değil. Kadının, gizemli olduğu zaman daha çekici olduğunu düşünüyorum.

        Sadece meme değil, bacak ve bel sendromumuz da var

        Radyocu Didem Özgen: BENCE Hande haklı ama eksik söylemiş. Bizde vücut sendromu var! Sadece meme değil bacak, bel de buna dahil demek istiyorum. Kate Moss’un rahatlığı Londra’da yaşamasından ileri geliyor tabii ki. Londra’da ve yurt dışında birçok yerde sokakta bikiniyle hatta neredeyse üstsüz gezseniz bir kişi dönüp bakmaz. Bizde böyle bir şeye cesaret etmek mümkün değildir. Sadece bakışla taciz değil, sözlü ve hatta fiili tacize uğramanız söz konusudur. Üstelik bunu yapanlar sadece cahil insanlar veya erkekler de değil, ummayacağınız seviyedeki okumuş erkekler ve hatta kadınların davranışları da bu doğrultuda. İnsanların vücutları kendilerine aittir ve onu ne şekilde kapatacaklarına kendileri karar verebilmeliler. “Sokakta çıplak gezelim” demiyorum ama estetik duruş dahilinde kişisel özgürlüğümüzü vermelerini çok isterdim ki maalesef buralarda mümkün görünmüyor. Şimdi bunları söyleyince aklıma şu da geliyor: Acaba ülkemizde genetik bir cinsel açlık mı var?

        Komedyen Yavuz Seçkin: Transparan kıyafetler üretilse ben bile giyerim!

        BEN zaten Türkiye’de kadınlara özel bir transparan tekstili olduğuna inanmıyorum. Kadınlar da bu yüzden giyemiyor, olsa giyerler. Hatta olsa ben de giyerim! Bu konuda öncü olmak isterim, ilk transparan giyen erkek olarak eğer kabul ederlerse. Hande bir giriş yaparsa ben de erkek olarak destek veririm. Bir sendromumuz yok çünkü! Sadece vereceğim görüntü kirliliğinden dolayı özür dilerim. Sadece kadınların memeleri yok, memeli çok erkek var. Meme sendromu, tahrik de karşılıklı bir şey. Erkeklerinkine de bakılıyor, onlar da kötü tahrik ediyor. Tahriği illa iyi tahrik olarak algılamamak lazım, erkeğe de bakılır “Böyle şey giyilir mi!” diye, o da diğerinden farklı olarak beddua alır.

        HABERTÜRK Gazetesi yazarı Esin Övet: Yaşı, mevkii fark etmez, her erkek meme gördüğü zaman bakar

        İSTEMEYEREK de olsa Hande’nin “Türkiye’de meme sendromu var” tespitine katılıyorum. Evet gerçekten var. Yaşı, mevkii, durumu, konumu ne olursa olsun erkekler meme gördükleri zaman çaktırmadan da olsa bakıyor. Kadının göğsü kapalı olsun, ama çatalı gözüksün yine tahrik oluyorlar. Tabii bunu takmayan kadın ya da memelerine güvenen kadın rahat rahat giyiniyor. Ama ülkemizde bir Kate Moss yok. Çünkü kadın dekolte giyinse bile bir zaman sonra rahatsızlık hissediyor ve oturduğu yerde rahatsız hareketler yapmaya başlıyor. Bu yüzden de giymemeyi tercih ediyor. Ancak erkekler sadece memeden değil bacaklardan da tahrik oluyor. Ben röportajı okurken şu dikkatimi çekti. Hande Ataizi de çoğunluk olarak mini etek ya da şort giyiyor. Memelerinden rahatsız olan Hande bacaklarını göstermekten neden rahatsız olmuyor bunu anlamadım. Yani uzaktan iç geçiren adam, bacaklarına da geçirir. Onun göğüslerinden başka bir derdi var gibi geldi bana.

        Diğer Yazılar