Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GAZETE HABERTÜRK/ POLEMİK

        GÜLİN YILDIRIMKAYA

        gulinyildirimkaya@haberturk.com

        A Milli Futbol Takımı yeniden Türk teknik adama emanet... Guus Hiddink’in sözleşmesini karşılıklı anlaşarak fesheden Türkiye Futbol Federasyonu, 5 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u çalıştıran Abdullah Avcı ile prensip anlaşmasına vardı. 4.5 yıllık sözleşmeye imza atacak olan genç teknik adam ekibini kendisi belirleyecek. Hiddink’in gönderilmesinin herkesi memnun ettiği kesin ancak Abdullah Avcı kararı için aynı şey geçerli değil gibi... Avcı’nın çok başarılı olacağına inananlar kadar, bu görev için fazla genç bulanlar da var... Milli Takım Abdullah Avcı ile talihini döndürebilir mi? Karar acele mi, Avcı doğru isim mi? Futbol camiasının otoritelerine bu soruları yönelttik, işte birbirinden farklı yanıtlar...

        "Bu işe ben layıktım, niye Abdullah Avcı?"

        Teknik Direktör Yılmaz VURAL

        BİZ Türk antrenörün yanındayız, şimdi de bir Türk antrenör seçildi, ne demeli... Benim içimden kırıldığım bir nokta var: Biz bu işe 26 senemizi verdik, gönül isterdi ki alternatif olabilecek isimler masaya yatırılsaydı ve en azından bu isimlerle bir görüşme yapılsaydı, herkesin fikri, projesi dinlenip ona göre tavır alınsaydı. Biri Abdullah Avcı dedi ve Abdullah Avcı teknik direktör oldu. Bu ne demek? Niye o? Niye Abdullah Avcı? Bu, bu işten beklentisi olan arkadaşlarımız adına bir haksızlıktır diye düşünüyorum. Abdullah Avcı tabii ki bizim canımız, ciğerimiz, arkadaşımız; başarılı olursa tabii ki memnun olacağız ama kendini bu işe adamış biri olarak ben içimden burkuldum. Bana haksızlık yapıldığını düşünüyorum, ben Türk futboluna 26 senemi verdim. Eğitim bizde, yabancı dil bizde, Avrupa kültürü bizde, altyapı bizde, deneyim bizde, bu işe kendimizi layık görüyoruz ama adımız bile anılmıyor. Adımızın anılmadığı yerde bundan sonra bizden Türk futbolu için bir şeyler bekleyecekler, bu adil bir karar değil.

        Kimse adına adil değil, Abdullah Avcı adına da adil bir karar değil. Hayırlısı olsun, söyleyecek bir şey yok çünkü bu işte ısrarcı olmak bazı şeyleri sıkıntıya sokar. Ben şahsen kendi adıma üzüldüm. En azından bizlerin de fikri sorulabilirdi, “Hayır ben bu ismi seçiyorum, sen kimsin?” mantığı doğru bir mantık değil. Çünkü hepimiz bu işin içindeyiz, biz bu futbola çok emek verdik. Buruk bir sevinç yaşıyorum desem yeridir.

        Spor Yorumcusu Mehmet DEMİRKOL

        ‘Milli takım Avcı için çok büyük dezavantaj, zamanlama yanlış’

        Bu karara kırılanlar gücenenler olabilir ama böyle anlarda herkesi tatmin etmek mümkün olmaz zaten. Benim iki adayımdan biriydi Abdullah Avcı, diğeri de Şenol Güneş’ti. Ancak ben Abdullah Avcı için doğru bir zamanlama olduğunu düşünmüyorum. Şöyle bir avantajı var: Kullanacağı takım, 17 Yaş Altı Milli Takım’dan beri beraber olduğu oyunculardan oluşuyor, bu büyük avantaj. Ama üzerinde hiçbir baskı olmayan, toplam 500 taraftarı olan bir kulüpten 80 milyon taraftarı olan bir takıma geçmek kolay olmayacak. Bu çok zor bir dönem. Birincisi bu. İkincisi ise bence Avcı için her hafta çalıştırabileceği bir takımla olması, her hafta çalışması daha iyiydi. Çünkü çok genç ve ilerlemesi lazım. İstanbul Büyükşehir Belediye Spor ve milli takımı birlikte götürseydi ben daha olumlu bakardım ama böyle bir karar vermek de kolay değil. Federasyonu niye böyle bir karar vermediler diye eleştiremeyiz. Ama bu karar, zamanlaması nedeniyle çok büyük dezavantaj Abdullah Avcı için.

        ‘Bugüne kadar yorum yapmadım, yapmayacağım’

        Galatasaray Spor Kulübü ve Eski Milli Takım Teknik Direktörü Fatih TERİM

        BEN teknik direktör kararı ile ilgili bugüne kadar hiçbir yorum yapmadım, sorulara cevap vermedim. “Aklımda şu isim vardı, iyi olur, kötü olur vb.” gibi şeyler söylemek istemedim, bunun sebebi de yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek. Böyle de kalırsa çok sevineceğim, yorum yapıp yanlış anlaşılmak istemiyorum.

        ‘Bu karara hiçbir şey söylemem, sadece öyle bakıyorum...’

        Eski Milli Takım Teknik Direktörü, Yorumcu Mustafa DENİZLİ

        ABDULLAH Avcı ismi netleşti artık. Bu konuda ne söyleyebilirim, hiçbir şey söylemem sadece öyle bakıyorum. İçime sinmedi diye bir şey de yok ama bu konuyla ilgili söyleyebileceğim pek fazla bir şey de yok. Gidişatı bekleyip göreceğiz.

        "Avcı genç ve başarılı, şans verilmesi doğru"

        HABERTURK Gazetesi Spor Yazarı Sergen YALÇIN

        TÜRK teknik direktörle çalışılması gayet olumlu bir karar, çünkü Türk milli takımına yabancı teknik direktör biraz zor, her anlamda zor. Türk futbolcusunun kalbini bilmiyor, bu yüzden faydalı olması güç. Ben Hiddink’in derhal gönderilmesi gerektiğini söylüyordum, bu Hiddink kötü bir teknik direktör olduğu için değil, bu anlama gelmemeli. Ama takım ile bir kan uyuşmazlığı vardı, yaşlanmıştı ve artık emeklilik dönemi gelmişti, burada çok faydalı olacağını düşünmüyordum. Ki bu net bir şekilde ortaya çıktı. Abdullah Avcı, yeni jenerasyondan gelen, genç, başarılı bir teknik direktör.

        Ben şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum, inşallah bulduğu bu şansı da çok iyi şekilde kullanır ve Hiddink’in yaptığı hataları yapmaz. Kendi bildikleri doğrultusunda, takıma faydalı olacak kişilerle, oyuncularla çalışmalı. Son oynadığımız maçta çok iyi bir kadroyla çıkmamış olmamıza rağmen iyi mücadele edildi. Bunda Hırvat takımının düşük motivasyonunun da etkisi vardı elbette, ilk maçın rehavetinden gelen. Abdullah Avcı’nın, isimlere değil, gerçekten mücadele edecek, yüreğini koyacak oyunculara ihtiyacı var. İsimlere dikkat etmemeli ve performansa bakmalı, takımını böyle oluşturmalı. Yolu açık olsun.

        HABERTURK Gazetesi Spor Müdürü Halil ÖZER

        ‘Avcı iyi, Ertuğrul Sağlam da olabilirdi...’

        Yapılabilecek iki seçim vardı: Biri Abdullah Avcı, diğeri Ertuğrul Sağlam. Her ikisi de yerinde tercihlerdi, ama muhtemelen bu işi Avcı götürecek, böyle gözüküyor. Her şekilde milli takıma yeni bir kan lazım ve bu yeni kan ancak Türk bir hoca ile gerçekleşebilir. Takımın başına bir yabancı geldiğinde neler olduğunu gördük ve deneyimlerini acı bir şekilde yaşadık. Abdullah Avcı, teknik kapasitesi ve kişiliğiyle çok olumlu ve herkesin saygı göstereceği bir isim. Belki tecrübe olarak zayıf ama bu konuya çok takılmamamız lazım. Çünkü şu anda takım içinde problem gibi gözüken ama hepsi ayrı bir yetenek olan Volkan, Emre, Arda, Gökhan, Sabri gibi futbolcuları da toparlayacak, yeni isimleri takıma dahil edecek, takımı bütünleştirecek bir isimdir Abdullah Avcı.

        Genel prensibi insanları kaybetmek değil, yeniden kazanmaktır. Doğru olan da budur. Ayrıca takım içinde ona karşı gösterilecek olan saygı ve sevgi kesinlikle Hiddink'e gösterilenden daha yüksek olacaktır. Bu da takım olma adına çok önemli bir olaydır. Ancak yeter ki biz Avcı'nın huzur içinde çalışması için her ortamı hazırlayalım, futboldaki huzursuzluğu seven yapımızı en azından ona yansıtmayalım. Çünkü bundan daha fazla dibe vuramaz.

        Hürriyet Gazetesi Spor Müdürü Mehmet ARSLAN

        ‘Abdullah Avcı bu işi başarır ama iyi bir sistem lazım’

        BEN bu noktada isimlerin çok önemli olduğu kanaatinde değilim. Abdullah Avcı için de düşüncem son derece olumlu. Abdullah Avcı için Almanya’nın hayata geçirdiği teknik direktör Löw benzetmesi yapabilirim. Ama bunun için bunu tamamlayacak birtakım aktörler de var, eğer onları hayata geçiremezsek Hiddink’te yaşadığımız hayal kırıklığını tekrara aynen yaşarız. O aktörler nedir: 1Kesinlikle Türkiye Futbol Federasyonu’nun, Türkiye’de futbolun tek elden futbolcu yetiştirme sistemini baştan başa yeniden organize etmesi gerekiyor. Eğer bu organizasyonu gerçekleştirirsek olumlu bir adım olur. 2Kulüpler yasasının çıkarılması gerekiyor ki, kulüpler artık şeffaf ve daha doğru düzgün futbol ekonomisine yakışır bir şekilde yönetilebilsin. Bu iki adımı atmadan Türk Milli Takımı’nın başına hangi teknik direktörü getirirseniz getirin sonuç aynı olacaktır. “Ne olursa olsun teknik adam Türk olsun’’ ya da “yabancı teknik direktör daha iyi’’ gibi söylemler bana sadece teferruat gibi geliyor.

        “Türk olsun milli takımı motive etsin’’ iyi de yabancı hocalar Türk kulüpleri çalıştırırken motive edemiyorlar mı? Eğer futbol bir savaşsa motivasyon savaşın sadece çok küçük bir anıdır, aslolan stratejidir. Ve bence Abdullah Avcı milli takımın teknik direktörlüğünü başarabilecek bir hocadır ama Abdullah Hoca tek başına yel değirmenleriyle savaşamaz. Onun için az önce bahsetttiğim iki maddelik etkenlerin devreye girmesi gerekir. Ekipten daha öte bu bir sistem işi. Almanya’da 2000’li yılların başında bir entegrasyon dönemi açıldı, bu entegrasyon döneminde artık Türk futbolcuların, Polonyalı futbolcuların da milli takım forması giyebilmelerinin önü açıldı. Yepyeni bir program devreye sokuldu.

        Tüm ülkede tek bir program halinde futbolcu yetiştirme sistemi ele alındı. Bizim de yapmamız gereken bu, bir bunu yapacağız bir de kulüpler yasasını çıkarıp kulüpleri şeffaf hale getireceğiz. Bunları yaparsak gerisi kolaylıkla gelir. Abdullah Avcı’ya bu iki şansı vermek zorundayız. Eğer bu şansları vermezsek iki sene sonra Abdullah Avcı gider bir başka isim yeniden gelir.

        Diğer Yazılar