Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MECLİS, yıllardır kadına yönelik şiddetin önlenmesi için istenen radikal düzenlemeleri kabul etti. Kadına şiddeti önleme tasarısıyla sadece dayak yiyenler değil, “kocası tarafından maaşına el konan”, “ekonomik şiddet”e maruz kalan kadınlar da koruma altına alındı. “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası”yla, şiddet ve tehdit mağduru olan kadınlara “yeni bir kimlikle başka şehirde yaşama” şansı sunuluyor. Bununla birlikte, şiddete son vermek için dayak atan ya da tehdit eden kocaya ise “elektronik kelepçe”, “evden uzaklaştırma” ve “hapis” gibi cezalar öngörülüyor. Kadına şiddet konusunda yasaların yetersiz kaldığını, zihniyet değişikliğinin şart olduğunu söyleyenlerin yanında bu değişikliği olumlu bir adım olarak niteleyenler de var. Yeni yasa yeterli mi, kadını koruyacak mı? Türkiye’de kadın hareketinin önde gelen isimlerine sorduk, işte farklı görüşler...

        ‘Yeni yasa olumlu, kadını ilk adımda koruyor’

        İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Av. Nazan MOROĞLU:

        YENİ yasanın belki en önemli yanı daha 1. maddesinde taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere atıfta bulunulmasıdır.

        Yeni yasa yapılırken tabii ki birtakım önerilerimiz oldu, bir kısmı dikkate alınmadı ancak şiddet uygulanan kadını ilk adımda koruyucu niteliği açısından olumlu. Bu anlamda koruyucu yükümler taşıyor.

        Uzun vadede, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemine, okul öncesinden itibaren farkındalık yaratacak derslerin okutulmasına dair vereceği destek çok önemli. Bu yasanın bir diğer yararı da bu olacak. Üçüncüsü, koruma kararı verilen mağdur hakkında geçici de olsa mali destek verilmesi ve bunun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden hemen yapılmasını öngörmesi açısından da olumlu.

        Ama tabii, yasaların yazılması kadar amaca uygun uygulanması da büyük önem taşıyor.

        Avukat Cengiz HORTOĞLU:

        ‘Kadına şiddete karşı atılmış en önemli adım‘

        BUGÜNE kadar kadına karşı şiddet konusunda atılmış en önemli adım bu. Kadınların ekonomik bağımsızlık açısından ciddi sorunları var. Devlet bu konuda kadına destek verecek. Nafaka alamadığında, devlet kadına nafaka verecek. Pratikte yaşadığımız en önemli sorun hızlılıktı. Bu yasa hızlılığı getiriyor. Acil durumlarda kolluk amirleri de koruma ve tedbir kararı çıkartabilecek, mahkemeyi beklemeye gerek kalmayacak. Kadının kalacak yeri olmadığında yardım edilecek. En önemlisi, öfke kontrolü geliyor. Şiddet uygulayan erkek tedavi edilecek ve şiddet uygulamayacak hale getirilecek. Hapis cezası getiriyor, ki bu da hemen uygulanabilecek. Uzaklaştırma kararı çıkmasına rağmen kadını rahatsız etmeye devam eden erkek hapse atılacak. 24 saat hizmet verecek bir kriz merkezi olacak. Kadınlara meslek edindirme kursları gelecek. İcra işleriyle devlet ilgilenecek, kadın oradan oraya gitmek zorunda kalmayacak. Pratikteki birçok sorunumuzu çözeceğine eminim.

        ‘Bu yasanın işe yaraması zor görünüyor yazık oldu’

        KAMER (Kadın Merkezi) Vakfı Başkanı Nebahat AKKOÇ:

        KADINA yönelik şiddetin sona ermesi, toplumsal cinsiyet rolleri ve bu rollerin sonucunda yaşanan şiddet ve ayrımcılığın fark edilmesi, değiştirilmeye çalışılmasıyla mümkündür. Bunun başarılması, tam bir zihniyet değişikliği sayılacaktır. Ancak söz konusu yasa, zihniyet değişikliği açısından herhangi bir ilerleme kaydedememiştir. Bizim dilimiz değiştirilmiştir, yetersiz kalmaktadır.

        Hiçbir işe yaramayacağını söyleyemem, bir iyileşme sağlayacaktır. Uygulamada neler olacağını göreceğiz. Zihniyet değişikliği sağlanmadıkça çıkarılan yasalar da işe yaramaz. Daha iyi olabilirdi, yazık oldu, çünkü çok çaba harcadık. Çok kötümser değilim ama yetmeyecek. TCK’da dili iyi olmasa da bir yasa çıkardık ama engelli kadın tecavüze uğradığında “Niye bağırmadı?” denilerek hiçbir işlem yapılmadı. Yani yasalar var ama zihniyet aynı.

        ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Araştırmacı-Yazar Prof. Dr. Yıldız ECEVİT:

        ‘Yasal düzenlemeler yetmiyor hatta bazen ters tepiyor‘

        Yasal düzenlemelerin çok temel bir taş olduğunu biliyorum, onlarsız olmaz. Ama yasalara rağmen kadınların sorunlarının çözülmediğini de görüyoruz. Ayrıca ters teptiği durumlar da olabiliyor. TCK'da cezalarda değişiklik yapıldıktan sonra kadın intiharlarında bir artış söz konusu. Aile kararıyla daha önceden ölüme mahkûm edilen kadınların, aile üyeleri ceza almasın diye kendilerini öldürmeleri, intihar etmeleri söylendi; bunlar çok yaşandı. Yani yasal düzenlemelerin yan etkileri, ters tepkileri de olabiliyor. Bütün bunlardan daha önemli hatta en önemli olan şey, kadını değersizleştiren tutumun, kadına bakışın değiştirilmesi lazım. Hem de öyle bir değişecek ki sadece şiddetle ilgili sorunlar çözülmeyecek, başka alanlardaki sorunlar da çözülecek. Hepimiz çok can yakıcı bir sorun olduğu için şiddete konsantre olduk ama kadının çalışma hayatındaki azlığı, işgücüne katılmadaki geriliği, bir dolu sorun gözden kaçıyor. Yasalar temelde gerekli, kadın örgütleri de ellerinden geleni yapmaya çalıştı ama yetmiyor.

        Diğer Yazılar