Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Televizyonlardaki evlilik, çöpçatanlık programlarıyla günlük hayatımızdaki yerini daha da sağlamlaştıran bir söz var..

        Elektrik almak..”

        Programda eş arayan bir kişinin, karşısına gelen taliplisini reddettiğinde, ‘neden’ sorusuna verdiği bir cevap: ‘Elektrik alamadım’..

        Elektrik alınmadığı zaman başımıza ne geleceğini 31 Mart Salı günü yaşadık.

        Bazılarına hayat zindan oldu.. O gün bunalıma girenler, stres yaşayanlar, paniğe kapılanlar bile olmuş.

        Olurlar, çünkü hayatlarını şarja bağlamışlar..

        Çünkü elektrik sadece elektrik değil.

        Elektrik; internet demek, aydınlık, yemek pişirmek, su, televizyon, bilgisayar, üretim, telefonla konuşmak, ulaşım demek..

        Saysam bu sayfa dolar.

        KEHRİBARIN GÜCÜ

        Peki nedir bu elektrik?

        Eski Yunanlılar, kehribarın bir kürk parçasına sürtülmesi sonucunda kuş tüyü gibi hafif cisimleri çekme özelliği kazandığını gözlemlemişlerdi.

        O dönemler Antik Yunanca’da ‘kehribar’ anlamına gelen elektron sözcüğü, Yeni Latince’de kehribar gücü anlamına gelen electrica kelimesi olarak kullanım alanı bulmuştu.

        1600’lerde William Gilbert tarafından kullanılan ve ‘kehribar gibi’ anlamına gelen electricus kelimesi, Sir Thomas Browne (1605-1682) adlı İngiliz yazar tarafından 1646 yılında yayımladığı “Pseudodoxia Epidemica” adlı eserinde ‘elektrik’ şeklinde ilk defa kullanıldı.

        1767’de Joseph Priestley, elektrik yüklerinin birbirlerini, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı çektiklerini buldu.

        19. yüzyılın başında Alessandro Volta, elektrik pilini icat etti.

        Davy, 1808’de elektrik akımı taşıyan iki kömür elektrotu birbirinden ayırarak bir ark oluşturmayı başardı. Ve böylece elektriğin ışık ya da ısı enerjisine dönüşebileceğini gösterdi.

        Elektriğin laboratuvar duvarlarını aşıp sanayideki ve günlük yaşamdaki yerini alması süreci 19. yüzyılın ikinci yarısında başladı.

        Zénobe-Théopline Gramme, elektrik enerjisinin havai hatlar aracılığıyla etkin bir biçimde iletilebileceğini gösterdi.

        Edison’un 1881’de ilk elektrik üretim merkeziyle dağıtım şebekesini New York’ta kurması, elektrik enerjisinin evlerde ve sanayide yaygın olarak kullanılmasının başlangıcı oldu.

        Elektriğin hayatımıza girmesi zor oldu, bundan sonra çıkmasının da zor olduğunu gördük.

        Beni eve kim götürecek

        Elektrik kesintisinin yaşandığı Salı günü yaşanan bir olay..

        Üzerinde para bulunmayan bir İzmirli boş olan Kent Kart’ını kredi kartıyla doldurmak istemiş. Ama nafile elektrik yok. ATM’den para çekememiş. Otobüsler Kent Kart’ı boş diye kendini almayınca isyan edip bağırmış:

        Param yok, bankadan para çekemiyorum, Kent Kart’ım boş.. Peki ben evime nasıl gideceğim..”

        31 Mart’ı yaşayanlar dua ediyor: Allah kimseyi elektriksiz bırakmasın..

        NE GÜZEL SÖYLEMİŞ

        Kağıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır.

        (S. FOBES)

        Diğer Yazılar