Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Galatasaray'ın son haftalardaki başarısız maçlardan sonra bu karşılaşmaya daha farklı, daha istekli çıkacağını düşünüyordum. Ancak Sarı-Kırmızılılar beni ısrarla şaşırtmaya devam ediyor. Karpaty Lviv çok becerikli bir takım değil ama Ali Sami Yen'de aldıkları 2-2'lik beraberlik onlara büyük güven vermiş. Kendi sahalarında gayet iyi kapandılar. Galatasaray'a gol dışında hiç pozisyon vermediler. Aydın'ın attığı gol de organize bir ataktan değil rakip savunmacının ayağının kayıp düşmesinden geldi. Varın gerisini siz düşünün. Ancak Galatasaray bu skoru bile korumayı başaramadı.

        Camiada herkes artık bir kan değişikliğine gidilmesini istiyor. Belki maç 1-0 bitseydi Galatasaray yaralarını saracak ileriki günlere umut taşıyacaktı. Sakatların takıma dönmesi ve yapılacak transferlerle Sarı-Kırmızılılar gelecek için bir nebze de olsa umutlanacaktı. Ama uzatmalarda yenilen o gol artık gözleri Adnan Polat'a çevirdi. Karar başkanın. Ya acil biçimde kan değişikliğine gidecek ya da teknik direktör Frank Rijkaard'ın arkasında durup sezon sonuna kadar onunla devam edecek. Tabii Galatasaray taraftarı buna sabreder mi bilemiyorum. Çünkü henüz sezonun başına olmasına rağmen tribünlerden yükselen protestoları görüyoruz.

        Bana göre Galatasaray'ın lige çıktığından beri yenemediği Eskişehir karşısında alacağı olası bir mağlubiyet sonrası Rijkaard'la yola devam etmeme ihtimali yüksek.

        Galatasaray takımı da sahada geçmiş dönemlerde gelen başarılara imza atacak birtakım hüviyetinden uzak. Ve tabii ki o kaliteden de uzak. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra oyuna Emre Çolak ve Aydın Yılmaz giriyor. Aydın belki golü attı ama iki futbolcu da zor günlerde sonradan girip oyunu G.Saray lehine çevirecek oyuncular değiller. Transferlerin geç kalması da Aslan'ı zor duruma sokuyor. Sarı-Kırmızılı oyuncular da birtakım değişikliklerin olmasını ister bir haldeler!

        Diğer Yazılar