Kirlenmeyen ne kaldı?
SON yıllarda, şike ve doping kavramları günlük yaşamın vazgeçilmez tartışması oldu.
Ünlü Rus raket Sharapova’nın doping itirafı herkesi şaşırttı. Dünyanın en çok kazanan sporcularından biri olan Maria Sharapova’nın, ilacı 10 yıldır kullandığını açıklaması bir hata mıydı? Bu maddenin yasaklar listesinde yer aldığını bilmemek olası mı?
Kortların üst düzey sporcularından biri olan Sharapova’nın antrenörü, doktoru ve menajeri yaşanılan rezaleti nasıl açıklayacak? İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor:
BİLEREK Mİ KULLANDILAR?
Milyon Dolarlar kazanan sporcu basit denilebilecek bir hata yapabilir mi? Üstelik 10 yıllık bir süreç sonunda, hiç mi akıllarına gelmedi yasaklı maddeler listesine bakmak? Dalga mı geçiyorlar?
Benim anladığım büyük paralar, sporcuları ve etrafındakileri yoldan çıkarıyor. Gözlerini karartıyor. Hırs aklın önüne geçiyor. Bile bile bu sonu hazırlıyorlar. Lisansı askıya alınan Rus tenisçinin açıklaması tam bir rol kapmadır. Yaptığını itiraf ederek, “masumiyet zırhına sığınmak” istiyor. Spor yaşamının bitmemesi için “son bir şans“ yakalamaya çalışıyor. Bu çabanın ne sonuç vereceğini göreceğiz.
Yalnız Rus tenisçi mi? Son günlerde atletizmde ortaya çıkan doping skandalları tüm dünyanın birinci sorunu ve gündemi olmayı sürdürüyor. Daha önce bisiklet ve haltercilerde sıkça gördük. Bu tip ilaçların alınmasının amacının, sporcuların performanslarını arttırmak olduğunu biliyoruz. Rakiplerine karşı bir adım öne geçme isteğiyle yapılan dopingler, artık günlük yaşamımızı da tehdit eder hale geldi. Bu tür ilaçların her yerde çok rahat satıldığı ve gençler arasında da yaygın kullanıldığını biliyoruz. Bu konu, ayrıca üzerinde durulması gereken ciddi bir sorundur.
SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR
Şimdi denilebilir ki, “Bu ilaçlar daha önceki yıllarda yasak kapsamında değildi. Yine serbest olsun.” İşte bu noktada bilim ortaya çıkıyor ve yeni bulgular keşfediliyor. Her geçen gün gelişen bilimin öngördüğü hatta saptadığı en önemli çalışma, yasaklı listesine giren ilaçların insan sağlığını tehdit ettiğidir. En basiti, kullananlarda kalp krizi riskinin çok yüksek olması ya da kalıcı hastalıkların ortaya çıkması gibi... Tüm bu olumsuzluklar bilindiği halde, öncelikle sporcuların sağlıklarını ve geleceklerini göz ardı etmelerinin temel nedeni daha çok para kazanma hırsıdır. Yaşamın her alanını etkisi altına alan paranın, birçok değeri yok ettiği gibi, sporu da kirletmesine nereye kadar göz yumacağız?
FIFA’NIN TEKNOLOJİYLE SINAVI
Gianni İnfantino koltuğa oturur oturmaz “Futbolda devrim” diyebileceğimiz açıklamalarda bulundu. FIFA Başkanı, öncelikle Dünya Kupası’nın 40 takımla oynanması gerektiğinin altını çizdi. Sonra da asıl üzerinde durulan, çok tartışılan ve hakemleri büyük sıkıntıya sokan çizgi hakemliği sorununu çözeceklerini söyledi.
SİSTEM SİL BAŞTAN
Günümüz futbolunu basketboldaki teknolojiyle bütünleştirme girişimi, sanırız önümüzdeki yıllarda kendini gösterecek. Topun çizgiyi geçip geçmediğine, hakemler anında ekranda izleyerek karar verecekler. Ya da kırmızı kart uygulamasının esnetilmesi gibi, oyuncu değiştirme sayısının 4-5 olma düşüncesi de futbolun bugüne dek olan kurallarını sil baştan değiştirecek. Teknoloji, günümüz futbolunu geleceğe nasıl taşıyacak? Bekleyip, görelim. Yeşil zeminde yaşanılacak yeni uygulamalar şimdiden tartışma yarattı diyebiliriz. Sistem değişikliği, kalite ve heyecanı arttırırsa, kazanan hiç şüphesiz bu devrimin mimarları ve futbol olacak.
