Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        28 Şubat 2016’da sahiplerini bulacak 88. Akademi Ödülleri öncesi, her zaman olduğu gibi ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalının iddialı isimleri yılın ilk dokuz ayında görücüye çıktı. Ama son düzlükte “Düzenbaz”dakine benzer bir yükseliş beklenen Jennifer Lawrence, David O. Russell faktörüyle bir adım önde gözüküyor. Onunla rekabete girenler ise öncelikle Cate Blanchett, Saoirse Ronan, Brie Larson, Carey Mulligan, Julianne Moore ve Lily Tomlin.

        Bu sene Oscar yarışında ‘kadın filmleri’nin bir ağırlığı var. Bu da ister istemez baskın kadın performanslarının üzerine gidilen bu kategoriyi daha çekişme ve doyurucu hale getiriyor. İngiltere’de feminist harekete katılan isyancılardan Amerika tarihinin güçlü kadınlarına, ayakta durma çabasındaki anneler/büyükannelerden detaylı plan yapan televizyonculara kadar birçok farklı kimlik gördük. Açıkçası bunlar arasında da fazlaca oyuncu iddialı geliyor.

        AKADEMİ’NİN AŞİNA OLDUĞU İSİMLER ÇOKTAN YARIŞA GİRDİ

        Star belirleyici bir kategori olarak görülebilecek ‘En İyi Kadın Oyuncu’, genelde saygı duyulan ama güzel de olan bir oyuncuya zafer getirir. Bu sebeple de iyi bir performans sergilemek, yüzünü öne çıkarmaktan daha değerli hale gelebilir. 25-45 yaş aralığının önem arz ettiğini düşünürsek bu sene de bildiğimiz isimlerin arasında bir yarıştan söz edebiliriz.

        Makyajla fiziksel dönüşüm geçirmek, tarihi bir karakteri canlandırmak, abartılı performansı unutmamak ve hastalıklı tiplemelere can vermek önemli kıstaslar... 2016 Oscar Ödülleri için Jennifer Lawrence, Cate Blanchett, Julianne Moore, Meryl Streep, Sandra Bullock, Marion Cotillard gibi alışkanlık yaratan isimler yarışa çok erken girdi. Açıkçası bunlar arasına sızması düşünülebilecek genç yıldızlar ve zamanı geçmiş deneyimli oyuncularla nasıl bir mücadeleye girilecek? Şu anda heyecanla beklenen o…

        BLANCHETT, LAWRENCE’I DEVİREBİLECEK Mİ?

        Bana kalırsa Fox 2000’in “Joy”unda (2015) fragmanda da gözüktüğü kadarıyla çok katmanlı bir performans çıkaran, Akademi’nin sevdiği bir irade, bir ayakları üzerinde durma öyküsüne de malzeme olan Lawrence ikinci Oscar’ına çok yakın. Yardımcı dalda öne çıktığında (bkz. “Düzenbaz”) dahi iddialı bir konuma gelebilen oyuncu, dört ödüllü Katharine Hepburn, üç ödüllü Meryl Streep kadar seviliyor. David O. Russell ise oyuncu dallarında her zaman bir zafer çıkarıyor. Üstüne üstlük bu sene bu konuda tek iddialı olduğu kategori bu. ‘25 yaşında gelen iki Oscar’ rekoru Lawrence’a yakışır.

        Cate Blanchett ise Weinstein’in pazarladığı “Carol” ile onun hemen yamacında. Cannes’da etkisini hissettiren oyuncu, antipatik de gelebilecek bir performans sergiliyor. Lezbiyen eğilimlerini belli eden asil bir kadına can verirken iyi oynuyor. Ama ses tonu ve ince mimikleriyle tepki çekebilir. Açıkçası Cannes’da ödül almamak bir avantaj. Oyuncu “Göklerin Hakimi” (“The Aviator”, 2004) (yardımcı kadın) ve “Mavi Yasemin”den (“Blue Jasmine”, 2013) (kadın) sonra üçüncü Oscar ödülünü kovalıyor. Yine beğenilen ama hayran bırakmayan “Truth”taki televizyon yapımcısı tipi de onun için ikinci seçenek.

        Şu aşamada Brie Larson’ı da işin içine dahil edenler var. Ama genel anlamda yarış bu ikili arasında gözükse de Lawrence Aralık vizyonunda, son düzlükte ipi eline alır gibi. Yakın zamanda böylesi ivmeler belirleyici olabiliyor. Eylül öncesindeki festival çıkışlarına ekleme yapan tek isim bir anda sürpriz yapabiliyor. Bu yıl ‘En İyi Kadın Oyuncu’da bu durumu görebiliriz.

        MOORE, STREEP, BULLOCK VE COTILLARD NE YAPAR?

        Diğer sevilen oyunculardan geçen yılın galibi Julianne Moore, “Aşka Özgürlük”teki (“Freeheld”) lezbiyen polis Laurel Hester’ı canlandırıyor. Gerçek hikayeden esinlenen karakterin sevgilisine emeklilik geliri kalması için verilen mücadele söz konusu... Açıkçası bu tipleme, “Unutma Beni”deki (“Still Alice”, 2014) gibi ölümcül hastalığa yakalanmış. Kanser, bir fiziksel dönüşüm de getiriyor bu sefer. Moore tanınmaz hale geliyor. Bence adaylık şaşırtmaz. Hatta Akademi’nin kucaklayacağı bir performans var.

        Marion Cotillard “İki Gün ve Bir Gece” (“Deux Jours, Une Nuit”, 2014) ile son dakika sürprizi yaptıktan sonra “Macbeth”le (2015) de azımsanmamalı. Ama Weinstein, filmi Aralık’a planlamasına karşın “Carol”daki Blanchett’e yüklendi, yükleniyor. Öte yandan “Sıradışı Anne”de (“Ricki and the Flash”, 2015) bitkin gözüken Meryl Streep’e şans verenler de var. Ama deneyimli isim, film vizyona girdikten sonra olumsuz tepkiler aldı, Razzie’ye daha yakın bana kalırsa. Sandra Bullock ise “Our Brand is Crisis”daki sarışın strateji uzmanı tiplemesiyle Akademi’ye göz kırptı. Fena bir performans sergilemiyor. Esasen vizyondaki tepkileri bekliyor.

        GENÇ OYUNCULARA DİKKAT!

        Ama bu sene sanki çıkış yapacak gençlerin senesi gibi. Lawrence ve Blanchett bunlardan çekebilir… Daha önce Akademi’nin ciddiye almadığı veya değerlendirme şansı bulamadığı oyuncular gayet iddialı… Sundance’de beklenmedik bir çıkış yapan “Brooklyn”in (2015) göçmen kadın hikayesinin altında Saoirse Ronan’ın imzası var. 1950’lerde İrlanda’dan ABD’ye göç eden bir tiplemenin ayakları üzerinde durma çabası, adaplı bir makyajla büyülüyor. Filme damga vuran Ronan, aday gösterilirse bu dalda adaylığa uzanan en genç sekizinci isim olacak.

        Filmin Oscar’ın gediklisi haline gelen Fox Searchlight’ın pazarlaması bir gösterge… Focus’un “Direne Direne!”si (“Suffragette”), “Danimarkalı Kız” (“The Danish Girl”, 2015) varken öne çıkamayabilir. Ama daha önce Akademi’nin kale almadığı Carey Mulligan, artık 30 yaşına geldi. Burada makyaj hileleriyle net bir fiziksel dönüşümle karşımıza çıkıyor. Gerçek hikayeden destek alan destek alan mücadeleci kimlik, tam Akademi’nin ağzına layık. Ama daha önce itici gelen oyuncu, bu geleneği bozamayabilir.

        Bu ikilinin yanı sıra Toronto’da Seyirci Ödülü alan “Gizli Dünya”dan (“Room”, 2015) Brie Larson da yavaş yavaş yükselen bir isim. “Short Term 12”deki (2013) başarılı performansıyla bu dalda ismi geçmişti. Bu sene Jacob Tremblay’nin biraz arkasında kalması onu yaralayacaktır. Ama tedirgin eden göz hareketleri, tavizsizliği ve direnciyle burada gayet iyi bir performansa imza atıyor. Bana kalırsa zafer söz konusu olursa aşırı ‘Akademi canlısı’ bir portre değil bu.

        Öte yandan Focus’un Alicia Vikander’ı yardımcı kategoride pazarlayacağını açıklaması, onun “Danimarkalı Kız” performansını o dalda iddialı hale getirdi. Sürpriz ise “The Diary of a Teenage Girl”de cinsel uyanışı yansıtan cesur performansın sahibi, yeni çıkış yapan 92’li Bel Powley olabilir.

        YAŞLI OYUNCU KONTENJANINDA TOMLIN ÖNDE

        Aslında araya her zamanki gibi zamanı gelen bir oyuncu da sızabilir. Bu konuda Lily Tomlin ve Charlotte Rampling en iddialı iki isim. “Grandma”daki Tomlin, 39’lu, filmde doğaçlama sahnelerden beslenen rahat ve baskın bir performans sergiliyor. Epizodik anlatıya rağmen her şey onun üzerine kurulu. Sanki Sony Pictures Classics Paul Weitz’tan bunu istemiş gibi. Tomlin, aday olursa bu kategoride adaylık alan en yaşlı beşinci oyuncu unvanını ele geçirecek.

        Rampling’e kimsenin itirazı olamaz. “45 Yıl”da (“45 Years”) da akıllara durgunluk veren bir performans var. Ama filmin tanıtım/pazarlama gücü yüksek değil. Kasım vizyonundan bir şeyler bekleniyor. Bunlara “The Lady in the Van” ile Maggie Smith, “I’ll See You in My Dreams” ile Blythe Danner, “Altınlı Kadın” (“The Woman in Gold”, 2015) ile Helen Mirren eklenebilir.

        SÜRPRİZ GELİRSE THERON’DAN GELİR

        Sürpriz adayı “Mad Max: Fury Road” ile fiziksel dönüşümün dibine vuran Charlize Theron… Filmde kendi olmaktan çıkan oyuncunun sürpriz bir adaylık çıkartması şaşırtmaz. Aksine Akademi’nin kurallarını harekete geçirir. Transseksüel Kitana Kiki Rodriguez’in “Tangerine” ile bu dalda Oscar promosyonuna sokulacağının açıklanması ise ilginç bir detay. Bu aydan sonra Nicole Kidman’ın “Gizemli Gerçek”te (“Secret in Their Eyes”, 2015) yapabileceği çıkış merakla beklenirken, bir başka sürpriz hedefi koyan isim tecrübeli Brezilyalı oyuncu Regina Casé (“Annemle Geçen Yaz”)…

        İlk dokuz ayda performans olarak Blanchett biraz önde. Ama Mulligan, Ronan ve Larson’ı da görmezden gelmemek lazım. Julianne Moore Amerikalı eleştirmenlerin fazla görmediği filmlerde rol aldı, o yüzden çıkış yapabilir. Bana kalırsa sonucu David O. Russell ve onun Lawrence için yazdığı kaderi farklı dönemlere yayılan karakter ‘Joy’ tayin edecek.

        Kerem Akça’ya göre 88. Oscar Ödülleri’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ yarışının tablosu:

        1-Jennifer Lawrence (Joy)

        2-Cate Blanchett (Carol)

        3-Saoirse Ronan (Brooklyn)

        4-Brie Larson (Gizli Dünya)

        5-Julianne Moore (Aşka Özgürlük)

        6-Carey Mulligan (Direne Direne!) (esas rekabetçi)

        7-Lily Tomlin (Grandma) (esas rekabetçi)

        8-Charlize Theron (Mad Max: Fury Road) (karanlık at)

        9-Charlotte Rampling (45 Yıl) (karanlık at)

        10-Sandra Bullock (Our Brand is Crisis) (uzak ihtimal)

        11-Maggie Smith (The Lady in the Van) (uzak ihtimal)

        12-Cate Blanchett (Truth) (uzak ihtimal)

        13-Meryl Streep (Sıradışı Anne) (uzak ihtimal)

        14-Marion Cotillard (Macbeth) (uzak ihtimal)

        15-Emily Blunt (Sicario) (uzak ihtimal)

        Kerem Akça’nın 88. Oscar Ödülleri sürecinde yazdığı yazılar için tıklayın:

        Diğer Yazılar