Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        4 MART FİLMLERİ

        Günümüz Hollywood’unun en özgün komedi oyuncularından Will Ferrell, bu kez ‘babaların çekişmesi’ konusuna malzeme oluyor. Ama onun ne “Anchorman”, ne de “Talladega Geceleri”ndeki gibi kalıcı, kahkaha krizine sokan tür filmlerinden biriyle yüzleşiyoruz. Aksine “Babalar Savaşıyor”, oyuncularından senaryosuna ‘tonu tutmamış’ bir mizahla bizi sinema salonundan uğurluyor. Ferrell hayranlarını tatmin etmeyecek bir film.

        Will Ferrell-Mark Wahlberg ikilisini 2012’de, polisiye-komedi “Yedek Polisler”de (“The Other Guys”) görüp kahkaha krizine girmiştik. “Babalar Savaşıyor” (“Daddy’s Home”, 2016), o damardan yola çıkıyor. Çakma baba ile gerçek babanın mücadelesini, çocuklarla kurulan diyaloglardan beslenerek inceliyor. Ama buradaki kadroda tepeden tırnağa bir uyum sorunu olduğu kesin.

        SAF TUVALET MİZAHININ NE İŞİ VAR BURADA?

        Öncelikle senaryolarıyla “Salak ile Avanak Geri Dönüyor”u (“Dumb and Dumber To”, 2014) bile ayağa kaldıran Sean Anders-John Morris ikilisi, bu filmde aranan mizah anlayışını ayağa kaldıramıyor. Adam McKay’in Ferrell’dan ve onun ‘çekişme mizahı’na yatkınlığından, donuk yüz ifadesinden bolca faydalandığını biliyoruz. “Anchorman” (2004), “Talladega Geceleri: Ricky Bobby Hikayesi” (“Talladega Nights: The Ballad of Ricky Bobby”, 2006), “Yedek Polisler” en önemli örnekler.

        Ama buradaki zıt kutuplar komedisindeki ekip değişikliği, güldürmek için ipin ucunu kaçıran “Old School” (2003) gibi koca bir boşluk getiriyor. Saturday Night Live’la parlayan Ferrell, 90’larda çıkış yapan Ben Stiller, Owen Wilson, Luke Wilson, Steve Carell, Vince Vaughn ve Jack Black’le beraber ‘Frat Pack’ üyesi olarak anılıyor çoğu zaman. Bu isimlerin bir arada bulunduğu komedi filmlerini, böyle bir sınıflandırmaya sokanlar var. Hatta Ferrell, bu grubun en önde gelen bir-iki isminden.

        Fakat kendisi yanlış yönetmenin eline geçtiğinde anlamsız mizah eylemleriyle orijinalliğini yitirebiliyor. ‘Aile komedisi parodisi’ hedefiyle yola çıkan “Babalar Savaşıyor” bu konuda örnek gösterilebilecek bir iş. Ne eve giren baba, ne onun rakibi, ne çocuklar, ne de sözlü göndermeler ‘rekabet komedisi’ni besliyor.

        ADAM MCKAY ARANIYOR

        Aksine “Büyük Açık”a (“The Big Short”, 2015) kaçan, Oscar peşine düşüp ‘yarım bir başarı’ya imza atabilen Adam McKay aranıyor. Daha ziyade dizi piyasasına yazdığı senaryolarla bilinen Brian Burns’ün fikri ve ortak senaristliği projeyi farklı bir boyuta götürmüş. 2000’lerin Farrelly Kardeşler’i olarak anılabilecek Sean Anders-John Morris ikilisi; “Bu Kız Beni Aşar” (“She’s Out of My League”, 2010), “Babasının Oğlu” (“That’s My Boy”, 2014) gibi başarılı, “Jakuzi Ekspres” (“Hot Tub Time Machine”, 2010) gibi en azından güldüren işlerine kayamıyor. “Patrondan Kurtulma Sanatı 2”deki (“Horrible Bosses 2”, 2014) uyumsuzluğu hatırlatıyor.

        Törpülenmiş tuvalet komedisine bel bağlamak, ‘poker surat komedisi’nden beslenip tuhaf mimikleriyle prim yapan, yeri geldiğinde yanlış anlaşılmalar ve fırça atmalarla da bunu besleyen uçarı Ferrell’a olmamış hiç. Yakışıklı baba ile kiralık baba çekişmesi, konulan isimden itibaren bitkin duruyor. McKay’ın ‘bel altı espriler’ ile ‘durum komedisi’ arasındaki dengeyi kurma becerisi yok. Orijinal bir ‘kaba komedi’ kimliği yaratan Ferrell’ın ortak senaristlik yapmaması da filmin sonunu hazırlamış. Sadece Thomas Haden Church zaman zaman eğlenceli…

        Seviye olarak Eddie Murphy’nin “Afacanlar Yuvada”sından (“Daddy Day Care”, 2003), Steve Martin’in “Sürüsüne Bereket”inden (“Cheaper by the Dozen”, 2003) farkı kalmıyor “Babalar Savaşıyor”un. Ferrell, ne Sacha Baron Cohen (“Talladega Geceleri”), ne Jon Heder (“Zafer Patenleri / Blades of Glory”), ne John C. Reilly (“Üvey Kardeşler / Step Brothers”), ne de Kevin Hart (“Sert Ol / Get Hard”) ile girdiği sınır tanımayan çekişmelerden birinin içinde buluyor kendini. “Kampanya”da (“The Campaign”, 2012) Zach Galifianakis ile yüzleştiği ‘seçim komedisi’nin olmamışlığı burada da var. Hollywood’un muhafazakar damarını tatmin eden aile komedisi formülünü ti’ye alma çabası da tutmuyor böylelikle…

        FİLMİN NOTU: 3.7

        Künye:

        Babalar Savaşıyor (Daddy’s Home)

        Yönetmen: John Morris

        Oyuncular: Will Ferrell, Mark Wahlberg, Linda Cardellini, Thomas Haden Church, Bobby Cannavale

        Süre: 103 dk.

        Yapım yılı: 2016

        ‘ALİ KUNDİLLİ’DE BİR DEĞİŞİKLİK YOK

        “Ali Kundilli”nin geçen sene tutmasıyla alelacele üretilen ikinci bölümü, yönetmenlik koltuğundaki Faruk Aksoy’un katkısıyla kurnaz bir yapımcı bakışından medet umuyor. “Ali Kundilli 2”, ‘uzun metrajlı Vine videosu’ kıvamındaki ilkinin seviyesini yukarı çekemiyor. ‘Trash (çöp) ve itici komedi ürünü’ olarak güldürmeden, üçüncüye alan açacak tuhaf final hamleleriyle tatmin etmeye çalışıyor.

        ‘Recep İvedik’ sonrası artan ‘tek bireyli kaba komedi’ formülüne yeni eklenenlerden biri geçen yıl “Ali Kundilli” (2015) olmuştu. Vine fenomeni Cem Gelinoğlu’nun yarattığı karakterin ilk macerası aşağı yukarı 500 bin kişiye ulaştı. İkinci filmde Bülent İşbilen’in yerine Faruk Aksoy yönetmenlik koltuğuna oturuyor. Elbette “Fetih 1453” (2012) gibi bir emek, bir zeka göremiyoruz.

        SADECE BABY SHOWER SAHNESİ EĞLENCELİ

        “Yeşil Işık” (2002) “Çılgın Dersane” (2007), “Çılgın Dersane: Kampta” (2008) gibi yerlerde sürünen işlerin ‘yapımcı kafası’ devreye giriyor. “Ali Kundilli 2”, ilk filmin başlattığı ‘çöp (trash) komedi’ anlayışına abone olma peşinde... Baştan sona Vine videosu gibi duran eserin 2.35:1 formatına zorla transfer edildiğini belli etmesi, bu diyarlardaki popüler sinemanın trajikomik bir dışavurumu gibi.

        Bülent Özer’in sinematografiye sıfır katkı vermesi, kurgunun yorgunluğu yansıtması, oyuncuların itici durması derken süreç ‘bir-iki sahneyi YouTube’da izlesek yeterdi’ye kadar geliyor. Özellikle fragmanda da gördüğümüz Baby Shower sekansı bu konuda örnek verilebilir. Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz, Alper Kul gibi olamayacak Gelinoğlu. Bunu burada da kanıtlıyor. Bir renk tercihinin bile lükse dönüştüğü yüzeysel görsel yapı ve zoraki kurulmuş dramatik yapının arasında kendine çok güvenerek ‘boş işler müdürü’ne dönüşüyor. Hamilelik meselesi ise ‘geniş kitleler’in aradığı tutucu mesajları yansıtmaya yarıyor.

        FİLMİN NOTU: 1.8

        Künye:

        Ali Kundilli 2

        Yönetmen: Faruk Aksoy

        Oyuncular: Cem Gelinoğlu, Zeynep Aktuğ, Ezgi Tombul, Sami Aksu, Hakan Bilgin

        Süre: 98 dk.

        Yapım yılı: 2016

        KEREM AKÇA’NIN VİZYON FİLMLERİ İÇİN YILDIZ TABLOSU

        Aşkın Seçimi (The Choice): 3.5

        Aşk ve Gurur + Zombiler (Pride and Prejudice and Zombies): 5

        Baskın: Karabasan: 7.7

        Bizans Oyunları: Geym of Bizans: 3

        Buz ve Gökyüzü (La Glace et Le Ciel): 4.5

        Büyük Açık (The Big Short): 4.5

        Dedemin Fişi: 3

        Carol: 7.5

        Creed: Efsanenin Doğuşu (Creed): 5.4

        Çılgın İhtiyar (Dirty Grandpa): 5.5

        Danimarkalı Kız (The Danish Girl): 6.6

        Deadpool: 6.1

        Dedemin Fişi: 3

        Delibal: 3

        Denizin Ortasında (In The Heart of the Sea): 5.8

        Diren! (Suffragette): 3.5

        Diriliş (The Revenant): 6.2

        Dünyanın En Güzel Kokusu: 0.9

        Gençlik (Youth): 3.8

        Gizli Dünya (Room): 5.8

        Hep Yek: 4.1

        Her Şey Aşktan: 4.5

        Hesaplaşma (Misconduct): 4.3

        Hes@pta Aşk: 5.2

        İftarlık Gazoz: 5.5

        İyi Bir Dinozor (The Good Dinosaur): 3

        Joy: 6.5

        Kardeşim Benim: 4.4

        Kocan Kadar Konuş: Diriliş: 4.6

        Köstebekgiller 2: Gölge’nin Tılsımı: 3.2

        Kötü Kedi Şerafettin: 7

        Mısır Tanrıları (Gods of Egypt): 4.5

        Point Break: 5.3

        Saul’un Oğlu (Saul Fia): 6.7

        Senarist: 1.9

        Sessiz Çığlık (Louder Than Bombs): 7.2

        Spotlight: 2.5

        Star Wars: Güç Uyanıyor (Star Wars: The Force Awakens): 3.6

        Steve Jobs: 5.5

        Şevkat Yerimdar 2: Burada Sakat Çok: 3

        The Club (El Club): 7.8

        The Hateful Eight: 6.5

        The Lobster: 6.5

        Yalan Labirenti (Im Labyrinth des Schweigens): 3.1

        Zor Saatler (The Finest Hours): 2.6

        Not: Yıldızlar, 10 üzerinden verilmektedir.

        Diğer Yazılar