Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sinema tarihindeki yaşanmış hikayelere, gerçek olaylara bakınca şarkıcıların ve müzik gruplarının hayatları da bir ağırlık oluşturur. Elbette önemli olan bunları doğru bir üslupla anlatmaktır. İşte Clint Eastwood’dan Milos Forman’a uzanan müzisyen biyografisi filmi denemelerinin en iyileri.

        1-Beni Orada Arama (I’m Not There.) (2007): Bob Dylan’ın hayatını altı farklı karakter/oyuncu yoluyla anlatan, epizodik ve devrimci bir biyografik film. Elbette Todd Haynes’in çılgın zekasıyla Blanchett, Whishaw, Bale, Ledger, Franklin ve Gere’den aldıkları olağanüstü!

        2-The Chronicle of Anna Magdalena Bach (Chronik Der Anna Magdalena Bach) (1968): Piyano senfonileri ve plan sekanslardan oluşan, deneysel ve Brechtiyen bir biyografi. Jean-Marie Straub ile Danièle Huillet, Bach’ın hayatına eşinin gözünden bakarken ‘saf sinema doyumu’na ulaşmışlardı.

        3-Trompetli Adam (Young Man with a Horn) (1950): Çocuk yaşta yeteneğini gösteren caz trompetçisi Bix Beiderbecke’in öyküsü... Dorothy Baker’ın romanından uyarlanan Michael Curtiz imzalı eser, “Caz Muganisi”-“Casablanca” arası bir biyografi. Kirk Douglas’ın performansı unutulmadı.

        4-Şöhret Yolunda (Bound for Glory) (1976): İki Oscar’lı bir film… Folk şarkıcısı Woody Guthrie’nin (David Carradine) yaşamı, sinemaya asi bir ruh kazandırmıştı. Büyük Buhran döneminin göbeğinde batıdan doğuya yapılan minimal yolculuk, müzikle ayakta durma çabası vurucudur.

        5-Mahler (1974): Gustav Mahler’in olabilecek en olağandışı biyografisi… Ken Russell’ın uçarı dünyasına yakışan bir çalışma… Çocukluktan dini tercihlere kadar, adeta imgelerden oluşan klasik müzik resitali seyirciyi huzursuz ve mutlu etmiştir. Robert Powell da müthiştir.

        6-Shine (1996): Ruhsal dünyasında iniş çıkışlar yaşayan piyanist David Helfgott’un öyküsü, bu psikolojiyi anlatma, hissettirme becerisiyle akıllarda. Geoffrey Rush’ın Oscar’a uzanan performansı ve Scott Hicks’in incelikli rejisi, Avustralyalı karakteri hakkıyla yansıtmıştı.

        7-Aşk ve Merhamet (Love & Mercy) (2014): The Beach Boys’un kurucularından Brian Wilson’ın biyografisi, 60’lar ile 80’ler arasında gidip geliyor. Paranoid şizofreni teşhisi konulan şarkıcının kimlik bunalıma bakıyor. Ünlü karakterin yaşamından kesitleri iki oyuncuyla (John Cusack, Paul Dano) resmetmek akıllıca.

        8-Sen Şarkılarını Söyle (Inside Llewyn Davis) (2013): Coenler’den çıkan bir kaybeden öyküsü… Folk şarkıcısı Llewyn Davis’in 1960’larda Bob Dylan’a teğet geçen yolculuğu, ince detaylarla örülmüştü. Bruno Delbonnel’in kadife gibi sinematografisi ise mest etti.

        9-Amadeus (1984): Peter Shaffer’in oyunundan Milos Forman’ın sinemalaştırdığı Oscar’lı eser, geleneksel biyografi kalıplarından uzak durur. Sahne-hayat ilişkisinin üzerine giden bir Mozart gözlemidir. Klasik müzikle iş bitirme konusunda da incelikli bir iştir.

        10-Hayatımın Şarkısı (Beyond the Sea) (2004): Bobby Darin’i sadece sahne hayatıyla değil kurmaca olaylarla da yansıtan bol müzikli ve performanslı bir yapıt. Kevin Spacey başarılı oyunculuğu bir yana rejiye getirdiği enerjiyle de bu projeyi düzlüğe çıkarmıştı.

        11-Bird (1988): Bebop’un öncüsü, ünlü caz saksofoncusu Charlie Parker’ın yaşamının son dilimine odaklanan, 161 dakikalık bir biyografi. Clint Eastwood’a Altın Küre ve Forest Whitaker’a Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu ödülü getirmişti. Özellikle final sahnesi halen akıllarda!

        12-Ray (2004): Sadece Taylor Hackford’ın hikaye kurgusuyla oynama becerisi ve Jamie Foxx’un Oscar’lı performansının kusursuzluğu bile yeterli. “Ray”, 1950’lerde yükselişe geçen görme engelli siyahi şarkıcı Ray Charles’ın hayatından kesitlere bakıyor.

        13-The Doors (1991): Oliver Stone’un en iyi filmi olmasa da Jim Morrison’ın ve ünlü rock grubunun ruhunu doğru yansıtmıştır. Kırmızı-turuncu arası renk skalası ve yapay ışık, 60’lardaki hippi kültürünün, saykodelik dünyanın ve özgürlükçülüğün bir resmidir.

        14-Sınır Tanımayan (Nowhere Boy) (2009): John Lennon’ın gençlik yıllarına, kısıtlı bir zaman dilimine odaklanmayı lehine çeviren, iyi çekilmiş bir yapıt. Sam Taylor-Wood, “Grinin Elli Tonu”ndan, Aaron Johnson ‘Kick-Ass’ten önce burada çıkış yapmıştı.

        15-Madencinin Kızı (Coal Miner’s Daughter) (1980): 1940’lar ABD’sinde her şeyi erkeklerden öğrenen cahil ve fakir bir kızın sınıf atlama öyküsü… Ünlü bir country şarkıcısına dönüşen Loretta Lynn’in mücadelesi, Sissy Spacek ve Tommy Lee Jones’le etkileyici hale geliyor.

        Diğer Yazılar