Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu sene 11-17 Ekim tarihleri arasında 13. kez düzenlenecek Filmekimi, 2014’ün ilk dokuz ayında dünya sinemasında olup bitenlerin bir özetini sunacak. Festivalin bu seneki 43 filmlik programında öne çıkan filmlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.

        Nisan ayında İstanbul halkını sinemaya doyuran İstanbul Film Festivali için geç olacak, Sundance, Berlin, Cannes, Toronto ve Venedik programlarında öne çıkan filmleri toplamakla nam salan Filmekimi, bu yıl başka şehirleri dolaşmayı da sürdürüyor. Ankara’yı (Büyülü Fener Sineması) 10-12 Ekim, İzmir’i (Karaca Sineması) 15-19 Ekim, Bursa’yı (Cinetech Korupark Sineması) 17-19 Ekim, Diyarbakır’ı (N City AVM Avşar Sinemaları) ve Şanlıurfa’yı (Emek Sineması) 24-26 Ekim, Trabzon’u (Lara Sineması) 31 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında ziyaret edecek. Aynı zamanda İstanbul’da Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı Citylife City’s sinemalarına ek olarak Kadıköy Rexx’in büyük salonu da ekleniyor.

        Etkinliğin programına bakınca ise Jean-Luc Godard, Mike Leigh, David Cronenberg, Zhang Yimou, Dardenne Kardeşler, Andrey Zvyagintsev, Richard Linklater, Kim Ki-Duk, Xavier Dolan, Abel Ferrara (iki filmiyle), Ken Loach, Gregg Araki, Jessica Hausner gibi işlerini merakla beklediğimiz yönetmenlerin son çalışmalarıyla örülü bir ustalar geçidiyle yüzleşmek mümkün.

        Ancak bu duruma karşın ben ‘sürpriz’ ihtimalini de göz önünde bulundurmanızı sağlayan ve genelde yurtdışı festivallerde izleyip onayladığım filmleri öne çıkaran bir liste hazırlamayı uygun buldum.

        İşte 13. Filmekimi’nin olmazsa olmazları:

        1-Dile Veda (Adieu Au Langage / Goodbye to Language) (2014): Fransız Yeni Dalgası’nın öncü ismi Jean-Luc Godard’ın ilk uzun metrajlı üç boyutlu filmi, aynı zamanda yönetmene Cannes’daki ilk ödülünü (Jüri Ödülü) de getirdi. Hayatla değil sinemanın bugünkü durumuyla dertleri olan, üstadın ‘dijital sinema’ serüveninde en az “Aşka Övgü” kalitesinde bir işi kim merak etmez ki? Godard’ın sırrı da burada zaten!

        2-İnsanları Seyreden Güvercin (En Duva Satt På En Gren Och Funderade På Tillvaron / A Pigeon Sat On A Branch Reflecting On Existence) (2014)

        İsveç sinemasının 71 yaşındaki ustası Roy Andersson’ın, dört filmlik ince elenip sık dokunmuş kariyerinin beşinci nadide halkası… Bu ay Venedik’te Altın Aslan zaferine ulaşarak üç majör festivalde ödül alan isimler arasına yerleşen yönetmen, bu kez özgün tarzıyla iki bezgin adamın gözünden dünyaya, kıyamet alametine, İskandinav insanına bakış atıyor. “İnsanları Seyreden Güvercin”, İsveçli yönetmenin “İkinci Kattan Şarkılar” ve “Siz, Yaşayanlar”ın dahil olduğu ‘Yaşayanlar Üçlemesi’ni tamamlıyor.

        3-Turist (Force Majeure) (2014): 2008 tarihli “İstemsiz” ile dikkatimizi çeken Ruben Östlund’un minimalist zekasını bir kayak merkezinde canlandırdığı, günlere bölünmüş natüralist bir kış senfonisi… Uzun planların, absürd insanların, sabit açıların anlam kazandığı İskandinav sinemasının soğukkanlığını yedinci sanatın değerleriyle buluşturan müthiş bir sinema keyfi!

        4-Kök (I Origins) (2014): Gözün evrimini araştıran çılgın bir moleküler biyoloğun merkezine yerleştiği ayrıksı ve bağımsız bir bilimkurgu filmi… “Başka Bir Dünya” (“Another Earth”, 2012) ile sinema dünyasına çarpıcı bir adım atan Mike Cahill, aynı türdeki vukuatlarını sürdürüyor. Sundance’ten ödüllü “Kök”ün başrolünde Michael Pitt var.

        5-Aşkın Halleri (The Disappearance of Eleanor Rigby: Them) (2014): Evliliğe erkek ile kadının tarafından bakan Ned Benson imzalı 190 dakikalık yapıt geçen sene festivallere bomba gibi düşmüştü. Bu yıl ise daha kısa bir versiyon, Conor ile Eleanor’un ‘kadının kaybolması’yla yaşadıklarını anlatıyor. Jessica Chastain ve James McAvoy’a Viola Davis, Isabelle Huppert ve William Hurt eşlik ediyor.

        6-Leviathan (2014): “Dönüş”, “Sürgün” ve “Elena” ile tanınan Andrey Zvyagintsev’in Cannes’da ‘En İyi Senaryo’ ödülü alan filmi… Barents Denizi’ndeki bir yarımadada yozlaşmış belediye reisi ile bir parça toprak için kapışan bir adamın öyküsü, dünyada insanlığın ne hale geldiğini sorguluyor. “Leviathan”, Rus sinemasının Tarkovsky’ye benzetilen yönetmenini yeniden sohbetlere katmamızı sağlayacak.

        7-Beyaz Tanrı (Fehér Isten / White God) (2014): “Johanna” ve “Delta” ile tanınan Kornél Mundruczó’nun altıncı uzun metrajı, 13 yaşındaki Lili’nin babasının serbest bıraktığı köpeği Hagen’ı kurtarma çabasını ele alıyor. Macar sinemasının gelenek ve göreneklerini takip eden herkesin koşa koşa gitmesi gereken bir film “Beyaz Tanrı”… Bu yıl Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış Ödülü’nü evine götürdü.

        8-Çile (Kreuzweg / Stations of the Cross) (2014): Koyu Katolik bir ailede büyüyen 14 yaşındaki Maria, sürekli bir ikilem içindedir. Ama Hz. İsa’nın geçtiği 14 durakta 14 plan sekansla durarak azize olacaktır… Berlin Film Festivali’nde ‘En İyi Senaryo’ ve ‘Kiliseler Birliği’ ödüllerine ulaşan “Çile”, Dietrich Brüggemann’ın mat renklerden beslenen dingin Alman minimalist sinemasına yaratıcı bir armağanı olarak görülüyor.

        9-Karda Bir Beyaz Kuş (White Bird in A Blizzard) (2014): Annesinin kaybeden Kat’in büyüme öyküsü, kah cinsel deneyimler kah sanrılarla verilir. 25 senede sinema piyasasındaki yerini sağlamlaştıran Gregg Araki’nin ilk dönemindeki uçarılığıyla, özgürlükçülüğüyle eşcinsel sinemaya armağan ettiği kalıcı işlerini de, son döneminin olgun çalışmalarını da sevenler vardır. Yönetmen burada bunların ikincisine ait bir yapıtla çıkagelirken, Shailene Woodley’e de kendini sınama şansı veriyor.

        10-Bay Turner (Mr. Turner) (2014): Ünlü empresyonist ressam J.M.W. Turner, 19. yüzyılın ilk yarısında aktifti. Deneyimli İngiliz oyuncu Timothy Spall ile vatandaşı usta yönetmen Mike Leigh, onun resim tablolarından beslenen dünyasını incelikli kostümler ve sanat yönetimiyle önümüze döküyor. “Bay Turner”, Spall’a Cannes Film Festivali’nden ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülü getirmişti.

        11-İki Gün, Bir Gece (Un Jour, Deux Nuits / One Day, Two Nights) (2014): İşinden atılacağını öğrenen Sandra, zalim patronunun planını bozmak için iş arkadaşlarını ikna etmek zorundadır. Ancak sadece bir hafta sonunda onun vardiyasını üstlenerek gelirini yükselten fabrika işçilerini kandırmak kolay değildir… “Rosetta”, “Çocuk” ve “Bisikletli Çocuk” gibi eserleriyle tanınan iki Altın Palmiyeli Dardenne Kardeşler, bu kez Oscar’lı yıldız Martion Cotillard’ı yönetiyor.

        12-Mommy (2014): Her yıl film üretmesinden bıkanlar olsa da Xavier Dolan’ın cep telefonuyla 1:1 oranında çektiği bu eseri merak edenlerin sayısı fazla. Cannes’da Godard’la Jüri Ödülü’nü paylaşan “Mommy”de 25 yaşındaki Kanadalı mucize çocuğun (öyle olduğuna inanılıyor) kendisinin rol almaması beklentileri arttırıyor. Şiddete eğilimli oğlan (Antoine Olivier Pilon), dul anne (Anne Dorval) ile gizemli komşu (Suzanne Clément) arasındaki ilişki filmin ana tabanını oluşturuyor.

        Diğer Yazılar