Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Salı akşamı Açık ve Net’te Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan protestoları konuşuyorduk. Söz sırası Doğu Perinçek’e gelince ne diyeceğine kulak kabarttım çünkü bir yandan 68 devrimci gençlik hareketinin lideri ve 2 çocuğu Boğaziçi’nde okuyan bir veli, öte yandan son dönemde iktidara yakın açıklamalar yapabiliyor.

        Şöyle dedi Perinçek:

        Mesele Melih Bulu meselesi değil. Üniversite rektörünü üniversite seçer. Eğer rektörünü seçemiyorsa oraya üniversite denmez. Ortaokullardan, liselerden üniversiteyi ayıran budur. Üniversite üniversal bir kenttir. Kendi başına bir âlemi vardır. Her üniversitenin bir geleneği, kültürü, kişiliği vardır. Onu bozmamak gerekir. Üniversite hocalarının kimi rektör seçeceğinden kuşku duymak çok yanlış olur. Melih Bulu değerli bir akademisyen ama ben bunu tartışmıyorum. Siz o üniversiteye kendi rektörünü seçme hakkı tanımazsanız, o zaman protestoların kötüye kullanılacağı bir zemin yaratmış olursunuz.”

        Doğu Bey ile siyaseten farklı düşündüğümüz konular olabiliyor ama rektör atamaları konusundaki tavrına tamamen katılıyorum.

        İktidar da Perinçek’in bu akil sözlerine kulak verir ve rektörlerin atama değil üniversite içinden seçimle geleceği bir yasal düzenlemeyi bir an önce hayata geçirir umarım.

        Seren Serengil'in yaşadıkları hepimize ders olsun

        Seren Serengil'in yaşadıkları hepimize ders olsun
        0:00 / 0:00

        Aşırı zayıflığı güzelliğin birinci şartı haline getiren saçma bir çağda yaşıyoruz. 47 kilo olmama rağmen ben bile bazen kendimi şişman hissediyorum. 2 kilo daha veremediğim için bunalımlara giriyorum.

        Bu saçma güzellik algısı hepimizin sinirini bozuyor. Kimilerimiz sağlığımızı bozma pahasına bıçak altına yatıyoruz.

        Seren Serengil bu konuda ciddi bir mağduriyet yaşamış. Günlerdir gazetelere başına gelenleri anlatıyor.

        Önce mide ameliyatı olmuş; o kısımda sorun yaşamamış, kilo vermiş. Sonra çocuk yapmak isterken 10-15 kilo almış. Çocuğu kaybedince üzüntüden üzerine birkaç kilo daha eklenmiş. O sırada bir televizyon programından teklif gelince panikleyip tekrar ameliyat masasına yatmış ve gastrik bypass yani bağırsak bağlatma operasyonu geçirmiş.

        Şimdi bin pişman çünkü iskelete dönmüş. “Çok yanlış bir karar verdim, vücut hiçbir besini tutmuyor; organ yetmezliği, kalp krizi riskim var. 75 kilo altındakilerin bu ameliyatı olmaması gerekiyor” diyor.

        Aslında asıl mesele son cümlesi. Doktorların obezite sınırını aşmayanlara bu tür ameliyatları yapması kesin bir şekilde yasaklanmalı.

        Serengil, “Doktorumu suçlamıyorum, özirademle gittim” diyor ama topluma kötü örnek olan bu tür vakalarda ilgili doktor ve hastaneler hakkında kamu davası bile açılabilir. Hasta “Ey doktor beni öldür” dese onu da yapacaklar mı?

        Fazla kilo elbette hem sağlığımızı hem de psikolojimizi bozuyor ama spor-diyet-azim üçlüsüyle bu sorunu aşabilecekken, ciddi bir obezite sorunumuz olmadıkça aman bıçak altına yatmayalım.

        Seren Serengil’e acil şifalar dilerim. Yaşadıkları hepimize ders olsun...

        Beyaz saç Selda Bağcan'a çok yakışmış

        Beyaz saç Selda Bağcan'a çok yakışmış
        0:00 / 0:00

        Geçen hafta “Dekolte giymem” açıklaması üzerine tartışma çıktığında da söylemiştim; Selda Bağcan’ı çok doğal ve samimi buluyorum. Dün Deniz Seki ve Cenk Eren’le Bodrum’daki evinde poz vermiş. Dikkatimi çekti, pandemi döneminde saçlarını boyamayı bırakmış. Kıvır kıvır platin renkli saçlarıyla Kraliçe Elizabeth gibi görünüyor. Bence çok yakışmış. Bakın işte bu rahatlık ve özgüven hepimize lazım!

        Diğer Yazılar