Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Atatürk Havalimanı’nın yerine büyük bir şehir parkı yani yeni moda tabiriyle ‘millet bahçesi’ yapılacağı yıllar öncesinden belliydi.

        Hatta önce imara açılacağı iddia edilmiş, park yapılması kararı nispeten memnuniyetle karşılanmıştı.

        CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun dün sosyal medyada dolaşıma giren “Yeşil alan yapma fikri bizimdi, telefonlarımızı dinlerken duydular” sözleri de o atmosferde söylenmişti.

        Kuzey Güney yönlü iki büyük pistin yıkılması için kazma vurulması ile tartışma yeniden alevlendi.

        Peki Atatürk Havalimanı pistleri neden yıkılıyor?

        Bunun cevabı 2012’de hazırlanan ihale şartnamesinde gizli.

        İstanbul Havalimanı ihale şartnamesinde Atatürk Havalimanı’nın tüm ticari kapasitesinin buraya taşınacağı ve işletme döneminin de bu şekilde başlayacağı kriteri yer alıyordu.

        Yani zamanında ihaleye girecek şirketlere “Merak etme Avrupa Yakası’ndaki tüm uçuşlar yeni havalimanından kalkacak, sen zarar etmeyeceksin” sözü verilmişti.

        Gelecekte Atatürk Havalimanı yeniden açılabilir mi?

        Havacılık konusunda uzmanlığıyla tanınan Habertürk yazarı Güntay Şimşek 2018’deki bir yazısında bu sorunun yanıtını vermişti:

        “İstanbul’da 2’den fazla havalimanı olabilir mi? Atatürk Havalimanı, yeni havalimanı açıldıktan sonra yolcu taşımacılığı için açık tutulabilir mi? Bu gibi tartışmalar bundan yaklaşık olarak 5-6 yıl önce, İstanbul Yeni Havalimanı ihale şartnamesi çalışmaları yapılırken gündeme gelmişti. Çeşitli açılardan DHMİ ve hava sahası açısından hava trafik kontrol uzmanları konuyu değerlendirmiş ve İstanbul hava sahasının iki yakada birer havalimanından fazlasını kaldıramayacağını, yani 3 meydanın aynı anda işletilemeyeceğini rapor etmişlerdi.

        Hava sahası usul ve dizayn yönünden İstanbul ile Atatürk’ün pistlerinin yönleri karmaşaya sebep oluyormuş.

        Yani Atatürk Havalimanı’nın yeniden çalıştırılmasının önünde iki net engel var. İstanbul Havalimanı yapılırken ihale şartnamesine eklenen madde ve daha önemlisi Atatürk Havalimanı ile yeni havalimanının arasındaki mesafenin kuş uçuşuyla 35 km olması nedeniyle iki meydan hava trafiğinin yönetilmesinde teknik sorunların ortaya çıkma ihtimali...

        Gelelim CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Yeni havalimanını hızlıca satabilmek için, Atatürk Havalimanı’nın varlığı olası yatırımcıya risk teşkil edeceğinden, bu milli servet hızlıca yok edilmeye mi girişildi?” sorusunun yanıtına...

        Güntay Şimşek, 22 Nisan’da Cemal Kalyoncu ile sohbetinden hareketle yabancı yatırımcıların İstanbul Havalimanı’yla ilgilendiğini, Katar Investment ve Abu Dabi merkezli bazı kuruluşların İstanbul Havalimanı’na ortak olabileceğini yazmıştı.

        Yani Kılıçdaroğlu’nun yabancı yatırımcı iddiası doğru fakat zaten 10 yıl önce hazırlanan şartname Atatürk Havalimanı’nın tüm ticari faaliyetlerinin durmasını öngörüyordu.

        Peki iki büyük pisti yıkmaya gerek var mı? Milli servet olarak bakılarak tedbiren korunmalı mı?

        Açıkçası ben yeni havalimanını oldukça beğeniyorum. Atatürk Havalimanı’na inmek için saatlerce havada tur attığımız uçuşları hiç özlemiyorum. Metrosu tamamlandığında ulaşımın pahalı olmasına ilişkin şikayetlerin azalacağını düşünüyorum.

        Atatürk Havalimanı yerine büyük bir park yapılacak olmasını da destekliyorum.

        Fakat yine de milyarlarca liralık yatırımla yapılan iki büyük pistin yıkılması aklıma yatmıyor.

        Gelecekte olası durumlar için “Korunmasının ne mahsuru var ki?” sorusuna tatmin edici bir cevap verilemiyor zaten.

        CUMHURBAŞKANI ATATÜRK HAVALİMANI’NI KULLANMAYA DEVAM EDECEK

        Bu arada pek gündeme gelmeyen ilginç bir detay var. Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul seyahatlerinde Atatürk Havalimanı’nı kullanmaya devam ediyor. Basın toplantılarını Şeref Salonu’ndan yapıyor. Hatta İstanbul Havalimanı’na neredeyse hiç uğramıyor.

        Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu “Atatürk Havalimanı'nın tamamen kapatmıyoruz. Doğu-Batı açık kalacak ve acil durumlar için kullanılacak" demişti. İşte bahsettiği bu görece kısa Doğu Batı pisti şu anda Cumhurbaşkanlığı uçuşları için kullanılıyor zaten.

        Dün Ulaştırma Bakanlığı yetkililerine “Millet Bahçesi olduktan sonra da kullanmaya devam edecek mi?” diye sordum. “Devlet Konukevi ve Genel Havacılık Terminali hizmet vermeye devam edecek” yanıtını aldım.

        Yani Cumhurbaşkanı, bundan sonra da Atatürk Havalimanı’nı kullanmaya devam edecek.

        Muhtemelen bunun sebebi şehir merkezine daha yakın ve daha pratik olması...

        E ama halkımız da Atatürk Havalimanı’nı tam da bu yüzden sevmiyor muydu?

        Madem miadını doldurdu devlet yetkililerimiz neden orayı tercih etmeye devam ediyor?

        Diğer Yazılar