Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        15 Temmuz darbe girişimine her kesimden insan canı pahasına karşı durdu.

        Milletin oy verdiği vekiller bombalara aldırmadan TBMM’ye gitti ve darbeye karşı ortak bir tavır sergiledi.

        Bugün iktidar siyasi nedenlerle muhalefete “O gece neredeydiniz?” türünden suçlamalar yöneltmeye kalkışsa da hepimiz biliyoruz ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da CHP’li milletvekilleri de net bir kararlılıkla sivil iradenin yanında yer aldı.

        Darbenin yıldönümünde geçen cuma akşamı Habertürk TV’de özel yayına katılan Bülent Tezcan da Meclis’e ulaştıklarında nasıl bir duygusal atmosfer oluştuğunu, AK Partili milletvekillerinin muhalefet milletvekilleriyle kucaklaşıp teşekkür ettiğini anlattı.

        Halkın doğrudan temsilcisi niteliğindeki milletvekilleri daha sonra da darbeyi ve FETÖ yapılanmasını araştırmak üzere bir Meclis araştırma komisyonu kurdu.

        Toplantılar büyük tartışmalara sahne olsa da başkanlığına Reşat Petek gibi tartışmalı bir isim atansa da o komisyon 4.5 ay gece gündüz çalıştı.

        Tam 141 kişiyi dinlediler.

        Aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Ümit Dündar, eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski İçişleri Bakanları Mehmet Ağar ve Efkan Âlâ, eski Genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ ve Işık Koşaner, eski emniyet mensupları ve eski Diyanet İşleri Başkanları gibi çok çok kritik isimler vardı.

        REKLAM

        Bu isimlerin anlattığı detaylar FETÖ karanlığının her yönüyle ortaya çıkması için kritik önemdeydi.

        Fakat AK Parti’nin önceliği ne rapor ne de komisyonun çalışmalarıydı.

        Hatta iktidara zarar vereceği endişesiyle bırakın destek vermeyi komisyon çalışmalarının adeta üstünkörü olmasını ister gibi bir tavır takındılar.

        Tüm bunlara karşılık komisyon raporu tamamlandı. Yazıya döküldü. 26 Mayıs 2017’de açıklandı.

        Komisyon Başkanı Reşat Petek taslak metni açıklarken "Darbe girişiminin önceden haber alınamaması bir istihbarat zaafıdır" dedi.

        Çıkan metne CHP’den itiraz geldi.

        "Ön taslak rapor ile açıklanan rapor arasında da büyük farklılıklar var" dediler ve 300 sayfalık muhalefet şerhi yazdılar.

        Fakat ne olduysa oldu ve o rapor Meclis tarafından basılmadı.

        CHP'nin itirazları dikkate alınmadı. Rapor genel kurulda görüşülmedi.

        Tabiri caizse sümen altı edildi.

        Önceki gün gazeteci İsmail Saymaz önemli bir işe imza atarak yıllardır siyaset sahnesinden çekilen Reşat Petek’le konuştu.

        “Rapor neden yayınlanmadı?” sorusuna karşılık Petek “Onu TBMM Başkanı Mustafa Şentop'a sorabilirsiniz. Veya İsmail Kahraman'a... Biz Kahraman'a teslim ettik. Rapor tekemmül etti. Ama Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmedi” diyor.

        Daha absürt olanı, onca milletvekilinin üzerinde aylarca çalıştığı bu rapor hakkında bugün Meclis'in web sitesinde komisyon raporu vermedi, hükümsüzdür" diye bir cümle yazılı olması!

        Petek, bu duruma isyan ediyor. “Bu, tarihi gerçekleri tersyüz eden bir açıklama. Doğru değil. Gerçeği yansıtmıyor” diyor.

        Saymaz’ın konuştuğu halen AK Parti üyesi olan eski bir milletvekili, o dönem AK Parti Grup Başkanvekili olan Mustafa Elitaş’ın Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a baskı yaparak raporun yayınlanmaması için çaba gösterdiğini öne sürmüş.

        REKLAM

        Dün TBMM Başkanlığı’ndan konuyla ilgili bir açıklama geldi.

        “TBMM İçtüzüğü hükümleri gereğince hukuken (resmi anlamda) Meclis Araştırması Komisyonu Raporu niteliğini taşıyan bir rapor bulunmamaktadır. Dolayısıyla hükümsüz hale gelen söz konusu Meclis araştırmasına ilişkin olarak TBMM Başkanlığı’nca, 26. Yasama Dönemi’nde yaşanılan süreçlerin açıklanması dışında, yapılabilecek yeni bir hukuki işlem bulunmamaktadır” dediler.

        Anlayacağınız o 147 kişi sanki hiçbir şey anlatmamış, yüzlerce rapor aslında resmi anlamda hiç var olmamış!

        Bu tablo AK Parti adına düşündürücü olmakla birlikte "Siyaseten zor duruma düşer miyiz?" kaygısıyla bir darbe raporunu hasıraltı etmek millet iradesi ile çelişkidir.

        Cuma günü Saraçhane’deki 15 Temmuz mitingine neden beklenenin çok altında katılım olduğu tartışılıyor ya…

        AK Parti yöneticileri bunun yanıtını FETÖ’yle mücadele konusunda kırmızı çizgiyi 'kendilerine dokunmayacak nokta' olarak belirlemelerinde aramalılar.

        “Kandırıldık” deyip af dilemeleri elbette anlamlı ama daha 15 Temmuz Meclis Araştırma Raporu’nu bile yayınlatmıyorlarsa bu günahta sorumlulukları olmadığına halkı nasıl ikna edecekler?

        Diğer Yazılar