Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün akşam Teke Tek’te Fatih Altaylı’nın konuğu ekonomist Mahfi Eğilmez’di.

        Yayını pür dikkat dinledim çünkü Mahfi Bey televizyon programlarına kolay kolay çıkmıyor.

        Geçmişten bugüne önemli bir özet yaptı. AK Parti’nin doğrularını da yanlışlarını da objektif bir biçimde sıraladı.

        Ali Babacan’ın AK Parti’de bakanlık yaptığı dönemde yapısal reformlar konusunda attığı adımları doğru bulsa da aşırı değerli TL politikasını eleştirdi.

        Bugün uygulanan düşük faiz politikasının yarattığı ağır faturayı detaylıca anlattı.

        Programın sonunda konu CHP’nin geçen hafta açıkladığı ekonomi vizyonuna ve 6’lı masanın ekonomi politikalarına geldi.

        İktidarı eleştirirken muhalefete aşırı kredi verme kolaycılığına düşmedi ve gayet yerinde bir tespit yaptı Mahfi Bey; “İyi işler yapmaya çalışıyorlar. Güzel hedefleri var. Fakat ben bunların yeterli olmadığını düşünüyorum” dedi.

        Eleştirisinin sebebini şu sözlerle açıkladı:

        “Diyelim seçimi kazandılar. 2023’ün haziran ayında süre başlayacak, 2028’in haziran ayında bitecek. Peki 2028’ün haziran ayında nasıl bir Türkiye bekliyoruz?

        Enflasyon ve büyüme ne olacak? Eğitimi, hukuku, tarımı, sanayii nasıl düzenleyecekler? Bunun gibi 15-20 konu var. Hedefleri belirleyip buradan geri gelmemiz lazım.

        Örneğin 5 sene sonra enflasyonu yüzde 5’e indirmek için bugün ne yapmamız lazım? Yarın ne yapmamız lazım? Öbür gün ne yapmamız lazım? Bunu açıklamaları şart.

        “Dışarıdan kaynak bulup getireceğiz” diyorsanız önce böyle bir şeye ihtiyaç var.

        Ve nasıl yapacağınızı açıklamanız lazım.

        Türkiye’de orta vadeli programlar hep açıklanır.

        “Eğitim dünya kalitesine çıkacak” denir.

        Peki ne yapacaksınız da çıkacak?

        Her başlıkta timler kurup bu ayrıntıları içeren bir program yazmaları lazım.

        Bunu yapmazlarsa gerisi bir temenniler manzumesi oluyor ki bu zaten Türkiye’nin son 10-15 yıldır yaptığı şey.

        “Türkiye’nin kişi başı geliri 2028’de 17 bin dolar olacak” diyorlar. Abi nasıl olacak? Bunu bana anlat.

        Madem 6 parti bir ortak çalışma grubu kurdular umarım benim dediğim gibi bir şey yaparlar” dedi.

        Sanırım 6’lı masanın ekonomi politikalarına ilişkin bugüne kadar yapılan en doğru eleştiri buydu.

        CHP’nin ekonomi vizyon toplantısının temel problemi de buydu.

        Sorunları tespit eden ve CHP’nin kurmayı olmayan ekonomistlerin sunumlarını çıkarın. Başta Selin Sayek Böke’nin çokça alkış alan konuşması olmak üzere siyasetçilerin açıklamaları bir temenniler manzumesiydi.

        Mesela Faik Öztrak, “Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz toplumla, temiz fonlarla, tertemiz bir gelecek inşa edeceğiz. Zenginleşeceğiz, milletimizi orta gelir tuzağından kurtaracağız. Kimseyi geride bırakmayacağız” dedi.

        Kulağa hoş geliyor tamam peki ama nasıl?

        Mesela Selin Sayek Böke, “Bugün ekonomi ranta dayanıyor. Dönüştürdüğümüzde üretken yatırımlara dayanacak. Bugün ekonomi ağır bir sömürü düzeni içerisinde yürüyor. Yarın kalkınma olacak. Bugün vergi yükü halkın omuzuna bırakılmış vaziyette. Yarın adaletli bir vergi düzeni olacak. Dönüşen üretimle istihdam yaratacağız, verimlilik yaratacağız, gelirleri artıracağız, hayat pahalılığına son vereceğiz” dedi.

        Çok coşkulu sözler, tamam, peki ama nasıl?

        Detayları belli olmayan bir vaatler zincirine değil gün gün, ay ay, yıl yıl takvimi belli bir ekonomik programa ihtiyacımız var.

        6’lı masa bu derinlik ve detayda bir çalışma ortaya koymaz ve genel geçer doğruları sıralamakla yetinirse, niyetleri iyi olsa bile ikna gücü de başarı şansı da çok düşük olur.

        Diğer Yazılar