Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeni normalin ilk açılım adımının dün atılmasıyla birlikte geniş kapsamlı bir serbestiye de geçildi.

        Kentler arası seyahat yasağının kalkması, restoran ve kafelerin açılması, AVM’lerin satışa başlaması dahil birçok alında aynı gün açılım yapıldı.

        Bunun yeni bir soruna yol açıp açmayacağını, yasakların kaldırılması sonrası uyulması gereken kurallara ilişkin karar alıcılar arasında bulunan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay’a sordum…

        “Maske, mesafe ve hijyen en önemli kurallarımız” diye söze girdi.

        Bunlara dikkat edilmesi halinde ikinci bir zıplamayla karşılaşma endişesinin olmayacağını belirtti.

        Hava ulaşımı hariç, tüm taşıt araçlarına ilişkin kuralların geçen hafta sonu Bilim Kurulu’nun alt grubu olan Salgın Yönetim Grubu tarafından belirlendiğini de belirtti.

        HIZLI TRENDEKİ HAVALANDIRMA

        Okyay’a bu aşamada, “Ulaşım araçlarından hangisinde bulaş daha az olur?” diye sordum, kendisinden örnek vererek yanıtladı:

        “Kızım ABD’de Türkiye’ye gelecek; maskesini takmasını, mesafesini korumasını, tuvalete gidip gelme dahil uçak koridorunda fazla dolaşmamasını tavsiye ettim. Hosteslerin de fazla dolaşmaması gerekir. Ama uçak, hızlı trene göre daha az riskli gibi. Çünkü havalandırması iyi ama orada da sosyal mesafeye ve maskeye çok dikkat edilmeli…”

        Hızlı trenlerdeki durumu sorunca yanıtı önemliydi:

        “Uçaklar da dışarıdaki havayı alıp ısıttıktan sonra içeri veriyor; daha iyi filtre sistemine sahip. Hızlı trendeki dışarıdan alınan hava ise çok daha az. O nedenle yolcu sayısının kompartımanlarda daha az olmasını, daha fazla durakta kalıp içeri hava girmesinin sağlanmasını önerdik.

        ELİZA BAŞLIYOR

        Belediyelerin salgınla mücadelede çok önemli işlere imza attığını da belirten Okyay, yaşadığı Aydın’ı örnek gösterdi.

        Okyay, test sayısında da artış yapılacağını belirtip ekledi:

        “Bugüne kadar enfekte olmuşların yakın çevresine test uygulanıyordu, şimdi talebe göre de uygulamaya geçiliyor. Örneğin yaşadığım Aydın’da Valiliğin talebiyle sağlık personelinin tamamına test uygulanacak. Bu aşamada bu hafta muhtemelen Eliza testinin uygulamasına da başlanacak; bu daha güvenli bir test. Aydın Büyükşehir Belediyesi çok iyi çalışıyor, her yere dezenfektan koydu, temizliğe ve hijyene çok dikkat ediyor. Bunlar da mücadeleyi kolaylaştırıyor.”

        Şurası açık ki dün bir anda yaşanan normalleşmenin nasıl sonuç doğuracağını kimse öngöremiyor…

        Son dönem sıklıkla uzun süreli eve kapanmış olmamıza rağmen vaka sayısında 800-1100 eşiği bir türlü aşılamadı…

        Her yasak sonrası yeniden yükselişle yüz yüze kalındı.

        Dilerim bu kez öyle olmaz, ikinci bir zıplamayla yüz yüze kalınmaz…

        Siyasetin seçim ayı

        Koronavirüs tedbirleri kapsamında çalışmalarına ara veren TBMM bugün itibarıyla yasama yılına devam edecek.

        Covid-19’un Meclis’e getirdiği en önemli yeni normal grup toplantıları olacak…

        Miting alanına dönen kalabalıklar ve sloganların havada uçuştuğu, önde bir milletvekili ardında 100 kişinin restorana koşuşturduğu görüntüleri büyük ihtimalle ne bu ne de gelecek yasama yılında göreceğiz.

        Zaten, daha ilk adımda da bunun işaretleri verildi, neredeyse bütün siyasi partiler normalde bugün gerçekleşmesi gereken parti grup toplantılarını iptal etti.

        Covid-19 Meclis’te Salı sendromunu sonlandırdı…

        Yeni dönem Meclisinin çalışma temposu da geçmişten farklı olacak gibi…

        Hem Genel Kurul salonunda hem de komisyonlarda mesafenin korunması bir yana anlaşılan o ki kulisteki çay kahveli yakın muhabbet dönemini de kapatacak…

        Bu dönemin diğerlerinden farkı da bu ay sonuna kadar belirlenecek adaylar arasından TBMM Başkanı’nın seçilecek olması.

        Tabii bu tek başına Meclis Başkanı ile bitmeyecek, komisyon başkan ve üyeleriyle, siyasi parti gruplarını da kapsayacak.

        TBMM’de temsil edilen partiler, grup başkanvekilleri ve yönetim erklerini belirleyecek…

        Siyasi partilerin Meclis’teki yetkili isimleriyle dün sohbet ederken hemen hepsi etkisine vurgu yaptı.

        Muhalefet torba kanunlarla TBMM’nin etkisinin hafifletildiğine vurgu yaparken, iktidar başkanlık sistemine geçildiğinde yok olacağı ileri sürülürken, tam tersine yükünün arttığı görüşünü savundu.

        REKLAM

        ETKİSİZ OLSA ENSE YAPARDI

        Bunu en açık şekilde ifade eden de AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı oldu…

        Bostancı koronavirüs dolayısıyla ara vermeden önce Meclis’in verimli bir çalışma dönemi geçirdiğine işaret edip ekledi:

        “Kanunların sunulmasından önce bütün siyasi partilerle ön görüşme yaptık. Muhalefetin Meclis etkisizleştiriliyor yaklaşımının ne denli geçersiz olduğu görüldü. Meclis en yoğun çalışma dönemini yaşadı, etkisiz olsaydı ense yapardı; kararnamelerle ülke yönetilir olurdu. Meclis’in yükü de etkinliği de geçmişten fazla oldu.”

        Geçmişte yasaların hükümet tarafından hazırlanıp getirilen tasarı niteliğinde olduğunu da anımsatan Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

        “Hükümet hazırlar, bizler de onaylardık; dışarıdan da bakınca sanki çalışıyor gibi görünürdük. Ama bu dönemde, milletvekili hazırlıyor; halk ile doğrudan yüz yüze olan milletvekilinin hazırladığı kanunlar da bürokratik dilden arınıyor, halkın dili yasaya geçiyor…”

        Bostancı bu dönem hazırlıkları tamamlanmış olan Bekçiler, Rekabet ve Tarımsal destek ile ilgili düzenlemelerin süratle çıkarılacağını, Barolar başta olmak üzere, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleriyle ilgili düzenleme üzerinde de çalışacaklarını söyledi.

        TBMM tatilinin ne zaman olabileceği konusunda da tarih vermekten kaçındı.

        GÜÇLÜ MECLİS YARATILMALI

        CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise Meclis’in ara vermeden önce de etkisi ve önemi açısından sıkıntılı bir sürece sokulduğunu belirtti.

        “Meclis devre dışı bırakılarak kriz yönetilmek doğru değildir” deyip ekledi:

        “Torba yasalarla getirilen düzenlemeler için çalışan bir Meclis var. İstikrarsızlığın bu denli yüksek olduğu bir dönemde Türkiye’nin önceliklerini ele alan, komisyonlarıyla birlikte bir bütün çalışan Meclis’e ihtiyaç var…”

        REKLAM

        ÖNGÖRÜŞME OLDU

        MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, normalleşme sürecinde TBMM’nin işlevinin artarak devam edeceğini belirtti, Temmuz’a kadar bir takvim öngörüsünde bulunmaktan kaçınıp, şunları söyledi:

        “Siyasi Partiler, Seçim kanunları, dokunulmazlık ve İçtüzük ile siyasi etik konularındaki hedefimizi zaten koymuştuk. Cumhur İttifakı olarak bir ön görüşme yaptık ama henüz heyetler arasında buluşup geniş kapsamlı bir değerlendirmemiz olmadı, sadece karşılıklı beklentilerimizi dile getirdik…”

        YÜZDE 32 İLE İKTİDAR VARKEN

        İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise konuya daha farklı bir cepheden yaklaştı:

        “Dilerim Sayın Erdoğan, 2002 döneminde olduğu gibi özgürlükçü demokrat tavrını takınıp parlamenter sisteme döner; %32 ile iktidar olmak varken bu denli uğraşa girmez. Meclis’in de daha güçlü hale gelmesini sağlar…”

        Diğer Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da bir seçim beklentisi olmadığını belirttikten sonra eleştirisini şöyle sürdürdü:

        “Meclis torba yasalarla hiçleştirildi. Sorulan sözlü veya yazılı önergelere dahi cevap alınamayan bir Meclis düzeni var…”

        Yeni döneme ilişkin politikalarını basın toplantısıyla 9 maddede açıklayan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise “Biz yol haritamızı koyduk, toplumsal ittifakı sağlama peşindeyiz. Meclis Covid-19 ile beraber daha görünmez hale getirildi, bunun aşılması gerekir” dedi.

        Meclis’i siyaset için en önemli mekan olarak görmeye devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

        Diğer Yazılar