Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        CUMHURBAŞKANI Erdoğan ile ABD Başkanı Biden arasındaki görüşmenin detayları da belli olmaya başladı.

        Görüşmede her iki kesimi de memnun eden konu, Afganistan Kabil Havaalanı’nın halen olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetiminde bir süre daha kalması olmuş…

        Özellikle ABD Başkanı bu konudaki memnuniyetini net bir şekilde iletmiş.

        İki ülke arasındaki sorunlu konulara gelince…

        Öncelikli konular arasında bulunan ve birçok sorunun da ana unsuru gibi görünen S-400 meselesi görüşmede dile getirilmiş.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da basın toplantısında dile getirdiği gibi bu konuda öteden beri sürdürdüğü tutumunu net ortaya koymuş.

        ABD’nin teslimini ötelediği F-35 konusu da gündeme gelmiş, parası ödenmiş olmasına karşın verilmemesinin normal olmadığına vurgu yapılmış.

        ABD tarafı da bunu yine S-400 ile bağlantı kurup, Kongre kararına işaret etmiş.

        Suriye, Libya, sözde Ermeni soykırımı konuları ise açılmamış.

        BAKANLAR VE BAŞKAN YAKINLARI

        Oldukça sakin ve karşılıklı yapıcı bir tonda geçtiği söylenen görüşmede bu konuların üçlü görüşmeler şeklinde ele alınmasında mutabakata varılmış.

        Buna göre Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Akar, mevkidaşı Blinken ve Lloyd Auitin ile bir araya gelirken, üçüncü mekanizma olarak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile müzakerede bulunması kararlaştırılmış.

        REKLAM

        Güvenlikle ilgili konular Savunma bakanları arasında görüşülürken, siyasi konuların diğerleri arasında ele alınmasına karar verilmiş.

        ÜÇLÜ MEKANİZMA

        Üçlü mekanizma için öngörülen tarih Temmuz…

        Hedeflenen en geç iki ay içinde müzakere süreçlerinin tamamlanıp, sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik çözümlerin ortaklaştırılıp, Eylül ayında BM Genel Kurulu sırasında liderlerin önüne konulması.

        Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da Eylül’de BM Genel Kurulu açılışında New York’ta olacağını ve Türk Evi’nin yeni binasının açılışını yapacağını açıklamıştı.

        Çözüm modellerinin ne olacağı konusu şu ana kadar kesinleşmiş gözükmüyor.

        İlk hedef olarak ABD’nin Afganistan’dan ayrılma tarihi olarak belirlediği 11 Eylül öncesi Kabil Havaalanı’nın Türkiye’nin bir süre daha kontrolünde kalmasına yönelik soruna odaklanılması hedefleniyor.

        PAKİSTAN SORUNU

        Ancak buradaki en büyük açmaz hem Türkiye’nin kalacak olması, hem de Pakistan’ın da devreye sokulma arzusu.

        Türkiye’nin kalmasına yönetimi ağırlıkla elinde tutan Taliban sıcak bakmıyor, Pakistan’ın devreye girmesini de Afganistan’daki Kabil yönetimi olumlu karşılamıyor; kendisi açısından teröre destek veren ülke olduğunu belirtiyor.

        Pakistan’ın devreye konulmasının nedeni anlaşılıyor ki Taliban’ın ikna edilmesi, Türkiye de bu durumda mevcut yönetimi aynı konuda iknaya çalışacak.

        Bunun için ABD’den de diplomatik ve finansal destek bekleniyor.

        Her ne olursa olsun Kabil Havaalanı konusu bir anda çözülebilecek bir sorun gibi durmuyor.

        Aşı başarısı…

        Aşı başarısı…
        0:00 / 0:00

        BAŞTAN beri söylüyorum.

        Türkiye aşıya ulaşma konusunda en başarılı ülkeler arasında.

        Veriler de bunu net gösteriyor.

        İlk günden itibaren aşıya ulaşan ülkeler sıralamasında ilk 10 ülke arasından düşmedi.

        Son dönem ise şu an dünyada uygulanan aşıları üreten ülkelerin de üzerine çıkan bir performans sergiledi.

        AYNI GÜNDE AŞIYA ULAŞMAK

        Daha önemlisi aşıda randevulu olanlar bir yana, eğer sıra boş ise randevu almadan gidene de aynı gün aşı yapılabilir seviyeye geldi.

        Bunda Sağlık Bakanı Koca’nın önemli bir başarısı var.

        Ancak bunun altyapısı da unutulmamalı, ilk günden itibaren Türk hekimleri çok önemli işlere imza attı.

        Hem tedavi yönteminde, hem de aşı konusundaki hassasiyetlerinde yönetim erklerini zorladı, Faz-3 çalışmasını başlattığı iki aşı ile ön aldı ve çalışmaları da dünyanın saygın bilim dergileri tarafından kabul gördü.

        Bunlar kolay işler değil…

        Gelelim bir başka başarıya.

        Daha ilk günden itibaren Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Akın, günlük 1,5 milyon aşı yapma kapasitesinin bulunduğunu vurguladı.

        Bu rakam biz gazeteci milleti de dahil bazı bilim insanları için abartılı rakam olarak değerlendirildi.

        Ancak önceki gün yapılan aşı sayısı gösterdi ki elde yeterli doz olunca bunu yapabilme becerisi sergilenebiliyor.

        REKLAM

        Bakan Koca’nın açıklamasına göre dün yapılan aşı sayısı 1.5 milyona yaklaştı... Yapılabildiğini gösterdi...

        Bugün itibarıyla yaş aralığı 35’e indi; bu da gösteriyor ki ay sonuna kadar 18 yaş üstünün aşıya ulaşma imkanı olacak.

        Hatta üçüncü hatırlatma dozuna yönelik adımlar atılacak.

        Özetle bunda da önemli bir başarıya imza atılmış bulunuluyor.

        TOPLUM İNANCI

        Başarı tabii ki tek başına tıp camiasının değil, toplumun da aşıya karşı inancının yüksekliği de gurur verici bir başka durum.

        Toplum aşı karşıtlığının bu denli sergilendiği sosyal medya dezenformasyonuna aldırmadı, gidip aşısını yaptırdı.

        Bu ülke sağlık başarısını el birliğiyle gerçekleştirdi; umarım devamını da getirir…

        Diğer Yazılar