Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AŞI ve ilaç için bilimsel çalışmaların bağlı olduğu TUBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal Koronavirüsten nasıl korunur?

        Bloomberg HT yayını için geldiğinde kendisine bu soruyu yönelttim.

        Sanayi Bakanı Mustafa Varank ile VLP (Virus Like Partical) tipi aşının faz çalışmasına katıldığını biliyordum.

        Ancak TUBİTAK bünyesinde yürütülen 7 aşı 10 ilaç çalışmalarından birine daha gönüllü olmuş.

        Toplamda 49 kurum ve 436 araştırma görevlisinin devam ettiği koronavirüs çalışmalarında denek olduğu çalışma aslında dünyanın peşinden koştuğu, tanesi 700 Dolardan satılacağı belirtilen Molnupiravir benzeri bir ilaç…

        Baktım piyasadaki fiyatı da oldukça uygun; 80 lira civarında…

        Zamdan önce 65 liradan satılıyormuş.

        MOLNUPİRAVİR’DEN ETKİLİ VE UCUZ

        Henüz çalışma aşamasında olduğu için ismini vermeyeceğim, ancak oldukça etkili sonuçlar alınmış.

        Molnupiravir’de denek sayısı arttıkça koruyuculuğuna ilişkin verilerin %30’a indiği dikkate alınırsa, üzerinde Türk bilim insanlarının çalıştığı ilacın oldukça başarılı sonuca ulaştığı söylenebilir.

        Üstelik bir başka amaçla kullanılan bu ilacın iki yönlü özelliği var; hem koruyor, hem de tedavi ediyor…

        REKLAM

        Bunun da kullanımının herhangi bir sonuç getirmediğine karar verilen ve nedense “doktor takdirine” bırakılan Favipiravir gibi olma ihtimalini sordum.

        Çalışmayı yapan bilim insanı ile de konuştum.

        Bugüne kadar yürütülen Faz-2 çalışmasına katılan 250 kadar kişi üzerinde etkin olduğu görülmüş.

        Sayının daha da arttırılmasına karar verilmiş.

        Yapılan çalışmada denekler 75’erli üç gruba ayrılmış, bir gruba Favipiravir, diğerine boş ilaç, bir gruba da etkili olduğu belirtilen ve üzerinde çalışılan ilaç verilmiş.

        Üzerinde çalışılan ilacın etki gücünün çok yüksek olduğu görülmüş.

        İlk sonuçları da uluslararası alandaki etkinliği bilinen Molecular Therapy Journals dergisinde yayınlanmış…

        İlaca ulaşmanın da ilginç bir hikâyesi var.

        Aslında FDA onayı almış bir ilaç…

        Bir grup bilim insanı, koronavirüsün hücre içine giren ve hücrede kalıcı bir halde etkinliğini sürdüren proteinlere karşı etkili olan moleküller üzerinde araştırma yapmış.

        FDA’in kütüphanesinde bulunan 6-7 bin molekül yapay zeka ile taranmış ve bu proteinlere karşı etkili olanların hangi ilaçlarda birlikte bulunduğuna bakılmış.

        Sonunda piyasada bulunan, FDA onaylı ilaca ulaşılmış…

        Kullananlardaki etkisinin önemli bir güce sahip olduğu ileri sürülüyor…

        BETA VE DELTA’YA KARŞI AŞI

        Bu aşamada bir yeni gelişmeye daha tanıklık ettim.

        Prof. Dr Mayda Gürsel ve Prof. Dr. İhsan Gürsel tarafından geliştirilen, Sanayi Bakanı Mustafa Varank ile TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal’ın da gönüllü olarak katıldığı VLP aşının Faz-2/ B çalışması da yapılmış.

        Neden ikinci bir Faz-2 çalışmasına geçildiğini sorduğumda öğrendim ki Sağlık Bakanlığı’nın bünyesindeki TÜSEB Aşı Enstitüsü Başkanlığı Faz-3’e geçiş için onayını henüz vermemiş.

        REKLAM

        Faz-2 aşı çalışmasını yürüten bilim insanları, Faz-3 ise Aşı Enstitüsü tarafından yürütülmesi gerekiyor.

        VLP tipindeki aşılarda yeni varyantlara göre düzenleme çok çabuk olduğundan hızla Delta ve Beta varyantlarına karşı uyumlu hale getirilmiş, ancak Faz-3 çalışmasına geçilmediği için gönüllülere Faz-2/B kapsamında uygulanmış.

        Bu grubun içinde Prof. Dr. Mandal da yer almış.

        VLP aşısında bu denli yüksek koruma sağlanabiliyorsa neden hala Faz-3 için 3 aydır beklenir ve yatay denekleme yaptırılır anlaşılması zor bir durum…

        İlaç ile ilgili gelişme de aslında bundan farklı değil.

        Türkiye koronavirüsün ilk aylarında önemli bir bilimsel yükselme gösterdi.

        Sonrasında ciddi engellemelerle yüz yüze kaldı; bir taraftan İlaç Kurumu diğer yandan Aşı Enstitüsü’nün cenderesi ile karşılaştı.

        Bunlar olması gereken durumlar, ancak olumlu gelişmenin önünün açılması için yol alanın önündeki engelleri aşmak da bu kurumlara düşer.

        Yoksa cevvaliyeti kaybolan bilim de hımbıllaşır…

        Diğer Yazılar