Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ADINI yakın gelecekte yeniden çok fazla duyacağımız Tel Rifat, Kilis’e 20 kilometre uzakta…

        Cüssesinden çok daha büyük grupları barındırıp, bir o kadar da sorun üretme yetisine sahip küçük bir kasaba...

        Toplamda 6 kilometrekarelik yüzölçümü ile Suriye’deki tüm sorunların özünün toplandığı bir ur olarak da tanımlayabiliriz…

        Bölgedeki vekalet güçlerinin her birinin kendine tampon yaptığı, alanı küçük, işlevi büyük toprak parçası olarak da görülebilir.

        Tampon olarak tanımlamamın nedeni de bu işlevi fazlasıyla yerine getirip, kalkan olarak kullanılıyor olmasından kaynaklı.

        TAHRAN’IN İKİ KÖYÜ

        Örneğin ABD, Münbiç ve Kobani’nin korunması için kullanışlı alan olarak görüyor.

        Desteğindeki YPG ise burada üstlenen desteğindeki gruplar aracılığıyla Merea, Afrin ve Azez bölgesindeki Türkiye destekli güçlere, hatta Türkiye içine saldırı kolaylığına ulaşıyor.

        Rusya ve Şam ise Türkiye ve desteğindeki güçlere karşı Halep’in korunmasının en önemli tampon bölgesi olarak algılıyor.

        İran ise Tel Rifat’a bağlı Bul ve Zahara köylerindeki Şii nüfusu gerekçe gösterip, kendi milislerinin yerleşme üssü olarak kullanıyor.

        Tel Rifat bu özelliğine yeni de kavuşmadı, Suriye sorunu başladığı günden bu yana çıbanbaşı haline gelip, yılda iki kez irin akıttı.

        ŞAM’IN HALEP KORKUSU

        Çok değil, 8 ay önce de yine gündemdeydi.

        Türkiye ve Rusya arasında Nisan’da yapılan görüşmede saldırıların kaynağı haline geldiği için iki ilçenin kontrol altına alınması konusunda mutabakata varıldı.

        Bunlardan biri Tel Rifat iken diğeri de Münbiç idi…

        ABD’nin çekildiği Münbiç’te Şam yönetiminin de rıza göstermemesi nedeniyle Rusya direndi; ancak ortak çalışma grubu oluşturarak terör unsurlarının temizlenmesi konusunda mutabık kaldı.

        Moskova Tel Rifat’tan da önce geri çekildi…

        Türkiye desteğindeki güçlerin çevre köyleri almaya başlamasıyla Şam’daki huzursuzluk Halep üzerine yoğunlaştı.

        Tel Rifat’in çevresinde oluşan 120-130 kilometrelik bandın Halep’in tehdit edilmesini engellediği, kalkması halinde Türkiye desteğindeki milislerin vilayete girişinin kolaylaşacağı konusunda Moskova’yı ikna etti.

        Rusya’nın Tel Rifat’a geri dönmesi Şam’ı mutlu ederken, YPG/PKK’yı da Afrin ve Azez’de Türkiye desteğindeki güçlerin merkezlerine saldırılarını konusunda cesaretlendirdi.

        SEKİZ AY ÖNCE OLACAKTI

        Son olaylar gösteriyor ki, 8 ay önce gerçekleşmesi için yapılan tüm planlar, Tel Rifat konusunda çıkarılan tüm engellere karşın gerçekleşecek.

        Nitekim dün önce MHP lideri Devlet Bahçeli, ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği gibi kara harekâtının gerçekleşmesi an meselesi.

        Kremlin Sözcüsü Peskov, Türkiye’nin güvenliğini sağlama konusundaki endişelerini anladıklarını belirtmekle birlikte, bölgeye yapılması olası bir operasyona razı olmadıkları açık şekilde dile getirmiş olmasına karşın, operasyondan geri durulmayacağı anlaşılıyor.

        Bu konuda BM Genel Sekreteri’nin de bilgilendirildiğine vurgu yapılıyor.

        AFRİN MECLİS BAŞKANI: ESAD’A GÜVENİLEMEZ…

        İddialara bakılırsa Ankara kara operasyonunda bu kez farklı bir yolu deneme, Şam ile de temaslı kalarak operasyonu gerçekleştirme çabasında.

        Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgesinde konuştuğum isimlerin beklentisi de operasyonun Rusya’nın arabuluculuğu ve Şam’ın bilgisi kapsamında yapılacağı yönünde.

        Afrin Meclis Başkanı Sait Süleyman da dün sohbet ederken, bölgedeki gerilimin arttığına vurgu yaptı.

        Türkiye’nin Şam ile yakınlaşmasına dönük çabaları da bu aşamada izlediklerini belirtti.

        Ancak Esad yönetimine güven duymadıklarını, yapılacak görüşmelerden bir sonuç çıkmasını beklemediklerini de kayda geçirdi. Güvensizliğine gerekçe olarak da genel af çıkardığını ilan eden Esad yönetiminin, Şam’a giden muhalifleri tutuklayıp infaz etmesini gösterdi.

        AL BAB ÖRNEĞİ

        Bölge üzerine çalışan Prof. Dr. Serhat Erkmen ise operasyonun bugünden yarına gerçekleşmesini beklemiyor.

        Erkmen, Moskova’nın uzun süredir Ankara ile Şam’ın arasını bulma çabasını anımsattı.

        “Rusya’nın arabuluculuğu ile bir temas kurulur, sonrasında Tel Rifat ve Münbiç’ten başlayan bir operasyon gelebilir” dedi.

        ORSAM’da Suriye üzerine çalışan Oytun Orhan ise Tel Rifat konusunda Ankara’nın kararlı olduğunu ve bundan geri adım atmanın olası olmadığını belirtti.

        “Tel Rifat’ın alınması Moskova ve Tahran ile siyasi açıdan sıkıntı çıkarır, yoksa askeri açıdan herhangi bir zorluk yaratmaz” dedi.

        Aslında Şam ile doğrudan temas olmadan, dolaylı yoldan görüşerek operasyonun yapılması olasılığı mümkün…

        En belirgin örneği de Al Bab’da yaşandı; Ankara kuzeyden, Şam ise güneyden IŞİD’i püskürttü ve anlaştıkları gibi iki taraf Tadif’ten bir adım ileri gitmedi.

        Burada da benzer bir gelişme olabilir mi?

        Verilen yanıtlar aynı gerekçeye dikkat çekiyor:

        Ankara, Şam’ın Halep endişesini giderir, İdlib’deki taleplerini de yerine getirilirse neden olmasın…

        Özetle, o kadar kısa vadeli ve kolay yol değil…

        Diğer Yazılar