Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        11. CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, cumartesi günü uzun zamandır üzerine spekülasyonlar yapılan adaylık meselesiyle ilgili açıklamasını yaptı. Başından beri her fırsatta aday olmayacağını, zira işaret edilen uzlaşmanın sağlanamayacağını söylemiş ve yazmış bir gazeteci olarak açıklamasının bu yönde olacağına emindim. Ancak Gül’ün açıkça partisine böyle mesafe alıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’a net bir şekilde meydan okuyacağını düşünmüyordum.

        Halbuki Gül ilk kez geri dönülmez şekilde AK Parti ile bağını tamamen kopardı; cumartesi günkü konuşmayla “Erdoğan’dan sonra partinin başına Gül geçer” yönündeki tartışmaları da ilelebet bitirdi. Lafı dolandırmadan CHP-SP-İYİ Parti bir araya gelseler Cumhurbaşkanı’na karşı meydanlara çıkacağını söyleyerek ve Erdoğan’ın ismini tek bir kez anmayarak kurucusu olduğu partiye de “Elveda” dedi.

        ***********

        HEY GİDİ GÜNLER HEY…

        TÜRKİYE hakikaten garip bir memleket. Abdullah Gül’ün CHP’nin büyük ortak olduğu bir ittifakın adayı olmayı hayal etmesi, CHP’nin bunu istemesi, yeni sisteme panzehir olarak Gül’ün düşünülmesi... Bütün bunlar filmi 10 sene geriye sardığınızda fantastik bir filmin konusu olabilirdi.

        16 Nisan’da oyladığımız yeni sistemin temeli Abdullah Gül’ü engellemek isteyen CHP’ye ve dönemin vesayetçi iktidar sahiplerine dayanıyor. 367 garabeti olmasaydı, dönemin CHP’si ve Genelkurmay’ı “Dindar cumhurbaşkanı istemeyiz” diyerek Gül’ün adaylığını engellemeye çalışmasaydı, bu zorlamalar nedeniyle erken seçim kararı alınmasaydı, o sandıkta vesayetçi güçlere inat halk AK Parti’ye yüzde 46 oranında oy verip Anayasa değişikliği referandumunun önünü açmasaydı biz hâlâ Meclis’in seçtiği Cumhurbaşkanı ve parlamenter sistemle yolumuza devam ediyor olacaktık.

        Şimdi ise Abdullah Gül’ü sırf dindar olduğu, eşi başörtüsü taktığı için Cumhurbaşkanlığı’na “layık” görmeyenler onu anahtar olarak kullanıp onun sayesinde değişen sistemi geriye çevirmek istiyorlar.

        Sayın Gül’ün mevcut duruma yönelik itirazları olabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la fikir ayrılıkları yaşayabilir. Bayrak açıp ayrı bir yoldan siyaset yapmak da isteyebilir. Bunların hepsi anlaşılır. Ama bunu onu ve değerlerini yok etmek isteyenlerin anahtarı olarak yapmayı düşünmesi bence kabul edilemez...

        ***********

        NEDEN ORTAK ADAY?

        MADEM ülkenin gidişiyle ilgili endişeleri var, CHP-SP-İYİ Parti’nin ortak adayı olmak yerine SP’nin adayı olarak çıkamaz mıydı Gül? Böylece hem siyasi çizgisine paralel hareket etmiş hem de kendi tabanına hitap etmiş olmaz mıydı?

        Olurdu elbette. Ama tam da o zaman Erdoğan ile gerçekten karşı karşıya gelirdi. Tabanlarına karşı ikisi çıplak kalırlardı ve Gül bu karşılaşmanın sonuçlarını çok iyi biliyordu.

        Şayet konuşmasında bahsettiği gibi sanılanın aksine risk alabilen bir siyasetçi olsa, her şeyi göze alarak çıkar, Erdoğan’ı 2. tura zorlamak için seçime girer ve siyasi bir mücadeleye başlardı. Nitekim siyasi liderlik için net bir itiraz ve somut bir hedef ile cesur, kararlı ve tavizsiz bir duruş gerekiyor...

        ***********

        ÖZDEN ÖRNEK VE ULUSALCILAR

        2003-05 yıllarının Deniz Kuvvetleri Komutanı ve bir dönemin tartışmalı ismi Oramiral Özden Örnek vefat etmiş. Allah rahmet eylesin. Bu ölüm vesilesiyle Örnek’in, oğlu Burak’ı da çok yakın bir zaman önce, çok genç yaşta kolon kanserinden kaybettiğini öğrendim. Çok üzüldüm.

        Şimdi eminim kendine Kemalist diyen ulusalcı yazarlar Özden Örnek’e yapılan FETÖ kumpasından duygusal bir üslupla uzun uzun bahsedecekler. Ardından destanlar yazılacak.

        Oysa 2007-11 döneminde bu ulusalcı yazarlar, daha doğrusu askeri vesayet kalemleri, Özden Örnek’e ve ailesine yapmadıklarını bırakmadılar. Malum günlüklerinden ötürü Örnek’i çok ağır hakaretlerle suçladılar. Şimdi arkasından “Ah vah” edeceklerdir. Halbuki o dönem Örnek’i hedef alanlar muhafazakârlar değil, ulusalcılardı. Bunu çok iyi hatırlıyorum, zaten arşivde de bu konuda onlarca örnek yazı var.

        OĞULLARI ÜZERİNDEN ÜRETİLEN KOMPLOLAR

        Kanserden vefat eden oğlu Burak Çalık Holding’de çalışıyor diye tüm Örnek Ailesi’ne demediklerini bırakmadılar o dönem. Diğer oğlu Tolga Örnek’in filmine Çalık Holding sponsor olduğu için ne hakaretler ettiler, ne komplo teorileri yazdılar, şimdi Örnek hakkında güzelleme yapacak olanlar. Özden Örnek ne derse desin dinlemiyorlar ve saldırıyorlardı.

        Günlüklerin yayınlanması ve orada yazan birçok olayın o dönem Başbakan olan önce Abdullah Gül sonra Tayyip Erdoğan tarafından teyit edilmesiydi Örnek’e olan ulusalcı saldırıların sebebi. Dahası Gül ve Erdoğan dışında dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de günlüklerde kendiyle ilgili kısımları hiçbir zaman yalanlamadı. Orada bahsedilen Sarıkız ve Ayışığı darbe girişimleri için “Var da diyemem yok da diyemem” diye beyanat vererek fiilen bu iki darbe hazırlığını teyit etti.

        Günlüklerinin Alper Görmüş tarafından 29 Mart 2007’de yayınlanmasından tutuklandığı 12 Şubat 2011 tarihine kadar Özden Örnek’e ulusalcı hücumlar devam etti. O dönemin televizyon tartışmalarında ulusalcı kanatın yazarları “Birçok vatansever subayımız tutuklanıyor ama Çalık Holding’de oğulları çalışan Özden Örnek’e neden dokunulmuyor?” diyordu sürekli. Örnek’i AK Parti hükümetiyle ortak çalışan bir komplonun aktörü gösteriyorlardı.

        Sonra bir anda bu hava 180 derece döndü. Günlüklerinden ötürü kızdıkları Özden Paşa’ya sahip çıkar oldular. Bugün kritik soru şu: Bu günlüklerin ne kadarı orijinal, ne kadarı FETÖ fabrikasyonu? Bir kısmının FETÖ fabrikasyonu olduğu şüphesiz ama yukarıda anlattığım gibi bire bir dönemin Başbakanları ve Genelkurmay Başkanı tarafından teyit edilen kısımları da çok fazla. Şu an toplumun çoğunluğu FETÖ’den nefret ediyorsa bunun sebebi bu örgütün, temiz ve dürüst şekilde yargılansa darbeciliği ortaya çıkacak kimileri hakkında bile fabrikasyon belge uydurması ve onları kurtarmasıdır. İşte çok önemli bir belge olan bu günlükleri bile tahrif ederek askeri vesayete hizmet etti ve Türkiye’nin önünü tıkadı FETÖ.

        Diğer Yazılar