Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hakikaten artık yeter! Türk medyasındaki erkek-egemen adaletsizlik düzeninden çok bunaldım. İsyan ediyorum! Büyük şair İsmet Özel'in o şiirinin başlığını yüreğimde hissediyorum.

        Bir kadın televizyoncunun kendisinin iğneyle kuyu kazarak organize ettiği program göz göre göre elinden alınıyor ve bu konuda hiç emek vermemiş bir erkek televizyoncuya veriliyor.

        Biz kadın gazetecilerden ise bu adaletsizlik karşısında güçlü bir ses çıkmıyor. Olmaz böyle şey.

        Didem Arslan Yılmaz’a yapılan haksızlık aslında tüm kadınlara yapılmıştır. Kadın kimliği adına isyan bayrağını açmanın tam vakti.

        Resmen ve alenen emeği çalındı Didem’in ve maalesef kendisi dahil tüm kadın medya camiası bu rezalet karşısında boyun eğmiş haldeyiz.

        Kadınlar olarak kendimizi en çok eleştirmemiz gereken konu budur. Erkek-egemen zihniyet karşısında çabuk boyun eğiyoruz. Çabuk yılıyoruz. Çok kolay teslim oluyoruz. Erkek medyacılar biz kadınları kolay lokma olarak görüyor. Didem’in başına gelen de bu.

        Herkese soruyorum: Eğer bu yayının organizasyonunu Didem yerine bir erkek moderatör yapsaydı bu şekilde emeğinin çalınmasına izin verir miydi? Mümkün değil izin vermezdi. Kesinlikle o erkek gazeteci arkasında yine bir erkek dayanışmasıyla söke söke hakkını alırdı.

        Ayrıca eğer bir erkek moderatör Didem yerine bu işe böyle emek verseydi ne Uğur Dündar ne İsmail Küçükkaya ne başka medyacılar zaten o erkeğin emeğini çalmaya teşebbüs de etmezdi. Ama şimdi ortada bir kadın olduğu için o kadın emeğini çalmaya teşebbüs ediyorlar.

        Ben bu çirkinliği Didem’e değil biz tüm kadın medya mensuplarına yapılmış kabul ediyorum. Tıpkı Sıla’ya ya da Seçkin Piriler’e yapılan şiddetin aslında hepimize yapıldığı gibi.

        CHP’si AK Parti’si FOX’u Sözcü’sü iktidar medyası muhalefet medyasıyla erkek-egemen iktidar odakları yine biz kadınları mağlup ettiler.

        Bir tek MHP lideri Devlet Bahçeli’yi bu konuda istisna tutuyorum. Didem'e yapılan haksızlığa o karşı çıktı.

        Bu erkek-egemen zihniyet önce Uğur Dündar gelsin diye lobi yaptı. Uğur Dündar’ın bizzat kendisi moderatör olmak için çok uğraştı ama sonra CHP’lilerin kendini linç ettiğini görünce geri çekildi.

        Ardından İsmail Küçükkaya için aynı düzenek kuruldu. Ben biliyorum ki Küçükkaya da araya çok kişi koydu. Şimdi ben buradan Akşam gazetesinde senelerce beraber çalıştığımız arkadaşım İsmail’e sesleniyorum:

        Eğer adaletin ve hakkaniyetin yanında durmak istiyorsan lütfen bu yayından çekilmek istediğini açıkla İsmail...

        “Bir kadın televizyoncu meslektaşıma haksızlık ettiğimi görüyorum” de ve onurlu bir duruşla bu tavrı al İsmail...

        Bak böylece kadınları ikinci sınıf insan gören zihniyetteki erkeklerden olmadığını da ispat etmiş olursun. Didem’in yerine koy kendini lütfen...

        Senin aleyhinde o çok rahatsız olduğun haberleri yapanların ve sana kadın düşmanı diyenlerin elindeki bütün kozları almış olursun İsmail...

        Bu olay İsmail-Didem olayı değildir. Bu hadiseyi kişisel ve profesyonel kariyer meselesi görmek çok yanlış olur...

        Bu hadise kadın kimliğine yönelik bir haksızlık meselesi.

        Lütfen herkes duyarlı olsun. Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu’ndan da bir kadın olarak aynı hassasiyeti bekliyorum...

        Diğer Yazılar