Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ali Babacan aylardır ertelediği çıkışını bugün yapıyor.

        Pazartesi günü İçişleri Bakanlığı’na resmi parti başvurusunda bulundu ve 90 kişilik kurucular listesini açıkladı.

        Tanıtım toplantısı ise bugün 13.00’te Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde.

        Davetiyeyi buraya iliştiriyorum…

        Peki Demokrasi ve Atılım Partisi kurucu listesi bu partiye umut bağlayanların beklentilerini karşıladı mı?

        Abdullah Gül’ün ekibi denen isimlerin listede olmaması köprülerin atıldığı anlamına mı geliyor yoksa başka bir gerekçesi mi var?

        Demokrasi ve Atılım Partisi kısaca DEVA ile birlikte anılan kıdemli siyasetçilerin listelerde yer almamasını kendileri nasıl karşılıyorlar?

        Bu soruların cevaplarını aradım.

        Hem ‘içeride’ olan hem de ‘dışarıda’ kalan pek çok kişiyle konuşarak yeni parti kulislerini öğrendim.

        Fakat duyduğum birçok bilgiye de çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim.

        Daha yolun başında bile olmayan bir partiden şimdiden bu kadar çelişkili havadisler gelmesi çok enteresan.

        Kısacası bugün bu köşede bol bol yeni haber var sevgili okurlarım. Ayrıca Ekrem İmamoğlu cephesinden de haberlerim var. Onu da sona sakladım.

        Öncelikle ilan edilen 90 kişilik liste ile başlayayım.

        LİSTELER VE KETUMİYET

        Ali Babacan’ın yaptığı kurucular listesinde eski bakanlar Sadullah Ergin ve Nihat Ergün dışında kimlerin kadroya dahil olacağı gizli tutuldu.

        Hatta DEVA hareketinin en başından beri içinde olan çok tanınmış siyasetçiler dahil “Kurucu listede biz olacak mıyız?” diye sorduklarında…

        Kendilerine “Açıklanınca görürsünüz” deniyordu!

        Bu durum size de garip gelmiyor mu?

        Herkesin tanıdığı ve Babacan’a tam destek vermiş meşhur siyasetçiler bu partide olacaklar mı yoksa dışlanacaklar mı son ana kadar bilmiyorlardı.

        Adeta ataması ve tayini kura ile belirlenen yeni üniversite mezunları gibi açıklanan listelere bakıyorlar falan.

        Bu normal midir bilmiyorum. Acaba DEVA hareketinin daha profesyonelce ve daha koordineli biçimde hareket etmesi gerekmez miydi?

        Bu isimlere “Sizinle çalışmak istemiyoruz” diye daha önceden söylenemez miydi?

        Aylarca DEVA hareketinin toplantılarına geldiler gittiler ama netice sıfır…

        Mevcut kurucular listesinden insanlarla da kurucular listesinde olması beklenirken olmayan isimlerle de konuştum.

        Ben Eylül 2019’da bu köşede bir yazı yazmış, hem Haşim Kılıç hem Ertuğrul Günay rahatsız ve partiden kopabilirler, demiştim.

        ERTUĞRUL GÜNAYMUAMMASI

        Özellikle Ertuğrul Günay olayı parti içinde tam bir muamma…

        Mesela meşhur bir siyasetçiden Ertuğrul Günay’ın da listede olmayı beklediğini duydum.

        Mevcut kurucular listesinden bir kişiye Günay olayını sorunca da "Ertuğrul Bey etik kurulunun içinde olacak" dedi.

        Ancak ben kendisini aradığımda Ali Babacan ile istişare içinde olup, diyaloğu sürdürmekle birlikte 6 ay önce bu hareketin içinde olmayacağını net bir şekilde ifade ettiğini söyledi.

        Etik kurulu üyeliği vs gibi bir şeyin de söz konusu olmadığını ekledi. Yani Günay kesinlikle DEVA’nın içinde değil ve olmayacak.

        HAŞİM KILIÇ’TA YAŞANAN UNVAN SORUNU

        Listede olmayan bir diğer isim Haşim Kılıç.

        Kılıç’la ilgili de esasen başta bir süreç vardı. Zaman içinde koptu. Partinin içinde Haşim Bey ile ilgili bir ‘yer bulamama’ sorunu yaşandığı bilgisi geldi bana.

        Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yapmış bir ismin genel başkan yardımcısı konumunda olmasını yani ast-üst ilişkisini doğru bulmamış Ali Babacan.

        Bir ara ‘Akiller Heyeti’ gibi bir formül düşünülmüş ama o zaman da vesayet, ya da gölge kabine gibi spekülasyonlar yapılabileceğinden bu fikirden vazgeçilmiş.

        Ben açıkçası bu yaklaşımı yadırgıyorum. Bir siyasi parti kadroları ne kadar güçlüyse o kadar güçlü bir çıkış yapar, lideri de o oranda güçlenir diye düşünüyorum.

        ABDULLAH GÜL’E YAKIN İSİMLERİN OLMAMA NEDENİ...

        Abdullah Gül’e yakın Candan Karlıtekin ve birkaç başka ismin listelerde olmamasını da Sayın Gül ile yaşanan bir sorun değil, o isimlerin kuruluş aşamasında “Perde arkasında Abdullah Gül var” denmesini engellemek için yaptıkları jest olarak tanımlıyorlar.

        BEŞİR ATALAY NEDEN YOK?

        Öte yandan bu hareketle başından beri birlikte hareket eden Beşir Atalay’ın listede isminin olmamasının gerekçesi diğerlerinden farklı.

        Beşir Bey hâlâ tüm süreçlerin içinde. Ancak son dönemde bir takım sağlık sorunları yaşadığı için aktif bir görev almayı kendisi istememiş.

        OSMAN CAN İLE DOKU UYUŞMAZLIĞI

        Bu ekiple son birkaç güne kadar beraber hareket eden ancak listede olmayan Anayasa Mahkemesi eski raportörü ve AK Parti eski milletvekili Osman Can ile ise bir uyum sorunu daha doğrusu ‘karakter çatışması’ yaşanmış.

        Gelelim listede olan ve çok olumlu bulduğum isimlere…

        GÜLAY GÖKTÜRK’ÜN ANLAMI

        Gülay Göktürk’ten başlayalım… Türkiye’de çok az sayıda bulunan gerçek bir liberal-demokrattır Gülay Hanım.

        Kalemin namusundan hiç vazgeçmemiş, inandığını sonuna kadar savunmuş, hem askeri vesayete hem FETÖ vesayetine karşı dik durmuş çok güçlü bir kadın profilidir. DEVA Gülay Hanım’ı ikna ederek çok doğru yapmış.

        Keza Mustafa Yeneroğlu da hep inandığını söyleyen, hukuk devleti ideali olan, dürüst ve cesur bir siyasetçi. Yeneroğlu’nun varlığını da önemsiyorum.

        Hukuk demişken Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem… Türkiye’deki az sayıda anayasa hukukçusundan biridir ve gerçek anlamda bir özgürlükçüdür.

        Yine kamuoyunda tanınmayan ama gerçek demokrat olduğunu bildiğim başka isimler de var.

        Hem bu isimler hem de Babacan’ın partisinin hedefleri ve tercihleri üzerine yazmaya devam edeceğim…

        *

        Ekrem İmamoğlu grip olduğu için katılamamış

        İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun pazartesi günü aylık yapılan İBB Meclisi’ne gelmemesi birtakım spekülasyonlar doğurdu.

        Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, İmamoğlu’nun tartışmalardan uzak durmak, CHP’ye yöneltilecek eleştirilere cevap vermemek için belediye meclis toplantısına katılmadığını ve bundan sonra da meclisi yönetmeyeceğini ileri sürdü. CHP içinde bundan rahatsızlık duyulduğunu iddia etti.

        Ben de bu yazıyı okuyunca iddiaların doğru olup olmadığını sormak için İmamoğlu’nun Başdanışmanı Murat Ongun’u aradım.

        Ongun, bu söylentilerin külliyen yanlış olduğunu söyleyerek girdi söze. Haziran seçimlerinden beri bu yapılan 8. Toplantı olmuş, bunların 2-3 tanesine Göksel Gümüşdağ başkanlık etmiş, İmamoğlu 5 ya da 6’sına katılmış.

        Dünküne neden katılmadığına gelince… Ongun’dan aldığım bilgi Ekrem Bey’in grip olduğu için pazartesi evde dinlendiği… Yani bütün programlarını iptal etmek durumunda kaldığı.

        “Korona yüzünden dünya alarmda, bu aralar grip çok riskli, nasıl oldu Sayın İmamoğlu?” deyince gülerek, “O nedenle çok duyurmak istemedik. Başkan gayet iyi, hafif bir grip geçirdi, hatta grip bile değil, nezle diyelim, bugün zaten işinin başına döndü” cevabını aldım.

        Diğer Yazılar