Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Nüfusu Avrupa’daki bazı ülkelerden büyük İstanbul’un pandemideki en büyük sorunlarından biri toplu taşıma.

        Her gün milyonlarca insanın kullandığı toplu taşımada mesafe kuralına uymak için yapılan düzenlemeleri hayata geçirmek hiç kolay olmuyor.

        Mesela minibüslerde ayakta yolcu almak yasaklandı ama bu nasıl hayata geçecek? İstanbul’da minibüs deyince akla oturandan çok ayakta yolcu geliyor.

        Vali Ali Yerlikaya’yı aradım ve bu konuda yapılan çalışmalarda gelinen son noktayı sordum.

        O konuda müthiş bir işbirliği ile bir ortak çözüme ulaşılmış.

        Nasıl mı olmuş?

        İstanbul Valisi şöyle anlattı:

        "Nagehan Hanım, yasakları kesmek kolay, önemli olan karşılıklı anlayış ve diyalog ile yeni ve doğru bir sistemi oturtmak.

        Bakın, esnaf geldi ve ayakta yolcu almamak için araçları modifiye etmeleri gerektiğini bunun da bir zaman ve bütçe alacağını söyleyip bizden zaman ve yardım rica etti.

        Zira ayakta yolcu uygulamasına geçmek birçok minibüs için bugünden yarına çok zor uygulanabilir bir değişiklik.

        Minibüslerin ayakta yolcu alması için koltuklar çıkarılmıştır biliyorsunuz. Bunun üzerine biz de 15+1 koltuk yapacak düzenleme için minibüs esnafımıza 15 Ekim'e kadar süre tanıdık Nagehan Hanım.

        Bu süreçte Sayın Bakan Mustafa Varank’ın emeğinden bahsetmeden olmaz. Bakan Bey 5000’e yakın esnafa 15 bine kadar yüzde 0 faiz ile KOSGEB kredisi veren bankalardan kaynak yarattı. Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Faik Yılmaz da büyük çaba harcadı.

        REKLAM

        İstişare ile bir çözüm ürettik. 15 Ekim'e kadar 15+1 koltuk düzenine geçmemiş minibüslere süre tanıdık, ancak hem 15+1 koltuğu olup hem ayakta yolcu alana bugün de ceza kesiyoruz. 15’inden itibaren bu kural tüm minibüslerde geçerli olacak. Yaklaşık 6400 minibüsün 4500’ü modifiye ediliyor. Bu düzenleme ile pandemi sonrasında da oturarak rahat seyahat edilme kuralı sürecek."

        İstanbul’da toplu taşımanın birçok ögesi var. Minibüs bunlardan biri. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Vali Yerlikaya ve ilgili kurumlar kalıcı çözümler için birlikte uğraşıyorlar. Bence bu çok önemli.

        Kademeli mesai ile ilgili de Avrupa’daki Manchester ya da Hamburg gibi başarılı örnekleri inceliyorlarmış.

        O konudaki detaylar netleştikçe yazmaya devam edeceğim…

        Pandemi ve tutarsız yasaklar

        Pandemi süreci kendi tuhaflık ve tutarsızlıklarını da beraberinde getirdi.

        Mesela dün baktım, Saraçhane’de taksiciler ve servisçiler belediyeyi protesto etmek için eylem yapıyor.

        Ortalık hınca -hınç, ne sosyal mesafe dinleyen var, ne maske kuralına saygı gösteren…

        Kalabalık oluşturmak yasak değil mi?

        Soruşturdum ve işin bir püf noktası olduğunu fark ettim.

        Basın açıklaması yapmak ya da basın bildirisi dağıtmak serbest. Bunun için önceden izin de almak gerekmiyor.

        Taksiciler ve servisçiler basın bildirisi için toplanmış. Taksiciler değil ama servisçilerin etkinliği çok kalabalıktı.

        Basın bildirisi serbest olsa da o kalabalığın rahatsızlık yarattığını düşünüyorum.

        Öte yandan basın bildirisi serbest ama pandemi nedeniyle yürüyüşler yasak.

        Geçen hafta sonu Kanal İstanbul’a karşı yürümek isteyen grup bu yasağa dayanarak engellenmiş. Yani aynı grup yürümek değil oldukları yerde açıklama yapmak isteseler yasak yoktu.

        Şayet bulaşmayı engellemek istiyorsak adı ister yürüyüş, ister basın bildirisi olsun her kalabalığa aynı muameleyi yapmak gerekir. Aksi büyük bir tutarsızlık yaratıyor.

        Motosiklet sürücüsüne maske neden şart olsun?

        Pandemi uygulamalarında birçok mantıksızlık var.

        Maske takma şartı tabii ki önemli ancak her yerde her koşulda maskeyi dayatmak doğru mu?

        Mesela dün haberlere yansıyan bir motosiklet kuryesi hadisesi vardı.

        Maske takmadığı için polis durdurmuş.

        Kurye de kimlik göstermek istemiyor, direniyor, kaba bir üslupla konuşuyor.

        Tamam kuryenin üslubu yanlış, sıkışınca abuk subuk çıkışlar yapıyor, bunlar kabul edilemez ama tek başına bir motosiklet sürücüsünün maske takması neden zorunlu olsun? Aracını sürerken yanında kimse yok, açık hava…

        Böyle ezbere yasaklar insanları maskeden soğutuyor, hakikaten takılması gereken yerler ve durumlarda da kaytarma eğilimi oluşmasına sebep oluyor.

        Diğer Yazılar