Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün ‘hayalet şehir’ Maraş’ın sahil şeridi KKTC halkının kullanımına açıldı. Açık Maraş denen ve denize girilebilen bir bölüm vardı. Şimdi yeni bir kapı yapıldı ve uzun sahilin geri kalan kısmı Açık Maraş’a dahil edildi.

        Bu gelişme ile birlikte Kıbrıs’ta siyasi tansiyon tavan yapmış durumda. YSK Maraş’ta tören yapılmasına seçim yasağını gerekçe göstererek izin vermedi.

        Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Başbakan’a yönelik tepkisini dün aktarmıştım. Keza Dışişleri Bakanı da Maraş açılımına tepki göstererek istifa etti ve hükümet düştü bildiğiniz gibi.

        Dün Kıbrıs’taki tabloyu tüm taraflarla konuşarak özetlemeye çalışmış, Başbakan Ersin Tatar ile yaptığım röportajı yayınlamıştım.

        Bugün de Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı röportajlarında sıra.

        Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu üç isim de aday ve birbirleri ile yarışıyorlar.

        Anketler ikinci tura büyük olasılıkla Akıncı ve Tatar’ın kalacağını gösteriyor.

        Adada öyle karmaşık bir iktidar savaşı var ki… Netflix’de tiryakisi olduğum Borgen dizisini aratmıyor yaşananlar.

        Perşembe yani bu yazıyı yazdığım gün atılan adım önemli olsa da bu henüz Maraş’ı açmak anlamına gelmiyor. Maraş’ın açılması, üzerindeki Rumlar’a ait binaların akıbetinin belirlenmesi neticesinde olacak. Bunun detaylarını da dün yazdım.

        KKTC  Dışişleri Bakanı Kudret Özersay: Maraş'ı açma projesi bana ait

        - Maraş’ın açılması ile ilgili çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. O halde neden Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığınız kabinenin Başbakanı Ersin Tatar ‘Maraş’ı açıyoruz’ deyince istifa edip, hükümeti düşürdünüz?

        Nagehan Hanım çok somut birkaç gerekçe sayacağım size.

        Maraş’ı açmak, daha doğrusu KKTC olarak tek yanlı Maraş’ı açmak düşüncesi bana ait. Bu, 5 yıl önce cumhurbaşkanlığına aday olduğumda ortaya koyduğum bir projeydi.

        Daha önce Maraş hep ikili bir pazarlığın parçası olarak düşünülüyordu. Ben 2015’te buranın askeri bölge statüsünden çıkarılıp istihdam alanı olarak açılması gerektiğini söylediğimde açıkçası bu fikrim pek kabul görmedi.

        Ama 2018’den itibaren Dışişleri Bakanı olarak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile koordinasyon içinde oldum. Bakanlığı ikna ettim, Türkiye 2019’dan itibaren bu fikri desteklemeye başladı.

        Ben 2019’da bu projeyi Bakanlar Kuruluna götürdüm. O zaman Maraş’ı açma ve envanter dökümü yapma kararı aldık. Çalışmaya başladık. Bir komisyon kurduk, biliyorsunuzdur, basını da aldık içeri girdik.

        Kurduğumuz komisyon hem elektrik hatları hem temizlik vs gibi ihtiyaçlar ile ilgili Mağosa belediyesine raporlar hazırladı. Bir tek binaların durumu ile ilgili rapor kaldı. Bunun için de Doğu Akdeniz üniversitesi ile anlaşma imzaladık, bu işe bir bütçe ayırdık. Fakat bu sırada araya pandemi girdi…

        "ERSİN TATAR ANKARA'YI YANILTTI"

        -Demek sizin çalışmalarınız karşılık buluyor şimdi. Neden karşı çıkıyorsunuz?

        Bakın ben o dönem 2 uyarıda bulunmuştum. Dedim ki:

        1) Bu adımlar cumhurbaşkanlığı seçimlerine malzeme olmamalı, seçimlerden sonra atılmalı

        2) Seçimlerden sonra gelecek cumhurbaşkanı bu projeyi uluslararası arenaya iyi anlatmalı

        Bunların hiçbiri olmadı.

        Seçimde avantaj sağlamak için alalacele, hazırlıksız bir şekilde açıklama yapıldı. Üstelik Ankara da yanlış ve eksik bilgilendirilerek yanıltıldı.

        Ben Başbakan'ın niyetini duyunca kendisini aradım. Bana ‘ben de bilmiyorum, sana döneyim’ dedi. Hem bilgi vermedi hem de bilgi gizledi. Başbakan kendi bakanlar kurulu kararına karşı geldi, Maraş’ı kendine seçim mezesi yaptı.

        Üstelik konuya hakim de olmadığı için Maraş’ın açılma sürecini zorlaştırdı. Aleyhte bir fotoğraf yaratıldı. Biz yıllardır ‘Maraş’ta kontrol Türkiye’de olmayacak’ diyorduk. Söylemlerimiz boşa çıktı.

        -Neden hükümetten istifa ettiniz?

        Başbakan kendi seçim yarışı için YSK kuralına bile karşı geldi, seçim yasaklarını dinlemedi, bakanlar kurulu kararlarını çiğnedi. Bu nedenlerle hükümetten çekilme kararı aldık Nagehan Hanım.

        -Ağustos ayında Cumhurbaşkanı yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın KKTC’nin önde gelen bazı siyasetçilerine bir daveti olmuştu. Sayın Ersin Tatar, Sayın Erhan Arıklı ve Sayın Fikri Ataoğlu gittiler, siz gitmediniz ve bu Türkiye ile aranıza mesafe koymak olarak algılandı.

        Öyle mi? Halbuki 2018-19’da Ankara ile yakın diyalog içindeydiniz.

        Bakın Türkiye en zor zamanımızda yanımızda olan tek devlettir, garantör devlettir. Ben Türkiye’yi seven bir insanım ve insanın sevdiğine yanlışını söylemesi gerektiğine inanırım.

        O davetin zamanlaması yanlıştı. Kıbrıs’ta yaklaşan seçimlere müdahale olarak algılanırdı. Bunu kamuoyuna da açıkladım. Ben Türkiye ile iyi ilişkilerden yanayım Nagehan Hanım. Doğu Akdeniz’de de çok iyi bir koordinasyon oluşturduk.

        Fakat Tatar’ın kendi hesabı için Maraş ile ilgili çıkışı hem onca emeğimize hem de sorunun çözümüne zarar verdi. Benim tepkim bunadır.

        KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: Maraş Cumhurbaşkanının yürüttüğü müzakerelerin bir parçasıdır. Ondan habersiz yol almak mümkün değildir.

        KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: Maraş Cumhurbaşkanının yürüttüğü müzakerelerin bir parçasıdır. Ondan habersiz yol almak mümkün değildir.
        0:00 / 0:00

        Maraş ile ilgili gelişmeye KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da çok sert tepki gösterdi. Ben de kendisine bunun nedenlerini ve gerekçelerini sordum.

        -Başbakan’ın Ankara ziyaretine çok sert eleştiriler getirdiniz. Neden?

        YSK su açılışı ile ilgili tören yapamazsınız seçim yasakları var dedi. Buna rağmen Tatar Türkiye’ye gitti ve hem su hem Maraş açıklaması yaptı.

        Maraş meselesi biliyorsunuz bir süre önce Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun organizatörlüğünde bir açılım projesi olarak gündeme getirildi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'yım ama o toplantıya davet edilmeyen bir ben vardım.

        O zaman hükümetin iki ortağı gayet memnun, mesut gittiler. Cumhurbaşkanlarını birlikte dışladılar ve bundan mutluluk duydular. (Ersin Tatar ve Kudret Özersay’ı kast ediyor-na)

        -Ama şimdi Başbakan’ın Maraş açıklaması nedeniyle ortaklık bozuldu.

        Evet, işte gün geldi birbirlerini dışlamaya başladılar. Önceki gün yaşananları gördük.

        "BENİ SEÇTİRMEMEK ÜZERİNE BİR KARAR VERİLMİŞ"

        Bakın mevcut Cumhurbaşkanı'nı seçtirmemek için bir karar veriliyor. Türkiye’den gelen heyetlerle köylere gidiliyor. Oy vermeyin Akıncı’ya deniyor.

        İşte önceki gün Cumhurbaşkanlığı için uygun görülen Tatar için şov düzenlendi.

        Hükümetin düşmesi meselesine gelince… Sayın Başbakan sadece benden değil bu ziyareti ortağından da gizlemiş. Çok yazık!

        -Maraş’ın açılmasını destekliyor musunuz?

        Maraş konusu Cumhurbaşkanı'nın uhdesinde olan, onun yürüttüğü müzakerelerin bir parçasıdır. Ondan habersiz yol almak mümkün değildir.

        -Peki Maraş böyle mi kalsın? Ne istiyorsunuz?

        Tabii ki hayır. Ama Maraş’ın açılması BM ile çatışmaya girerek, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde olamaz. Biz Kıbrıs’ta çözüme katkı sağlayacak adımlar atmak istiyoruz. Maraş ile ilgili adımlar bu halkın seçtiği Cumhurbaşkanı'nın gözetiminde yapılmalıdır.

        Diğer Yazılar